AK Parti’nin en çok övündüğü hizmetlerden biridir, talebelere ders kitaplarının ücretsiz dağıtımı. Hakkıdır, övünsün. Okulların açılma tarihinin yaklaşmasıyla hafakana boğulan veliler ders kitaplarının ücretsiz dağıtılmasıyla derin bir nefes almışlardı. Lâkin bu güzel günler çok uzun sürmedi. Evet, hâlâ ders kitapları ücretsiz dağıtılıyor ama ‘Yardımcı ders kitabı’ adı altında karabasan her yıl büyüdükçe büyüyüp velileri nefessiz bırakıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan olduğu dönemde dershanelerin kapatılması emrini verdiğinde, zengin aile çocuklarının buralara gittiğini fakir aile çocuklarının dershaneye gidemediğini, eğitimdeki bu eşitsizliği gidermek adına dershanelerin kapatılacağını söylüyordu. Geçen sene de, çoğalan merdiven altı dershaneler hakkında da, “Dershaneler varsa, okullar niye var? Bir an önce dershaneleri tasfiye etmemiz ve her şeyi okullarımızda halletmemiz gerekir” demişti.
Başkan Erdoğan’ın “Dershaneler varsa, okullar niye var” sorusundan mülhem ben de, “Yardımcı ders kitapları varsa devletin hazırlattığı ders kitapları niye var” diye soruyorum.
Hem maddi olarak velilerin sırtına ağır bir yük olan hem de devletin hazırlattığı ders kitaplarındaki mevzuları kendilerine göre işleyip talebelere aktaran ‘yardımcı ders kitapları’ kime yardımcı olduğu muamma!
Başkan Erdoğan’ın “Farklı isimler altında paralel eğitim sistemi varlığını sürdürüyor” diye dikkat çektiği hususta ‘yardımcı ders kitapları’ da gözönünde bulundurulmalı. Bir anda çoğalan ‘Yardımcı ders kitapları’ yayımlayan yayınevleri hayra alâmet olmasa gerek.
Bu yayınevleri istihbarat tarafından araştırılıyor mu? Devlet kademelerinde, Fethullahçı Terör Örgütü’nün eğitim-öğretim sahasındaki deşifre edilmemiş unsurlarının boş durduğunu düşünen yoktur inşaallah!..
Bir ‘yardımcı ders kitabı’ fiyatının 40 TL’den başlayıp 100 TL’ye kadar çıktığı bir pazarda dönen para gösteriyor ki, ‘yardımcı ders kitapları’ talebeye değil de başkalarına yardımcı oluyor. Sadece bir fuarda ‘yardımcı ders kitapları’ satışı üzerinden 1 milyon TL ciro yapan yayınevleri var. Pazar çok büyük ve çok tehlikeli.
Hâdiseyi bu zâviyeden değerlendirdikten sonra, geçen sene “Bir veli olarak aklıma takılanlar” başlıklı yazımdan yapağım iktibasla noktalıyorum: “Devletin verdiği kitaplar sadra şifa olamıyorsa devlet kasasından milyonları çöpe mi atıyor? Ücretsiz dağıtılan ders kitaplarını hazırlayanların kafaları “Yardımcı ders kitabı” hazırlayanlar kadar çalışmıyor mu ki hazırladıkları kitaplar yetersiz kalıyor? Yoksa ders kitapları yeterli de öğretmenler mi işgüzarlık yapıyor?”