Prof. Dr. Dinç, pazar günkü yazısında siyasal Batıcılık kavramına dikkat çekmiş ve “Trump siyasal Batıcılığın sonudur” şeklinde bir değerlendirme yapmıştı. Trump’ın zaferi sonrası ise "Trump ile Türkiye oyuna döndü" ifadesini kullandı. Prof. Dr. Dinç, bu sözleriyle ne kastettiğini şöyle açıkladı:
“Demokratların politikaları, Türkiye’yi devletler dengesinde önemsizleştiriyor. Amerika ile ilişkilerimiz açısından Demokratlarla Cumhuriyetçiler arasında pozitif anlamda çok büyük bir fark beklemek doğru değil. Ancak Demokratların politikaları Türkiye’nin küresel değerini azaltırken, Cumhuriyetçilerin politikaları tersine, Türkiye’nin küresel değerini artırıyor. Bu nedenle, Amerika’da Cumhuriyetçi bir başkanın seçilmesini, Türkiye’nin küresel dengede yeniden oyuna dahil olması olarak değerlendiriyorum. ‘Oyuna döndü’ derken kastettiğim de bu. Bir süre biz oyunun dışında bırakılmaya çalışıldık; sahada ve masada yer almak için büyük çaba sarf etmemiz gerekti. Mevcut ekopolitik değişimle birlikte artık sahanın ve masanın önemli bir aktörü haline geliyoruz. Yani, masaya ve sahaya girmek için ekstra çaba harcamak zorunda kalmayacağız. Bu da enerjimizi daha etkin kullanmamızı sağlayacak.”
"Türkiye kendi ekseninde daha etkin politikalar üretebilir hale gelecektir."
“Trump’ın ‘Batılı olunmaz, Batılı doğulur’ ifadesi Türkiye’nin oyuna dönmesi açısından bir çelişki yaratmıyor mu?” sorusuna Prof. Dr. Dinç şu cevabı verdi:
“Trump bizi dışlamıştı, biliyorsunuz, yine dışlayacaktır. Ancak dışlananlar arasında bir denge oluşuyor ve Türkiye bu dengede değerli hale geliyor. Amerika’nın dışladığı ülkeler, bu duruma uygun politikalar geliştirdiklerinde kendi değerlerini ortaya koyabiliyorlar. Bu konuda en başarılı ülke Türkiye oldu. Ve Türkiye’nin açtığı yoldan giden ülkeler de var; örneğin, Macaristan ve Arnavutluk gibi. Fransa meseleyi tam kavrayamadı, ancak İtalya bu yolu izlemeye hazırlanıyor. Türkiye ise bir süre bu alanı boş bırakmıştı; şimdi geri dönerek kendi ekseninde daha etkin politikalar üretebilir hale gelecektir.”
Rusya ile İlişkiler Hızlanacak
Prof. Dr. Dinç, Trump'ın yeniden seçilmesiyle birlikte Türkiye-Rusya ilişkilerinin stratejik olarak daha önemli hale geleceğini belirtti. Dinç, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Son dönemde Türkiye’nin Yunanistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Suriye, İran, Ermenistan ve Mısır gibi ülkeleri kapsayan bir açılım politikası vardı. Bu süreçte daha yoğun bir diplomatik trafiğe gireceğimizi düşünüyorum. Özellikle Trump döneminde ilişkilerimizin geliştiği en önemli aktörlerden biri Rusya oldu. Ondan önce Rusya ile ilişkilerimiz neredeyse minimum seviyedeydi. Şimdi Trump’ın yeniden seçilmesiyle birlikte Rusya ile ilişkilerimiz de stratejik olarak daha önemli hale gelecek. Bu ilişkiler, özellikle Avrupa açısından bu dönemde daha da öne çıkacak. Dolayısıyla Rusya ile ilişkilerimiz güçlenecek. Bunu daha çok sulh ekseninde, gerilimlerin azalacağı bir süreç olarak değerlendiriyorum.