Ukrayna krizinin çözüm sürecine değinen Lavrov, ABD Başkanı Donald Trump’ın siyasi ve diplomatik çözüm girişimlerini takdir ettiklerini söyleyerek, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 2 Aralık’ta Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Jared Kushner’le yaptığı görüşmede ABD’nin barış planının ele alındığını ve çalışmaların sürdürülmesi konusunda mutabakat sağlandığını ifade etti.
Washington’ın yaptırım politikasını artırarak sürdürdüğünü vurgulayan Lavrov, İngiltere başta olmak üzere AB ve NATO ülkelerinin Ukrayna konusunda “yapıcı olmayan” bir tutum izlediğini, bu ülkelerin Ukrayna vatandaşlarını kullanarak Rusya ile savaşa tüm siyasi sermayelerini yatırdığını söyledi. Avrupa’nın Ukrayna yönetimini çatışmaları sürdürmeye teşvik ettiğini öne süren Lavrov, Batılı ülkelerin uluslararası hukuk normlarını ihlal ederek Rusya’nın altın ve döviz rezervlerine el koymaya yöneldiğini dile getirdi. Almanya’nın askerileştirilmesine yönelik planları eleştiren Lavrov, Alman siyasetçilerin “kendi tarihlerinin karanlık sayfalarını unuttuğunu” savundu.
Birleşmiş Milletlerin Ukrayna yanlısı yaklaşım sergilediğini ve bu tutumun NATO ile AB çizgisine kaydığını iddia eden Lavrov, BM’nin AGİT’in akıbetini yaşamaması gerektiğini söyledi. Arktik Konseyinin gündeminin “Ukraynalaştırılmaması” gerektiğini vurgulayan Lavrov, Rusya–Çin ilişkilerinin çok kutuplu dünya düzeninin inşasında belirleyici rol oynadığını, BDT ülkeleriyle stratejik ortaklıkların güçlendirilmesine ve Afrika devletleriyle ekonomik alanda adalet arayışına önem verdiklerini ifade etti.


