Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşmenin “samimi, yapıcı ve verimli” geçtiğini vurgulayarak, “Bu durum Türk-Amerikan ilişkilerine olumlu yansıyacak. 100 milyar dolarlık ikili ticaret hedefimiz var” dedi.
Gazze vurgusu
Erdoğan, görüşmelerde Gazze’deki insani felaketi gündeme taşıdıklarını belirterek, “Trump da mevcut durumun sürdürülemez olduğunu kabul ediyor. Türkiye’nin temel hedefi Gazze’deki katliamların bir an önce sona ermesidir. İsrail zulmüyle yalnızlaşmaya başladı” diye konuştu. BM kürsüsünde gösterdiği fotoğrafları hatırlatan Erdoğan, “Bir deri bir kemik kalmış çocuğun hali, zalimleri işaret ettiği kadar seyirci kalanlara da tokat oldu” ifadelerini kullandı.
Filistin’i tanıma kararları
İngiltere ve Fransa’nın Filistin’i tanıma kararlarını olumlu bulduklarını söyleyen Erdoğan, “Bu adımlar İsrail’e uluslararası baskıyı artırmalı. Netanyahu ve şebekesi ne derse desin, umut hep vardır. Filistinli çocuklar yalnız değildir” dedi.
Barış odaklı dış politika
Türkiye’nin geniş coğrafyada barış için sorumluluk üstlendiğini belirten Erdoğan, “Adil barışın kaybedeni olmaz. Karadeniz Tahıl Koridoru, esir takasları, İstanbul müzakereleri bunun örnekleridir. Akan kan durana kadar mücadeleye devam edeceğiz” dedi. Türkevi’nin de “bir diplomasi merkezi” olarak Türkiye’nin rolünü güçlendirdiğini ifade etti.
Suriye ve Mısır mesajları
Erdoğan, BM’ye katılan Suriye hükümetinin uluslararası meşruiyetini önemli bulduklarını, ülkenin toprak bütünlüğüne verdikleri önemi yineledi. Mısır’la kurulan yakınlaşmaya da değinen Erdoğan, “Türkiye ve Mısır bölgenin iki önemli ülkesi. Bu iş birliği bölgede hesapları değiştiriyor” dedi.
Kıbrıs ve iç cephe
Kıbrıs konusunda iki devletli çözüm dışında bir yol olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı, “Federasyon defteri kapanmıştır. Kıbrıs Türkü asla azınlık olmayacak” diye konuştu. İç cephe tartışmalarına da değinen Erdoğan, “Birlik ve beraberliğimizi zedeleyen her girişim, içerden yıkmaya çalışanlara hizmet eder. İç cephemiz güçlü olursa kimse bize dayatmada bulunamaz” ifadelerini kullandı.
