İşgal çetesinin en büyük destekçisi ve ortağı emperyalist ABD’dir. İşgal rejiminin katliam ve soykırımlarını ABD’den bağımsız bir şekilde değerlendirmemek gerekmektedir. ABD, İsrail'in en büyük suç ortağıdır.
İşgalci terör çetesi gözü dönmüş bir şekilde her tarafa saldırmaya devam etmektedir. Filistinli masumları katletmeye, onları evlerinden etmeye, binalarını yıkmaya, yaşam yerlerini harap etmeye devam etmektedir. Sadece Filistin değil Lübnan, Suriye, Yemen ve İran'da da saldırılarına devam eden işgal çetesi, pervasız bir şekilde ve haddi aşmış bir biçimde İslam dünyasına kafa tutmaktadır. İslam coğrafyasının ortasında bulunan işgal çetesi eğer desteğini Amerika'dan ve halkları Müslüman olan hain ve satılmış ülke yöneticilerinden almamış olsaydı bu alçaklıkları ve bu saldırıları kesinlikle yapamayacaktı.
İran'a saldırıp birçok yetkilisini katlettikten sonra, İran uzun bir süredir kendisinden bekleneni yaptı ve işgal edilmiş topraklara füzeler fırlatarak yüreği Gazze için yananların kalbine su serpti. 12 gün devam eden İsrail-İran savaşında, İsrail'in zor durumda kalmasından sonra haydut Amerika bir anlaşma yapıldığını duyurdu.
Gönül isterdi ki; İran eline fırsat ve imkân geçmişken işgal çetesi israile yönelik saldırılarına devam etsin. Çünkü böyle bir fırsat belki de kolay kolay ele geçmeyecek. Ancak işgal çetesinin saldırılarını durduracağına kanaat getirilmiş olmalı ki İran da ateşkesi kabul etti. 12 gün devam eden İsrail-İran savaşında işgal rejimi hedeflerine ulaşamadı. İran nükleer kapasitesini koruduğunu ancak bazı hasarların ve maddi zararların yaşandığını söyledi. Diğer taraftan 12 gün devam eden füze saldırılarında işgal edilmiş topraklarda Yahudilerin yaşadığı yüzlerce bina yıkıldı ve çok ciddi hasarlar gördü.
İşgal çetesi hem ölüm hem de maddi hasarlarını gizlemeye devam etmektedir. Çünkü tarihinde ilk defa böylesi büyük bir yıkım ve tahribatla karşı karşıya kaldı. Aslında ateşkesin olmasının sebebi işgal çetesinin zor durumda kalmasıdır. Amerika ve Avrupa bunu saklıyorlarsa da hakikat bundan başkası değildir. İşgal çetesi tarihi boyunca böylesi bir saldırıyla karşı karşıya kalmamıştı. İlk defa ciddi bir devletle savaştı ve bu savaşta mağlup oldu. İstediklerine ulaşmaması da mağlup olduğunun bir göstergesidir. Sadece bir ülke işgal çetesine bu kadar zayiat ve zarar verdiyse varın siz düşünün birkaç İslam ülkesi birlikte hareket ederse ne olur; cevap açık ve net: israilin sonu gelir.
Bu savaş şunu ortaya koydu İslam ülkelerinin birbirlerine yardım etmeleri ve beraberce hareket etmeleri durumunda ne İsrail ne Amerika karşılarında duramayacak. İslam ülkelerinin yeraltı, yer üstü ve savunma sanayisi konusunda ciddi zenginlikleri bulunmaktadır. Bunun farkında olunduğu takdirde ne Yahudiler ne Hristiyanlar ne Siyonistler ne emperyalistler, Filistinli kardeşlerimize şu an yaptıkları zulmü ve soykırımı yapamayacaklardır.
Bugün ortaya çıkan sonuç şunu göstermiştir ki İslam âleminin birlik olması ve ittihadı sağlaması elzemdir. İslam ülkeleri ne olursa olsun Siyonistlere ve emperyalistlere boyun eğmeden İslam birliğinin oluşması için çaba ve gayret içerisinde olmalı ve kendi ülkelerindeki ajan ve hainlere yönelik tespit çalışmalarına başlamalı ve bu kişilerle çok etkin şekilde mücadele etmelidir. Aynı zamanda İslam ülkeleri silah üretim konusunda çok ciddi yatırımlar yapmalı ve bu konuda da birbirleriyle yardımlaşma ve dayanışma içerisinde olmalıdırlar.