İslam alimleri, Gazze’deki soykırıma dikkat çekmek İstanbul’dan dünyaya haykıracak. Dünya Müslüman Alimler Birliği, İslam Alimleri Vakfı’nın desteğiyle soykırıma dikkat çekmek amacıyla “İslâmî ve İnsanî Bir Sorumluluk: Gazze” başlıklı uluslararası bir konferans düzenliyor. 50’den fazla ülkeden 100’ün üzerinde İslam aliminin katılacağı konferans, 22-29 Ağustos tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirilecek.
TARİHİN EN AĞIR FELAKETİ
Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda yapılacak konferansın bildirisi düzenlenen basın açıklamasıyla açıklandı. “Vazife, âlimlere ve ümmete bütünüyle, Gazze ve Filistin’in yanında durmayı, haklı davasını savunma emanetini taşımayı ve mazlum halkını bütün imkânlarla desteklemeyi emretmektedir” diyen Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Başkanı Ali Muhyiddin El-Karadaği, insanlık tarihinin en ağır felaketlerinden birinin yaşandığını vurguladı.
İŞTE 7 HEDEF
Sabır ve sebatın diyarı Gazze’de iki buçuk milyondan fazla insanın topyekûn bir soykırıma maruz bırakıldığını ifade eden El-Karadaği, “Tarih boyunca ilk kez, bütün dünyanın gözü önünde, Siyonist bir terör hükümeti Müslüman bir halkı bütünüyle yok etmeye yönelik ilan edilmiş bir planı uygulamaya koymuştur. Ne cami ne kilise, ne hastane ne okul bırakmıştır; evleri, kampları ve hayatın bütün unsurlarını yıkmış, insanlığın izlerini silmiş; Gazze’yi hayat sahası değil, adeta bir ölüm sahnesi hâline getirmiştir” diye konuştu. “Konferansın amacı; hakkı haykırmak, dinî ve tarihî sorumluluğumuzu ifa etmek ve Gazze’nin sadece Filistinlilerin meselesi değil, bütün ümmetin ve insanlığın ortak ve adil davası olduğunu ilan etmektir” ifadelerini kullanan El-Karadaği, konferansın hedeflerini şöyle sıraladı:
İslâm ümmetini ve bütün insanlığı seferber ederek saldırıların durdurulması, insani koridorların açılması ve Gazze’nin izzetli halkının ihtiyaç duyduğu tüm yardımların ulaştırılması.
İslâmî bir ittifakın teşkili; soykırım, Nazizm ve ırkçılığı hangi kılıfa bürünürse bürünsün önlemesi.
SUÇLULAR CEZASINI ÇEKSİN
Ahlâkî ve insanî ilkelere yönelik ağır ihlâlleri engellemek ve suçluları adil bir şekilde yaptıklarının karşılığını alacakları şekilde cezalandırmak ve İnsani Hılfü’l-Fudûl erdemler anlayışının hayata geçirilmesi.
“İstanbul Deklarasyonu” ile dünya çapında insan hakları, parlamenter ve insanî kuruluşlardan oluşan kurumsal bir ittifakın ilanı; Gazze’ye yönelik saldırıların önlenmesi ve tekrarının engellenmesi.
HEPİMİZ SENİNLEYİZ GAZZE
Konferans hedeflerini gerçekleştirmek üzere devlet başkanlarını ziyaret edecek bir heyet teşkili ve dayanışmanın güçlendirilmesi.
Konferans kararlarının takibi ve icrası için kalıcı ve güçlü bir komite veya kurumun kurulması.
Gazze’deki kardeşlerimize mesajımız: “Hepimiz seninleyiz, ey izzet yurdu Gazze!”
Kardeşlerimiz zafere kavuşacak
“Konferans boyunca Gazze’deki kardeşlerimizin, Kudüs’ün, Batı Şeria’nın ve bütün Filistin’in acılarını yüreğimizde hissediyoruz” diyen El-Karadaği, şu hususları vurguladı:
İslâm ümmeti ve bütün insanlık, bütün kırmızı çizgileri aşan ve Hülagû ile Hitler’in işlediği zulümleri dahi geride bırakan bu suçları asla kabul etmeyecektir; Gazze asla yalnız bırakılmamalıdır.
