Suriye'de 61 yıllık zalim Baas rejimi Esed’in yıkılışıyla sona erdi. Allah’a hamdolsun. Türkiye ve mücahitler İsrail’in Arz-ı Mevud plânına önden darbeyi indirdi. İkinci Aksa Tufanı fetihlerle devam ediyor. Hakikaten tarihi günlerin içerisinde bulunuyoruz, büyük tarihi değişimlere şahitlik ediyoruz. Firavun Hafız Esed ve tiran Beşar Esed rejiminin zulümlerini anlatmaya yıllar yetmez. 61 yıllık dikta dönemi insanın havsalasının almayacağı zalimliklerle dolu Şam’daki Sednaya Cezaevinden gelen görüntüler bile insanın içini acıtıyor.
Suriye fethedildi: Bu ülkenin insanına ve gazi Filistin halkına hayırlı uğurlu olur inşallah. İslâm dünyasında bir müspet hâdise daha vuku buldu. Umarız devamı gelir.
Bu fethin gerçekleşmesinde aslan payı Türkiye’nin ve Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ındır. Bu fethin arkasında muazzam bir strateji, askeri, siyasi, tarihi bir akıl var.
Türkiye, iki büyük askerî dehânın yolundan gidiyor; biri Yavuz Sultan Selim diğeri ise Selahaddin Eyyubî.
Selahaddin Eyyubi ve Yavuz Sultan Selim'in stratejisine bakalım: Selahaddin Eyyubî, Nureddin Zengi'nin yanında yetişerek ondan devlet yönetiminin nasıl olması gerektiğini, nasıl bir siyaset uygulanacağını özümseyerek yetişmiştir. Eyyubî Devletini kurduktan sonra, Kudüs'e direkt askerî harekât başlatmadan önce önemli iki siyasi faaliyet gerçekleştirmiştir:
Selahaddin Eyyubi, İslâm âlemindeki tüm ayrılıklara karşı mücadele edip, o ayrılıkları giderip tam manasıyla birlik haline getirmiştir. Çünkü Kudüs'e yapılacak bir sefer ancak İslâm dünyası birlik halinde olursa gerçekleşebilirdi. Birliği bozanlara karşı seferler düzenleyip ayrılığı gidermiştir.
Selahaddin Eyyubi, İslâm'ın bizatihi kendisi olan Ehli Sünnet’e önem vererek faaliyetlerde bulunmuştur. Bunun için İslâm alemine büyük zararlar veren, Müslümanlara karşı operasyon ve suikast merkezi olan Rafızi Fatımi devletine karşı mücadele vermiştir. Fatımilere karşı seferler düzenleyip Fatımi devletini ortadan kaldırmıştır. Mısır ve Suriye içerisindeki Fatımilere bağlı ajanları, milisleri de yok ederek Müslümanlar içerisindeki fitneye, provokasyonlara ve zararlı faaliyetlere son vermiştir. Bununla birlikte İslâm dünyasında tekrar Ehli Sünnet medreseleri açarak, bu medreselerden alimlerin, muvahhitlerin yetişmesine vesile olmuştur.
Yavuz Sultan Selim Hân önce Rafızi Safevi Devleti tehlikesini Çaldıran Savaşı ile ortadan kaldırıp, Mercibadık Savaşı ile Suriye'yi hakimiyet altına alıp Kudüs'e de hâkim olmuştur. Bu büyük liderlerin aksiyonlarındaki müşterek paydası öncelik olarak İslâm dünyasındaki ayrılığı gidermek için seferler düzenlemeleri, Ehli Sünnet akidesine sıkı sıkıya bağlı bir yol izlemeleri ve bunun için mücadele etmeleridir.
Günümüze gelecek olursak aynı strateji, siyaset, akıl ile hareket edilmektedir. Türkiye öncülüğünde mücahitler tıpkı Selahaddin Eyyubi gibi Halep'i, Hama'yı, Humus'u ve Şam'ı fethedip Nusayri Esed rejimini yıktılar. Yeni Suriye Hükümeti, mücahitler Filistin'e sınır oldu. İsrail terör örgütünü bundan dolayı bir telaş sardı. Suriye'yi devrimden sonra kritik yerleri bombalaması, sınıra tampon bölge kurmasının sebebi de bundan kaynaklanıyor. Esed İsrail’in adamıydı, İzzettin El Kassam Ordusu mensuplarını, Filistinlileri cezaevine atması, işkence etmesi, katletmesi de bunun tezahürü. Tek kurşun atmadan Golan Tepelerini İsrail’e teslim etmesi de bunun göstergesi. Yeni dönemle birlikte dünyanın dört bir yanından mücahitler, Müslümanlar Suriye'nin Filistin sınırına akın edecekler. Yeni kurulacak Suriye Hükümeti başarıya ulaşırsa, Türkiye ile birlikte koordineli davranılırsa İsrail terör devletine karşı ciddi bir güç olur. İnşallah Kudüs'ün fethinin yolları da açılır.
Rabbim Suriye'nin fethini mübarek eylesin, Suriye'de yeni kurulacak hükümeti, mücahitleri ve Müslümanları muvaffak ve muzaffer eylesin.
Yusuf Kavvasoğlu
10 Aralık 2024 Salı 11:20
süper yazı