Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Bağımsızlık Günü münasebetiyle gittiği Azerbaycan'ın Laçın kentindeki temaslarını tamamlayarak yurda döndü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan dönüşünde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
"Laçın Havalimanı'nın yapımında da 10'a aşkın firmamız görev aldı"
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şu sözlerle başladı:
"Azerbaycan'ın bağımsızlık günü kutlamalarına katılmak üzere Laçın'a yaptığımız ziyareti tamamlamış buluyoruz. 30 yıllık işgalin ardından özgürlüğüne kavuşan Karabağ'ı bir kez daha görmekten memnuniyet duyduk. Ziyaretimiz vesilesiyle Laçın Havalimanı'nın açılışını Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev ile birlikte gerçekleştirdik. Hatırlayacaksınız 2021 ve 2022 yıllarında Fuzuli ve Zengilan Havalimanlarının açılışlarını da İlham kardeşimle birlikte gerçekleştirmiştik. İşgalden kurtarıldıktan sonra Azerbaycan'ın, Karabağ'ın her köşesinde kalkınma ve imar seferberliğini tüm hızıyla devam ettirdiğini görüyoruz. Bu imar çalışmalarına ülkemizden birçok şirketin katkıda bulunması bizler için ayrı bir övünç kaynağıdır. Nitekim Laçın Havalimanı'nın yapımında da 10'a aşkın firmamız görev aldı."
"Ayrıca liderler düzeyindeki ilk toplantısını 2024 yılında yaptığımız Türkiye, Azerbaycan ve Pakistan bölgesel istişare mekanizmasının ikinci zirvesini Pakistan Başbakanı Sayın Şahbaz Şerif'in katılımıyla gerçekleştirdik. Heyetimizdeki bakanlar da muhataplarıyla bir araya gelerek ortak gündemimizdeki konuları ele aldı. Malumunuz hem Azerbaycan hem de Pakistan'la her düzeyde yoğun temas ve iş birliğimiz bulunuyor. İlham Aliyev kardeşimle geçtiğimiz günlerde Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi ve Türk Devletleri Teşkilatı Gayriresmi Zirvesi sırasında bir araya gelmiştik. Pakistan Başbakanı Sayın Şahbaz Şerif'i de geçtiğimiz hafta sonu İstanbul'da ağırlamıştık. Kendileriyle istişarelerimizde ikili mevzuların yanı sıra bilhassa üç ülkeyi ilgilendiren bölgesel gelişmeler hakkında fikir teatisinde bulunduk. Ticaret, yatırımlar, enerji iş birliği, gıda güvenliği ve hazar geçişli doğu-batı orta koridoru gibi konuları değerlendirdik."
"Azerbaycan'ın yeniden imar ve kalkınma faaliyetlerini güçlü şekilde destekliyoruz"
"Azerbaycan'ın işgalden kurtardığı topraklarında yeniden imar ve kalkınma faaliyetlerini güçlü şekilde destekliyoruz. Yıllardır çekilen acıların bir daha yaşanmaması ve Güney Kafkasya'da istikrar, barış ve refahın tesisine büyük önem veriyoruz. Azerbaycan ile Ermenistan arasında atılan adımları memnuniyetle karşılıyoruz. Barış anlaşması metni üzerinde uzlaşıya varılmasını da istikrar yolunda mühim bir gelişme olarak görüyoruz. Bu sürecin mümkün olan en yakın zamanda nihayete erdirilmesini arzu ediyoruz. Savaşın muzafferi olan Can Azerbaycan'ın bölgede barışın da mimarı olarak öne çıktığını görüyoruz. Pakistan ile Hindistan arasında geçtiğimiz dönemde yaşanan gerilimde ateşkes kararı alınmasını memnuniyetle karşıladık. Süreç boyunca sergilediği serinkanlılık ve basiretli tutum dolayısıyla Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif kardeşimi ve Pakistan makamlarını tekrar kutluyorum. İki taraf arasında doğrudan ve sağlıklı bir diyaloğun tesisi için ateşkesin sunduğu fırsattan azami ölçüde yararlanılmalıdır. Güney Asya'da istikrarın sürdürülebilir hale gelmesi noktasında taraflar arzu ettiği takdirde üzerimize düşen ne varsa yapmaktan geri durmayız. Azerbaycan ziyaretimizin hayırlara vesile olmasını diliyor, bölgesel istikrar ve refaha katkıda bulunmasını temenni ediyorum. Can Azerbaycan'ın 28 Mayıs Bağımsızlık Gününü bir kez daha yürekten kutluyorum."
