Toplam 3 bin 809 sayfadan oluşan iddianamede Pehlivan, “özel vasfa haiz örgüt üyesi” olarak yer aldı. Savcılık, Pehlivan’ın avukatlık kimliğini hukuki yardımın ötesinde, doğrudan örgütün amaç ve talimatlarına hizmet edecek şekilde kullandığını belirtti. İddianamede, Pehlivan’ın örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu ve doğrudan örgüt lideri olduğu ifade edilen Ekrem İmamoğlu’na bağlı hareket ettiği vurgulandı. Pehlivan’ın avukatlık mesleğini “koruyucu bir zırh gibi” kullanarak örgütün faaliyetlerini perdelemeye çalıştığı iddia edildi.
Savcılığın tespitlerine göre Mehmet Pehlivan, operasyon olasılığına karşı İmamoğlu’nun talimatıyla örgüt yöneticileri ve üyeleriyle yapılan gizli toplantılarda önemli bir rol üstlendi. Bu toplantılarda dijital kayıt alınmasını engellemek amacıyla katılımcıların telefonlarını topladığı, toplantıların gizliliğini sağlamak için özel önlemler aldığı belirtildi. Ayrıca, örgütün dağılmasını önlemeye yönelik planlamaların bu toplantılarda yapıldığı, Pehlivan’ın da bu süreçte örgüt üyelerine talimatlar aktardığı ifade edildi.
İddianamede, gözaltına alınan örgüt üyeleri için savcılık ve emniyet süreçlerinde kullanılması amacıyla avukat görevlendirmelerinin de Pehlivan tarafından organize edildiği ileri sürüldü. Savcılık, Pehlivan’ın bu yönlendirmeyi örgütün çözülmesini engellemek ve üyeler arasında ortak savunma stratejisi yürütmek amacıyla yaptığını belirtti.
İddianame, Pehlivan’ın rolüne ilişkin tespitlerle birlikte, dosyada yer alan 161 milyar liralık kamu zararına da dikkat çekerek suç örgütünün kapsamına ilişkin değerlendirmeleri genişletti.
