İsrail’in İran’a düzenlediği saldırının altında yatan temel saik nedir? İsrail, İran’ı kendince dizayn etmek istiyor olabilir mi?
Saldırının arkasında tek bir saik yok; birkaç konu bir araya geldi ve saldırılar gerçekleşti. Birincisi; Umman’daki Amerika Birleşik Devletleri-İran nükleer görüşmelerini sabote etmekti. İsrail bunda başarılı oldu, görüşmeler iptal edildi. İkincisi; ABD-İsrail karşıtı ülkenin demir yumruğunu temsil eden Devrim Muhafızları’ndaki Kasım Süleymani’nin arkasından gelen kadroyu da tasfiye etmekti. Hem Devrim Muhafızları Genel Komutanı Hüseyin Selami hem de İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri’yi öldürdüler. Üçüncü saik; eğitim ve teknoloji temeli üzerineydi. İran, 6 nükleer fizikçinin yok edildiğini söylüyor, Batı ise rakamları 10 olarak ifade ediyor. İran Atom Enerjisi Başkanı Feridun Abbasi de öldürüldü. Bu, ülkedeki nükleer üst aklının yok edildiğini gösteriyor. Yok edilmediyse de bir hafıza kaybına denk gelir. Bir de bu işin politik-psikolojik tarafı mevcut.
Politik-psikolojik kısmını biraz açar mısınız?
Evet, bunun da bir İran tarafı bir de İsrail tarafı var. İran tarafı; Ali Hamaney çok yaşlandı, yerine aday gösterilen isimler bir şekilde tasfiye edildi. 2009’da Kasım Süleymani bir suikast ile öldürüldü. Geçen sene İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi şaibeli bir helikopter kazasıyla öldü. Bu bağlamda Devrim Muhafızları’nda Kasım Süleymani gibi düşünen mevcut komutanın da öldürülmesi… Bundan sonra Hamaney yerine gelecek olan kişinin birazcık daha modernist ve seküler olmasına yönelik bir alan temizleme operasyonu olarak düşünebiliriz. Zira artık İran yönetimiyle, İran elitleri arasında ciddi bir uçurum oluşmuş. Halkın seçimlere katılımı yüzde 30’lara düşmüş.
Bir de bunun İsrail tarafı var… İsrail’de dün Netanyahu bir oy ile kabinesini onaylattı. Kıl payı ile… Bu bağlamda Netanyahu, hakkında açılmış iki yargı kararını sürekli ertelemek için ya ‘barış görüşmeleri’ni sabote ediyor yahut böyle saldırılar düzenleyerek ülke gündemini etkilemeye çalışıyor. Zira hafta sonu kendisi hakkında protesto gösterileri yapılacaktı, şimdi o insanların olası İran saldırısına karşın sığınaklara gitmesi söylendi. Son olarak da Gazze meselesi üzerinden Batı’da İsrail ciddi şekilde eleştiriliyordu, köşeye de sıkışmıştı. İnsan hakları, özgürlük temelinde yürüyen bu olay, 12 kişinin Akdeniz’de etkinlik yapması ve akabinde İsrail’in hukuk dışı müdahalesiyle devam etmişti. Madleen gemisine yapılan müdahale yoğun tepkilere neden olmuştu. Yine aynı günlerde Tunus’tan başlayan ve Mısır’a kadar gelen 7 bin kişi 300 araçlı bir ‘Mağrip Direniş Konvoyu’nun Gazze sınırına dayanması söz konusu; ki gece, sabaha karşı yıkıcı gösteriler de bekliyoruz. Akdeniz’deki eylem Kıta Avrupası’nı temsil ediyordu, mevcut konvoy ise Ortadoğu ve Kuzey Afrika’yı temsil eden bir konvoydu. Dolayısıyla bu İsrail’i çok ciddi bir şekilde sıkıntıya sokacaktı. Meşru-barışçıl yapılan gösterilere karşı, Batı’nın ‘şeytan ve terör devleti’ dediği İran ile karşı karşıya gelmek, İsrail’in daha nobran müdahaleler etmesine ve illegal müdahalesine meşruiyet katmasına neden oldu.
Teşekkür ederiz vakit ayırdığınız için.
Kolay gelsin.