"Arz fazlamız olan ürünlerde kardeş ülkeleri önceleyeceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Uluslararası Laçın Havalimanı'nın açılmasının bölgedeki iş birlikleri açısından önemi nedir? Hangi alanlarda bu iş birlikleri ilerleyecek?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Bu bölgede işgal yıllarında insanlar çok acılar çekti. Artık o kötü günler geride kaldı. Laçın bölgesi Karabağ'daki yeniden yapılanma sürecinde ulaşım ve lojistik altyapının güçlendirilmesi için kilit konumda yer alıyor. Laçın Havalimanı bölgesinin kalkınmasını hızlandırması bakımından çok önemli. Turizm ve ticaret imkanları bu uluslararası havalimanıyla gelişecek. Uluslararası yatırımcılar da artık bölgeye erişim sorunu yaşamayacak. Savaş ve işgalin izleri hızla bu bölgeden silinecek. Karabağ'da normalleşme sürecinin simgelerinden biri olan bu adım, bölgenin istikrarına hizmet etmesi bakımından ayrıca büyük önem taşıyor. Havalimanı bölgenin ulaşım altyapısını da bir başka seviyeye taşıyacaktır.
Bölgeyi dünyaya bağlayacak bu havalimanı, inanıyorum ki Laçın ve çevresini müreffeh bir geleceğe de hazırlayacaktır. Havalimanı sadece bulunduğu bölgenin değil Azerbaycan'ın tamamının potansiyelini yani içeride bir hareketlenmeyi de getirecektir. Bu altyapı yatırımları barışa giden yolu da açacaktır. Türkiye ve Azerbaycan olarak birçok alanda iş birlikleri geliştiriyoruz özellikle savunma, enerji tarım ve hayvancılık alanlarını stratejik görüyoruz. Gıdada tam bağımsızlık bir milli güvenlik konusudur. Gerek salgın gerek su savaşları ve bölgesel krizler, arz güvenliğinin önemini bir kez daha tüm dünyaya gösterdi. Biz de Türkiye’yi bir üretim üssü yapmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Şimdi Azerbaycan ile istiyoruz ki, gıda arz güvenliği konusunda çok daha sıkı iş birlikleri yapalım. Öyle zannediyorum ki bu iş birliği Türk Devletleri Teşkilatı üyesi diğer kardeş ülkelerimiz için de adeta bir işaret fişeği olacaktır. Arz fazlamız olan ürünlerde kardeş ülkeleri önceleyeceğiz. Hep birlikte daha çok üretip, daha çok paylaşarak yarınlara daha sağlam yürüyeceğiz."
Erdoğan, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin şu bilgileri paylaştı:
"Yeni ve sivil bir anayasa bizim milletimize verdiğimiz bir söz. Bundan geri adım yok. Bu sözü sadece biz vermedik. Nice konuşanlar oldu ve hepsi “sivil anayasa, sivil anayasa” dediler. Seçim meydanlarında hemen hemen bütün partiler ve liderler milletimize hep yeni anayasa vadetti. Peki gelinen bir nokta var mı, yok. Çünkü sözü veriyorlar ama attıkları bir adım yok. Biz bu konuda somut adımlar attığımız gibi hazırlıklarımızı da yaptık. Bu hazırlıklar yeni anayasa konusunda bir altyapı oluşturdu. Görevlendirdiğimiz ekip inşallah çok titiz bir çalışma yapacak. Şu an itibarıyla siyasi çıkarların ötesinde, ülkemizi Türkiye Yüzyılına taşıyacak uzun soluklu bir anayasayı ülkemize kazandırmak istiyoruz. Bu konuyla ilgili de 11 arkadaşımızı görevlendirdim. Bayram sonrası inşallah bu çalışmaları başlatacaklar. Vesayetçi izlerden arınmış, demokratik meşruiyeti güçlendirecek, hak ve özgürlükleri güvence altına alacak bir metin olsun istiyoruz. Mevcut anayasa dili de zaten problemli. Biz bu tür problemleri olan bir anayasa değil, bunlardan arındırılmış sade, anlaşılır, uygulamaya dönük bir anayasa hazırlayalım istiyoruz.
