İBB’deki yolsuzluk çarkını ifşa eden isimlerden Erusta, kendisinin ve ailesinin hayatının risk altında olduğunu söyledi.
Türkiye gazetesine konuşan Erusta şunları söyledi:
Pendik Kurnaköy’de bulunan bir maden arazisinin rehabilitasyon projesi için tüm kamu kurumlarından uygunluk yazısı aldım. İSKİ bir türlü olumlu görüş vermedi. Bunu almak için çabaladım ancak muhatap olduğum İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa, İSKİ Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Adem Şanlısoy, İSKİ Genel Müdür Yardımcısı Begüm Çelikdelen ve Asya Havza Koruma Şube Müdürü Canan Aslan beni rüşvet vermeye yönlendirdi. Maden arazisini ağaçlandırıp devlete teslim etmem gerekiyordu. Şirket çalışanımla birlikte İSKİ Genel Müdürlüğüne gittiğimde Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Adem Şanlısoy bana ‘Fatih Keleş’e uğradınız mı?’ diye sordu. 2025 yılının başında yeni bir görüşme gerçekleşti. MAPEG’ten (Maden Petrol İşleri Genel Müdürlüğü) belge almak için Ankara’ya gittim. O sırada Adem Şanlısoy’un yanında arkadaşım vardı. Belgeyi göndermeme rağmen Adem Şanlısoy arkadaşıma ‘Hangi yazıyı getirirse getirsin biz bu yazıyı vermeyeceğiz’ dedi. Daha sonra devreye giren bazı kişiler Fatih Keleş ve Ekrem İmamoğlu adına benden 450 bin dolar rüşvet istedi. Begüm Çelikdelen’e ‘Niye bölye yapılıyor’ diye sorduğumuzda ‘Ekrem Başkan’ın kesin ve kesin talimatı var. Bu yazı verilmeyecek’ dedi.
MAFYA İLAN EDİLDİM
CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır’ın kendisini hedef gösterdiğini öne süren Erusta, “Beni mafya ilan etti” dedi. Başarır hakkında 1 milyon liralık tazminat davası açtığını ifade eden Erusta, “İmamoğlu ve CHP tarafı beni tehdit ediyor. Ailem tehdit altında” diye konuştu.
Muhittin Erusta, ağustos ayında Çağlayan Adliyesindeki intihar girişimiyle ilgili de çarpıcı bir iddiada bulundu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in İBB iddianamesinde yer alan bir gizli tanığın Çağlayan Adliyesinde intihar girişiminde bulunduğu yönündeki açıklamasının doğru olmadığını öne süren Erusta, “İntihar etmeye kalkan kişi gizli tanık değildi. O kişi benim evrak takipçim de olan çalışanımdı. Çünkü hem o hem ben her taraftan hedef gösterildik. O Trabzon’a ailesinin yanına, evine gidemedi. Ben de aynı şekilde İstanbul’da köşe kapmaca oynuyorum” ifadelerini kullandı.


