Yazar Ömer Faruk Korkmaz'a Almanya'da İsrail gözaltısı

0
Yazar Ömer Faruk Korkmaz'a Almanya'da İsrail gözaltısı
Yazar Ömer Faruk Korkmaz sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Almanya Havalimanında gözaltına alındığını, gözaltı süresinde Gazze kitabı hakkında sorguya çekildiğini ve Türkiye'ye geri gönderildiğini yazdı.

Yazar Korkmaz okuyucularıyla buluşmak için gittiği Almanya'da yaşadıklarını şu şekilde anlattı:

"Gizli tutulmasını istediğim halde çeşitli yerlerden gelen sorulara ve oluşan farklı anlatımlara karşı, yaşananları bizzat kendi ağzımdan beyan ederek bu meseleyi kapatmak istiyorum. 

Almanya’ya tamamen bir ağabeyimizin resmî daveti üzerine gittim. Programım birkaç dostun ev hasbihali ve küçük çaplı bir geziden ibaretti. 

Pasaportumda hiçbir engel olmamasına, 6 aylık vize verilmiş olmasına ve giriş için tüm şartların burada yerine getirilmiş olmasına rağmen, daha pasaport kontrolünde sanki hakkımda önceden hazırlanmış bir dosya varmışçasına beni doğrudan soruşturma odalarına aldılar. 

Derslerine çalışmışlardı. Bu çok belliydi.. Tam techizatlı polis ordusuyla beni havalimanının üst katında bulunan nezarethane tarzındaki bölüme aldılar sorgulamak için.

Havalimanının göbeğinde böylesi bir polis ordusuyla cübbeli sarıklı birinin bir yerlere götürülüyor olması da onlar açısından bir "karalama" işlevi görüyordu belli ki.. 

Ardından yaklaşık 24 saat boyunca havalimanındaki gözlem odası ve sorgu odaları arasında tutulduğum bir süreç başladı. İlk etapta geceyi bir nezaret odasında geçirdim; ardından sabaha kadar yaklaşık 7 saat boyunca sorgulandım. 

Gazze kitabımda hangi konuları işlediğim, Filistin hakkında yazdığım tweetler, faaliyetlerim ve sosyal medya paylaşımlarım önüme konuldu. 

Yaptığım çalışmalar "ne olduğum" üzerinden bir kimlik sorgulamasına dönüştürüldü.

Gözlem odasında tutulurken dışarıdan geçen bazı polislerin alaylı bakışları, aralarında almanca konuşup gülüşmeleri içlerindeki nefretin seviyesini dışarı vurmada yeterli oluyordu. Bu tutumu sergilemeyen sadece bir iki kişi oldu desem yeridir. 

Akşamki uzun sorgunun ardından sabahleyin bir başka bölüme götürüldüm. Yine Gazze kitabımı sordular.. O esnada orada bulunan bir polis, yüzüme bakarak "hıh, Kuds?" (yani Kudüs'ü mü hayal ediyorsun) tarzı küçümseyici bakışlar ve nefret dolu bir çehreyle yüzüme bakıp bakıp duruyordu. 

İstediğim suyu bile karşımdaki tuvaletten doldurup verecek bir tavırla yaklaştılar. Bu süreç boyunca yıpratmak amacıyla meseleyi uzattıkça uzatıyorlardı. 

Yaptıkları onca laf kalabalığına rağmen gerçek şuydu: Sahici bir hukuki gerekçe, net bir suçlama veya somut bir dayanak sunulmadı. Bir tanesi de iç güvenlik tehditi oluşturuyor cümlesi olan uydurma-zorlama gerçeklerle ülkeye giriş yasağı kondu. 

Geri dönüş uçağımın saatini sürekli erteleyerek üzerimde bir psikolojik baskı kurma çabası gösteriyorlardı. 

Sonuç olarak, giriş yasağı ile birlikte ertesi günün 19:30 uçağıyla Türkiye’ye gönderildim.

Yaşadığım muamele, esasen Almanya’nın mevcut yönetim zihniyetinin de bariz bir tezahürüydü. 

Bütün bu yaşananları olanca açıklığıyla ifade ederek spekülasyonlara son vermek istiyorum. Hadise bundan ibarettir ve benim açımdan konu kapanmıştır."

Yorum Yazın