Bu hukukçu arkadaşlarımız, mesela Serap Yazıcı Özbudun hocamız gibi isimler zaten anayasa üzerinde çalışması olan kişiler. Onlarla birlikte bu çalışmaları yürütelim istiyoruz. Biz iyi niyetliyiz ve karşımızda da hüsnüniyetli bir yaklaşım bekliyoruz. Diyoruz ki “gelin millete verdiğimiz sözü beraberce yerine getirelim.” Çünkü anayasa, bir partinin değil, milletin tamamını kapsayan bir toplumsal sözleşme niteliğindedir. Bu yüzden en geniş mutabakatı burada arıyoruz. Maalesef CHP'nin her zamanki “istemezük” yaklaşımı, bu işte de kendini gösterdi. Siyaset toplumun tümü etrafında şekillenir. Eğer CHP'de burada uzlaşmacı bir yaklaşım ortaya koyarsa biz onlarla niye çalışmayalım, çalışırız. Ama ne yazık ki böyle bir yaklaşım söz konusu değil."
Erdoğan, yeni anayasayla ilgili Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışması konusunu da şöyle açıkladı:
"Burada söylediğimiz şu; bizim yeni anayasadan muradımız kendimize alan açmak, bireysel menfaat sağlamak, kendimizi bir yerlere taşımak değil. Bunu bir defa önceden açıklayayım. Biz yeni anayasayı Tayyip Erdoğan için değil, 86 milyon için istiyoruz. Bizim derdimiz var. Muhalefet ise bizi sürekli “şahsına yeni bir yol açmak için yeni anayasa istiyor” şeklinde itham ediyor. Bunun kesinlikle bir tuzak olduğunu ifade etmem lazım. Biz Türkiye'nin geleceğine dair yükümlülüklerimizin bilincindeyiz. Adımlarımızı da buna göre atıyoruz. Gündemdeki tartışmalara tarihi görev ve sorumluluklarımız ekseninde yaklaşıyoruz. Milletim beni Belediye Başkanı yaptı, Başbakan yaptı, Cumhurbaşkanı yaptı. Milletimiz bizi nerede görmek isterse, biz de orada olduk. Bugün de aynı hassasiyetle hareket ediyoruz. Bizim derdimiz makam odaları, koltuklar, unvanlar hiç olmadı. Bizim bir tek amacımız var o da aziz milletimize hak ettiği hizmeti vermek, büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa etmek. Girdiğimiz her yarışa sadece milletimize güvenerek girdik. Bugün de yarın da yine milletimize kulak vereceğiz. İstikametimizi onların çizdiği rota üzerinde şekillendireceğiz.
Sayın Bahçeli'nin şahsıma yönelik sözleri için teşekkür ediyorum. Gerçekten büyük memnuniyet duydum, onore oldum. Sayın Bahçeli tecrübesiyle, birikimiyle Türk milliyetçiliğinin aksakalıdır. Kendisi Cumhur İttifakı'nın birlik ve beraberliği, devletimizin bekası için çok kıymetli bir duruş sergilemiştir. İttifakımız sadece seçim kazanmaya yönelik değil, Türkiye'nin geleceğini inşa etmeye dönük bir devlet vizyonudur. Cumhur İttifakı'nın temelinde karşılıklı güven, istikrar arzusu ve milli konularda ortak duruş yer almaktadır. Yolumuza bu şekilde güçlenerek devam ediyoruz."