Programa çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan etkinlikte konuşan İhsan Şenocak, Doğu Türkistan’daki zulmü hatırlatarak, “Bizim iki Gazze’miz var. Bugün Gazze’de ne yapıldıysa aynısı Doğu Türkistan’da yapılıyor. Bin yıldır bu topraklarda Müslümanlar Çin’e karşı mücadele ediyor. Her yenilginin ardından yeniden ayağa kalktılar. Allah’ın izniyle o kahramanların torunları yine kalkacak, Kaşgar’da, Hoten’de, Yarkent’te gök bayrak yeniden dalgalanacak,” dedi.
Şenocak, Doğu Türkistanlıların ailesini arayamayacak durumda olduğunu vurgulayarak, “Hiçbir kardeşimiz oradaki annesini, babasını arayamıyor. Çünkü her temas, tutuklanma riski taşıyor. Bu ümmetin yetimleri Doğu Türkistanlılardır,” ifadelerini kullandı.
Uygur Teşkilatlar Platformu adına konuşan Mahmud Emin ise bölgede din özgürlüğünün tamamen ortadan kaldırıldığını belirtti. Emin, “Camilerin yarısından fazlası yıkıldı. Namaz kılmak isteyenler dilekçe yazmak zorunda. İzin alsalar bile yoklamaya tabi tutuluyorlar. Birkaç gün üst üste camiye gitmeyenlerin izinleri iptal ediliyor. Bu, insanları dinden uzaklaştırmak için kurulan şeytani bir sistem,” diye konuştu.
Fikirde Birlik ve Mücadele Birliği Başkanı Kürşat Mican da uluslararası topluma çağrıda bulunarak, “Doğu Türkistan’da milyonlarca Müslüman sadece inançlarını yaşamak istedikleri için toplama kamplarında tutuluyor. Bu, çağımızın en büyük insanlık suçlarından biridir. Çin Komünist Partisi’nin bu zulmüne karşı tüm dünyanın sesini yükseltmesi gerekiyor,” dedi.


