Son İslam Halifesinin naaşı Paris Camii bodrumunda 10 yıl bekletildi: II. Abdülmecid'in sürgün günleri

0
Son İslam Halifesinin naaşı Paris Camii bodrumunda 10 yıl bekletildi: II. Abdülmecid'in sürgün günleri
Son İslam Halifesi II. Abdülmecid Efendi, 80 yıl önce, 23 Ağustos 1944'te, sürgünde bulunduğu Paris'te hayata gözlerini yumdu. Türkiye, Halife'nin vasiyeti olan babası Sultan Abdülaziz’in yanına defnedilme isteğini kabul etmedi. 10 yıl boyunca Paris Camii bodrumunda tahnitli bir şekilde kalan Halife Abdülmecid Efendi’nin naaşı, ailesi tarafından Medine’ye nakledildi ve 30 Mart 1954 tarihinde, Cennetü'l-Bakî Mezarlığı’na defnedildi.

Halifeliğin kaldırılması ve Osmanlı hanedanının yurt dışına sürülmesi kararı, II. Abdülmecid Efendi’yi ve ailesini yurtsuz bıraktı. 3 Mart 1924’te İstanbul'dan ayrılan Abdülmecid Efendi, önce İsviçre’ye, ardından da Fransa’ya gitti. Ancak sürgün hayatı hiç de kolay olmadı. İsviçre’de kaldıkları otelin masrafları haftada yüz sterlini aşınca, aile hızla maddi sıkıntıya düştü. Halifeye sadece 2000 lira verilmişti ve bu miktar birkaç hafta içinde tükendi.

Mısırlı Prens Ömer Tosun Paşa'nın yardımı ve Haydarabad Nizâmı’nın sağladığı aylık tahsisat, Abdülmecid Efendi ve ailesinin yaşamını sürdürmesini sağladı. Ancak, tüm bu paralar oldukça kısıtlıydı. Halife, masrafların artması ve ailesine yardım etme yükümlülüğü nedeniyle sürekli bir finansal baskı altındaydı. Bu zorlu süreçte, Halife daha ucuz ve havası daha elverişli olan Güney Fransa'da Nice’e taşınmak zorunda kaldı.

Nice yılları ve sıkı gözetim 

Nice’e yerleştikten sonra, Halife Abdülmecid Efendi kendisini tamamen ibadete verdi. Ancak, Kemalist rejim Halife’nin faaliyetlerini yakından izliyordu. Marsilya’daki Türk konsolosluğuna ek olarak, Nice’te de bir konsolosluk açıldı ve Halife’nin herhangi bir siyasi faaliyette bulunmaması için sürekli bir kontrol altında tutuldu. Londra’ya yapmayı planladığı bir ziyaret ve oradaki cami açılışı vesilesiyle Kral ile görüşme ihtimali, Kemalist rejimin müdahalesiyle engellendi. Ayrıca, Filistin’e yapmayı düşündüğü ziyaret de yine rejimin baskısı sonucu gerçekleşemedi.

Paris’e dönüş ve son günler

1938’de Halife Abdülmecid Efendi, Nice’ten Paris’e taşındı. Bu dönemde, artık sadece kütüphaneleri ziyaret etmek ve Cuma namazı için Paris Camii’ne gitmek üzere evden çıkıyordu. Kuzey Afrikalı Müslümanların yoğun olarak yaşadığı Paris’te, Halife büyük bir hürmet ve ilgi görüyordu. Ancak, II. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla birlikte, Haydarabad Nizâmı tarafından verilen tahsisat da kesildi ve Abdülmecid Efendi yeniden maddi sıkıntılarla yüzleşti.

1943 yılında, Gestapo’nun elinden kaçan yedi Fransız direnişçiyi evinde saklayan Halife, her şeyin karneye bağlandığı savaş günlerinde yiyeceklerini bu direnişçilerle paylaşarak büyük bir cesaret ve merhamet örneği sergiledi.

Paris Camii’nde bekleyen naaş ve yerine getirilemeyen vasiyet

23 Ağustos 1944 sabahı, Nazi işgali altındaki Paris’te, Halife Abdülmecid Efendi kalp krizi geçirerek vefat etti. Cenazesi, Paris Camii'nin bodrumuna tahnit edilerek yerleştirildi ve burada 10 yıl boyunca muhafaza edildi. Ailesi, Halife’nin vasiyeti üzerine onu İstanbul’da babası Sultan Abdülaziz’in yanına defnetmek istedi. Bu amaçla, kızı Dürrüşehvar Sultan, Berar Prensesi sıfatıyla İngiliz diplomatik pasaportuyla Türkiye’ye geldi. Ancak, o dönemin siyasi koşulları nedeniyle bu talep kabul edilmedi.

Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle birlikte, Halife’nin naaşının Türkiye’ye getirilmesi için yeniden girişimlerde bulunuldu. Başbaşan Adnan Menderes’in tavsiyesiyle, Dürrişehvar Sultan meclis dilekçe komisyonuna müracaat etti. Ancak, emekli bir amiralin itirazı üzerine bu talep reddedildi.

Sonuçta, Halife Abdülmecid Efendi’nin naaşı, ailesi tarafından Medine’ye nakledildi ve 30 Mart 1954 tarihinde, Cennetü'l-Bakî Mezarlığı’na defnedildi. Vehhabî inanışına göre kabir yaptırmanın câiz olmaması nedeniyle, Osmanlı İmparatorluğu'nun son Halifesi II. Abdülmecid’in mezarı bugün belli değildir.

Yorum Yazın