Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Necip Fazıl Ödülleri törenlerindeki konuşmaları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Hacımelek: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Necip Fazıl Ödülleri törenlerine en başından beri katılıyor ve her seferinde derin ideolojik konuşmalar yapıyor. Özellikle son konuşmasında, "Türkiye Yüzyılı hedeflerine kilitlendiğimiz bu tarihî dönemeç, Üstad Necip Fazıl'ın Büyük Doğu ismiyle kavramlaştırdığı hedefle aynıdır" dedi. Ancak bu önemli mesajlar, ne muhalif medya ne de iktidar yanlısı medya tarafından yeterince gündeme getirilmiyor. Bu durum, Türkiye'deki ideolojik açmazı gözler önüne seriyor.
Medyanın bu konuşmalara yeterince yer vermemesinin sebebi nedir sizce?
Hacımelek: Medyanın bu tavrı, fikir ve vicdan eksikliğinden kaynaklanıyor. Necip Fazıl'ın "Fikrin ne fahişesi oldum, ne zamparası!" dizeleriyle ifade ettiği gibi, bilgi üretim merkezlerimizde gerçek bir fikir üretimi yok. Bu nedenle, hem Erdoğan'ın destekçileri hem de muhalifleri, onun Büyük Doğu ile ilişkilendirilmesini istemiyor.
Bürokrasi ve gençlik teşekküllerinin bu konudaki tavrı nasıl?
Hacımelek: Bürokrasi ve gençlik teşekkülleri, Erdoğan'ın Büyük Doğu'ya atıf yapan açıklamalarına yeterince destek vermiyor. Örneğin, TÜGVA gibi kuruluşlar Büyük Doğu'yu sahici olarak anlamak ve anlatmak konusunda yetersiz kaldılar. Büyük Doğu'nun temel tezleri ve meseleleri yeterince ele alınmadı, çünkü bu konuda uzmanlaşmış isimler yok.
Bu eksiklikleri gidermek için ne gibi adımlar atıyorsunuz?
Hacımelek: Necip Fazıl Araştırmaları Merkezi'ni kurduk. Amacımız, Büyük Doğu'nun tezlerini detaylı bir şekilde ele almak ve bu fikirleri sistematik bir şekilde açıklamak. Zamanla bu merkezi bir enstitüye dönüştürmeyi ve daha olgun bir yapıya kavuşturmayı hedefliyoruz.
Erdoğan'ın son konuşmasında ele aldığı tezler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Hacımelek: Erdoğan, son konuşmasında Büyük Doğu'nun "ruh kökü", "aksiyon", "Anadoluculuk", "Babıali", "zaman ve zamanüstülük", "nefs ve tarih muhasebesi", "özlenen neslin vasıfları", "devletleşme ve gençlik" gibi önemli tezlerini dile getirdi. Ancak dinleyicilerin büyük bir kısmı bu derinliği fark edemedi. Bu durum, fikir, ilim, sanat ve aksiyon planlarında eksikliklerimiz olduğunu gösteriyor.
Necip Fazıl Ödülleri'nin sahipleri hakkında ne söylemek istersiniz?
Hacımelek: Bugüne kadar ödül alanlar arasında Prof. Dr. Muhammed Harb, Hattat Hasan Çelebi, Tahsin Görgün ve Ahmed Ayhan Çitil gibi değerli isimler var. Ancak diğer bazı isimlerin Necip Fazıl ile gerçek bir bağı olmadığını düşünüyoruz. Bu nedenle, ödüllerin dağıtımında daha hassas davranılması gerekiyor.
Geleceğe yönelik beklentileriniz nelerdir?
Hacımelek: Biz, değişimlerin ilahi bir lütufla gerçekleşeceğine inanıyoruz. 15 Temmuz'da ve yakın geçmişte yaşadığımız hadiseler de bunu gösteriyor. Kendi hazırlıklarımızı yaparak, bu süreçte aktif rol almak istiyoruz. Erdoğan'ın açıklamalarının, samimi olan herkes için bir motivasyon kaynağı olabileceğini düşünüyoruz.