İnanarak ilan ediyoruz: Batıl, ne kadar kabarıp azgınlaşırsa azgınlaşsın, sonu yok oluştur; hak ise nihayetinde galip gelecektir. Gazze’deki kardeşlerimiz, Allah’ın gerçek vaadi olan apaçık zafere kavuşacaktır; bu yolda dünyanın özgür insanları ve diri halkları onların yanındadır.
Konferansımız, bütün gücüyle acil yardımın temini, sınır kapılarının açılması ve yardımların Gazze’de kuşatma altındaki aç kardeşlerimize ulaştırılması için toplumsal ve siyasî baskıyı artırmaya çalışacaktır.
İşgale karşı kapsamlı boykotun hayata geçirilmesi ve yaptırımların uygulanması, önceliklerimiz arasındadır. Bunu şer’î naslara dayandırıyor, Lahey Bildirgesi, insanî hukuk hükümleri ve yetmiş yılı aşkın Birleşmiş Milletler kararlarını da dünyaya tekrar hatırlatıyoruz.
Umudumuz; Gazze’nin yeniden imarıdır. Gazze, sabır ve direnişinin ve şehitlerinin temiz kanının şahidi olarak; evlâtlarının kanıyla ve halkının metanetiyle yücelen, izzeti kucaklayan en güzel şehir olacaktır.
İlk kıblemiz de saldırı altında!
İsrail’in suçlarının Gazze ile sınırlı olmadığına dikkat çeken El-Karadaği, şöyle devam etti: “Büyük İsrail adını verdikleri bâtıl ve günahkâr yayılma projelerini açıkça beyan ederek Arap ve İslâm topraklarından daha fazlasını yutmayı hedeflediklerini ilan etmiş; Ürdün’ü, Mısır’ı ve daha birçok ülkeyi tehdit etmektedirler. Bu sırada Rasûlullah’ın (SAV) miracına şahit olan, ilk kıblemiz Mescid-i Aksâ ardı ardına ihlâl ve saldırılara maruz kalmakta; tarihe utanç olarak geçecek sahneler yaşanmaktadır. Bu, bir soykırım suçudur ve işgal ile sömürgeci genişleme suçu ile birleşerek tamamlanmaktadır. Uluslararası hukuk bir oyuncak hâline gelmiş, Birleşmiş Milletler kararları bütünüyle çökmüştür. UNRWA kuşatılmış, kurumları yıpratılmıştır. aha acısı, bu suçlar başta ABD olmak üzere bazı büyük güçlerin desteği ve himayesi altında işlenmektedir. İşgalci ölümcül silahlarla beslenmekte, siyasi ve diplomatik olarak korunmaktadır. Buna karşılık, dünyanın özgür halkları ayağa kalkmış, bu utanç verici suça karşı itirazlarını yükseltmiştir. Ne var ki İslâm ve Arap dünyamız, acı veren bir acziyet, utandırıcı bir gevşeklik, hatta bazı rejimlerin gaspçı düşmanla açık iş birliği manzaraları arasında bocalamaktadır.”
18 çalıştay yapılacak
Konferans kapsamında yarın Eyüp Sultan Camii’nde bir bildiri okunacak. 23 Ağustos Cumartesi günü, katılımcı heyet başkanlarının yapacağı protokol konuşmaları konferans başlayacak. Ardından 24 Ağustos Pazar’dan 28 Ağustos Perşembe’ye kadar, Filistin’in merkezi meselelerini ele alan 18 paralel çalıştay düzenlenecek. Yaralı Gazze, mübarek Mescid-i Aksâ, direnen Batı Şeria ve Filistin davasının bütünü gibi konular ele alınacak. Konferans, 29 Ağustos Cuma günü, Ayasofya Camii’nde cuma namazının ardından okunacak sonuç bildirgesi ile tamamlanacak.