Bohem TV’nin yeni sanat ve düşünce programı "Püf Noktası", ilk bölümünde sanatın ferdi ve içtimai mesuliyetlerini ele aldı. Programın ilk konuğu, Türkiye’nin saygın ressamlarından İlhami Atalay oldu. Programda Atalay’a, sanatın Gazze gibi insani trajedilere karşı nasıl bir rol üstlenebileceği, sanatçıların toplumsal olaylara duyarlılık gösterme sorumluluğu ve "Zulmü Fırçala" gibi projelerin etkisi üzerine sorular yöneltildi. Sanatın medeniyetlerin devamlılığındaki önemini vurgulayan Atalay, yeniden bir medeniyet inşa edebilecek birikimimiz olduğunu söyledi.
Gazze için "Zulmü Fırçala" projesi
Atalay, Gazze’deki trajedilere dikkat çekmek için 247 sanatçının katılımıyla başlatılan "Zulmü Fırçala" projesinden bahsetti. Bu tür projelerin önemine vurgu yaparken, sanat eserlerinin bir anda ortaya çıkmadığını, bir olayın sanatçının yüreğinde mayalanıp bir eser haline gelmesi için zaman gerektiğini belirtti: "Bugün Gazze’de yaşanan katliamların gerçek anlamda sanat eserlerine dönüşmesi, belki 10-15 yıl sonra mümkün olacak. Çünkü bu tür olaylar, sanatçının ruhunda derinlemesine işlenmeli."
Kültür emperyalizmi ve sanatçılar
Atalay, Türk sanatçılarının yabancı kültür emperyalizminin etkisi altında kaldığını belirtti. "Bir asırdan fazla bir süredir kültür emperyalizminin bombardımanı altındayız. Her şeyimizin ölçüsü Batı olmuş. Renk seçimimizden kıyafetimize kadar Batı belirliyor." dedi.
Sanat ve i̇nanç
Atalay, inancın sanatta bir ölçü olduğunu ifade etti: "İman, sanatın ölçüsüdür. İman olduğu sürece hiçbir şeyden korkmamıza gerek yok."