Sumud Filosu gönüllüsü Ersin Çelik: İnsanız, insanlık için yollardayız

0
Sumud Filosu gönüllüsü Ersin Çelik: İnsanız, insanlık için yollardayız
"Artık tek bir rotamız, tek bir pusulamız var. Yönümüz Akdeniz, varış yerimiz insanlık, durağımız Gazze…"

Terör devleti İsrail'in ablukasındaki Gazze'ye yardım götürmek için yola çıkan Sumud Filosu'nun gönüllülerinden, Yeni Şafak gazetesi yazarı Ersin Çelik bugünkü filo günlüğünde, filonun yola çıkışından önceki son günde yaşananları yazdı:

"Nihayet Augusta Limanı'ndaki son saatlerimiz... Tam 11 gündür karada süren bekleyişin ardından, karadaki son yazımı kaleme alıyorum. Siz bu satırları okurken, bir mâni olmazsa teknelerimiz halat çözmüş olacak. Karışık duygular içerisindeyiz. Teknelerimiz belli oldu ve bizleri hem büyük bir heyecan sardı hem de aynı Filo’da olsak da ayrı düşecek olmanın hüznüne kapıldık. Gurbette olmanın da etkisiyle son iki gündür duygusal yoğunluklarımız arttı. İnsanız, insanlık için yollardayız. Bunlar olacak. Allah bize Gazze yolunda, normal şartlarda asla oluşmayacak bir dost ve muhabbet ortamını yakalamayı da nasip etti.


İtalya’ya 31 Ağustos günü geldik. Altı kişiydik, bizden iki gün önce gelen doktorlarımızla buluştuk ve 9 kişi olduk. Eğitimler hemen ertesi sabah başladı. Doğru bir karar vererek eğitim aldığımız kiliseye çok yakın bir noktadan ev tutmuştuk. Yoksa 45 kilometre uzaklıktaki Katanya’da otellerde de kalabilirdik. Hem bir arada olmak hem de eğitim yerine yakınlığından dolayı yerinde bir tercih oldu. Bu nedenle günlük en az 3 saatimiz yollarda geçmedi. Dersten evimize, evden dersimize gittik geldik. Bu arada denize açılmamız ertelendikçe kaldığımız evden çıkmak ve yeni bir eve geçmek zorunda kaldık. İyi de oldu, doktorlarımızla birleştik. Üç kez ev değiştirdik. Hiç panik yapmadık. İşlerimiz hep rast geldi. Mütevazılıktan, vasatlıktan taviz vermedik. İsraf etmemeye özen gösterdik. Paylaştık. Dayanıştık. Herkes, herkes için tüm fedakarlıklarını ortaya koydu. Gülden Sönmez ile Semanur Sönmez Yaman ablalarımız bir yandan saha tecrübelerini bizlere aktardılar bir yandan da evlerdeki düzenimizi kurdular. Ablalıklarını fazlasıyla gösterdiler.


Gaziantep’ten aramıza katılan Yaşar Yavuz’un bu kafilede olması hepimize çok iyi geldi. Anılarını, 28 Şubat’ta yaşadığı acılarını anlattı. Ağlattığı kadar gülümsetti de. Direniş şiirleri okudu bize. Gazze yolunda moralimizin, motivasyonumuzun ana damarı oldu. Her sabah kalkıp 9 çocuğu ile tek tek konuşarak geride kalanları ihmal etmememiz gerektiğinin dersini verdi.


Kafilemizdeki herkesi tek tek sayfa sayfa yazmak isterim. Öyle bir hukuk oluştu aramızda. Silinemez izler bıraktılar.


Dün Doktor Ergün Akpınar’ın dönüş biletiyle birlikte kariyerini de yaktığını aktarmıştım. Diğer doktorlarımız da fedakârca buradalar. Ortopedist Halil Rıfat Çanakçı, Mavi Marmara yolcularından. Bu yola ikinci kez düşüyor. Sakin, yapıcı ve her sorunumuza çözüm üreten yaklaşımı ile bu ekibin gizli otoritesi oldu Halil Bey.


KBB Profesörü Haşmet Yazıcı Bey ise en sıcak kanlımız. En cevvalimiz. Ben böyle sosyal ve iletişime açık doktor olarak Haşmet Bey’i gördüm. Her işin ucundan tutması bir yana, bizleri mental olarak hep diri tuttu.


Psikolojik Danışman Abdussamed Turan ekibimizin en genci olarak şoförlük vazifesini üstlendi. Sağa sola gitti. Bana yardımcı oldu. Cesur olduğu kadar gazeteciliğe inanılmaz yatkın. Hepimiz bu yolculukta yeni yetenekler kazanarak döneceğiz, Abdussamed de içerik üreticisi olacaktır.


Ekibimize Ankara’dan katılan Abdulhamit Yağmurcu ağabeyimiz ise bu birlikteliğimizin imamlığını üstlendi. Sabah namazlarından sonra bizlere tefsir dersleri verdi. Cemaatle kıldığımız namazların lezzetini anlatamam.


Biz 9 kişi geldik ama aramıza burada dahil olanlar oldu. İlk ders sabahıydı, Katanya’da kalan Avrupalı aktivistleri getiren otobüsten inenler arasında beyaz sakallı, başında kasketi olan biri vardı. Bir anda ellerini açarak “Ersin Çelik, burada olacağını haber almıştım” diyerek boynuma sarıldı. Oysa ben onu Avrupalı bir ihtiyar sanmıştım. Meğer Hüsamettin Kaptanımızmış. Aslında Bursa’dan gelmişti. Eğitim camiasında tanınan bir isim. Filo’ya İngiliz pasaportu ile dahil olmuş. O sıcak kucaklaşma ile bizleri sarıp sarmaladı adeta. Tüm acemiliklerimizi atmamıza yardımcı olduğu gibi hepimizi denizde bekleyen sürece zihnen hazırladı. Aslen Kosovalı bir Arnavut olan Hüsamettin ağabey Newcastle, Uludağ ve El-Ezher üniversitelerinden mezun. İngilizce, Arapça, Arnavutça ve İsveççe dillerini iyi derecede biliyor. Ama bizlere hissettirdiği en önemli özelliği “insanı” okuyabiliyor.


Bir de Almanya’dan aramıza katılan genç organizatör Hakan Yazanel var. Ne zaman karşılaşsak birbirimize kemiklerimizi kırarcasına sarılıyoruz. Vaktinin çoğunu limanda geçirdi, gemilerin organizasyonlarıyla ilgilendi ve işi bitince hemen evimize davet ettik Hakan’ı.

***

Augusta Limanı'nda güneş alçalırken, 11 günlük bekleyişimiz artık son buluyor. Bu geçen sürede sadece bir filo değil, birbirine sımsıkı kenetlenmiş bir aile olduk. Şimdi motorların sesi, hep birlikte ettiğimiz dualara karışıyor. Halatlar çözülürken, karaya bıraktığımız sadece anılarımız değil; dünyaya ait tüm tereddütlerimizdir. Artık tek bir rotamız, tek bir pusulamız var. Yönümüz Akdeniz, varış yerimiz insanlık, durağımız Gazze…"

Yorum Yazın