Bahçeli'nin sosyal medyadan yaptığı paylaşım şöyle:
Tam iki yıl önce Türkiye ve Türk milleti asrın felaketi olarak tarif ve tanımı yapılan büyük bir yıkıma maruz kaldı. Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinin merkez üssü olduğu ardışık depremler ülkemizi can evinden vurdu. 11 ilimiz, 124 ilçemiz, 6 bin 929 köy ve mahallemiz depremin ağır tahribatlarıyla sarsıldı.
Acılarını hala yüreğimizde taşıdığımız ve sayıları 54 bini bulan kardeşimiz hayatını kaybederken 107 bin kardeşimiz de yaralandı. Hayaller toprak altında kaldı. Nice umutlar, nice özlemler, nice yaşama sevinç ve hedefleri kesintiye uğradı ve kayboldu.
Ancak, “Orada kimse var mı?” sorusuna refakat eden insanüstü arama-kurtarma çalışmalarıyla; soğuğun, karanlığın ve ağır enkazın kalın örtüsü günbegün aralandı ve hatta parçalandı.
Hayat ışığı taş, beton ve moloz yıkıntılarıyla kapansa da Türkiye’miz tek yürek olup felaketin yaralarını sarmak için seferber oldu.
İstismar, inkar ve iftira mevziisine girip ülkemizin zora girmesini, devletimizin ve hükümetimizin yıpranmasını ve zaafını kollayan insafsız ve vicdansız güruha rağmen 6 Şubat’ın izleri adanmış ve olağanüstü bir mücadeleyle kademe kademe silindi.
Hakikaten 6 Şubat depremlerinin kapsam ve kuvveti çok şiddetliydi. Fakat Türk milletinin dayanışma ve yardımlaşma kudreti bundan çok daha diri, zinde ve güçteydi. Aziz milletimiz devletiyle el ele verdi.
Bu yılsonuna kadar da 452 bin 983 bağımsız yapının tamamlanıp tesliminin sağlanmasıyla toplamda 654 bin 563 konut hedefine inşallah ulaşılmış olacaktır. Laf üretmek yerine iş üretmek asil ve ahlaklı siyasetin doğasıdır.
Hala bunca hizmeti görmekten kaçınanları, yapılan eserleri hiçe sayanları, verilen emekleri boşa görenleri, dökülen alın terlerini ve ödenen bedelleri hafife alanları ciddiyetsiz, samimiyetsiz, sorumsuz ve art niyetli değerlendirdiğimizi özellikle ifade etmek başlıca vicdani ve insani görevimizdir.
Depremde kaybettiğimiz insanlarımızı geri getiremesek bile, onların arkada bıraktığı emanetlerine sahip çıkmak, deprem bölgesini eskisinden çok daha güvenli, dayanıklı ve güzelliklerle donanmış hale getirmek elbette haysiyet meselemizdir.