İsrail'in dünyaya açılan kapısı olarak bilinen Ben Gurion Havalimanı'nda, sabah 08.00-10.00 saatleri arasında gidiş seferleri aksarken, geliş seferleri ise normal seyrinde devam etti. İsrail Havalimanları İdaresi Sözcüsü Lisa Drir, havalimanında gün içinde 60 bin kişinin yolculuk yapmasının planlandığını, ancak grev nedeniyle bazı uçuşların yeniden planlandığını belirtti.
Grevin tesirleri
Batı Kudüs ve Tel Aviv'deki büyük alışveriş merkezleri greve katılarak kepenk indirdi. Mamilla ve Azrieli isimli alışveriş merkezlerindeki birçok dükkanın grev nedeniyle kapalı olduğu bildirildi. Toplu taşıma sisteminde de ciddi aksamalar yaşandı; bazı şehirlerde tren ve tramvay seferleri düşük kapasiteyle çalıştı.
Kamu hizmetlerinde de grev geniş çapta etkisini gösterdi. İsrail Havalimanları İdaresi, liman işletmeleri, elektrik ve posta hizmetleri gibi kritik kamu kurumları da greve katıldı. Ayrıca, bazı üniversiteler, belediyeler ve ulusal bankalar da iş bırakma eylemine dahil oldu.
Grev kapsamında hastaneler hafta sonu düzenine geçti, okullar ise yarım gün eğitim yaptı. Birçok özel şirketin de greve katılarak hükümeti eleştirdiği belirtildi.
Hükümetten greve karşı adım
İsrail hükümeti, grevin "siyasi amaçlı" olduğu gerekçesiyle Ulusal İşçi Mahkemesi'ne başvurarak durdurulmasını talep etti. Başvuru, Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in talebiyle yapıldı. Hükümet, grevin devletin işleyişini aksattığını ve özellikle sağlık, eğitim, ulaşım gibi kritik alanlarda sorunlara yol açtığını savundu. Mahkemenin, grevin durdurulmasına yönelik talebi görüşmek üzere öğle saatlerinde toplandığı belirtildi.
Hisdatrut Başkanı Arnon Bar-David, mahkeme başvurusunun ardından grevin bugün yerel saatle 18.00'de sona ereceğini duyurdu.
Gazze'deki esirler ve hükümetin tutumu
Hisdatrut sendikası, hükümetin Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşmasına yönelik isteksizliğini eleştirerek grev kararı aldı. Grev kararı, İsrail ordusunun Gazze'deki çatışmalar sırasında İsrailli esirlere ait 6 ceset bulduğunu açıklamasının ardından geldi. Esir aileleri, Başbakan Binyamin Netanyahu'yu anlaşmaları baltalamakla suçlarken, Netanyahu ise Hamas'ı suçlayarak, hükümetin kalan esirlerin serbest bırakılması için kararlı olduğunu belirtti.