Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, toplantının ülke, millet ve demokrasi için hayırlara vesile olmasını diledi.
Demokrat Parti'nin 10 yıllık iktidarının demokrasi ve kalkınma atılımları açısından önemli bir milat olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Her ne kadar daha sonraki yıllarda demokrasimiz darbeler ve vesayet girişimleriyle epeyce hırpalanmış olsa da milletimiz iradesine sahip çıkarak, demokrasi bayrağını hep yeniden yükseltmiştir. Millet iradesinin hakiki manada tecelli edişinin 75. yıl dönümünde, başta şehit Başbakanımız Adnan Menderes olmak üzere, demokrasimizin tüm kahramanlarını bir kez daha rahmetle yad ediyoruz. Rahmetli Necip Fazıl üstadımızın, 'Zeybeğimi birkaç kızan, vurdular, çukurda üstüne taş doldurdular, ya bir de kalkarsa diye kurdular, Zeybeğim, Zeybeğim ne oldu sana, Allah deyip şöyle bir doğrulsana' diyerek uğurladığı millet ve memleket sevdalısı o güzel insanları, inşallah, hiçbir zaman unutmayacağız. Yine dünya durdukça, uyduruk bahanelerle 14 Mayıs 1950 halk ihtilalinin liderlerini asanları da esefle, öfkeyle, nefretle anmaya devam edeceğiz."
Erdoğan, bugün, ayrıca, 75 senelik demokrasi yolculuğunun kilometre taşlarından biri 14 Mayıs 2023 seçimlerinin de ikinci yıl dönümü olduğunu anımsattı.
Geride kalan iki yılın her gününü, emanetini taşıdıkları millete icraatla, yatırımla, eserle, hizmetle geçirmeye gayret ettiklerini vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
"Önümüzde, millete meydanlarda verdiğimiz sözleri yerine getirebilmemiz için en fazla 3 senelik vakit var. Sayılı günlerin çabuk geçeceğinin farkındayız. Bu süreyi en verimli şekilde değerlendirerek, Türkiye Yüzyılı'nın inşasında hedeflediğimiz yere ulaşmayı arzu ediyoruz. Pazartesi günkü gelişmeyi, bu doğrultuda atılmış kritik bir adım olarak görüyoruz. Evet, bölücü örgütün 'kendini fesih ve silahları teslim' kararı aldığını açıklamasıyla, 'Terörsüz Türkiye' çabalarımızda yeni bir safhaya geçmiş bulunmaktayız. Bu safha, birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, dayanışmamızı, aynı ortak geleceğe doğru yürüyüşümüzü güçlendirme safhasıdır. Bu safha, 86 milyonun arasına örülen terör duvarını kalıcı olarak ortadan kaldırma safhasıdır. Bu safha, demokrasimizin serpilmesine ket vuran büyük bir engelden kurtulma safhasıdır. Şunu burada gururla ifade etmek isterim: Türkiye Cumhuriyeti, kendi meselesini kendi devletinin, kendi siyasi kurumlarının, kendi vatandaşlarının iradesiyle çözebilme kabiliyetine sahip olduğunu dosta, düşmana göstermiştir."
Erdoğan şöyle devam etti:
"Bu girişimlerin tamamı da içerideki ve dışarıdaki bir takım odakların farklı hesapları sebebiyle akamete uğramıştır. Geçtiğimiz 40 yılda, bilhassa 1990'lı yıllarda yapılan kimi yanlış uygulamaların da etkisiyle, terör gerilemek yerine zeminini genişletmiştir. On binlerce vatan evladının hayatı pahasına süren bu terör iklimini bitirmek için, biz de başbakanlığımız ve cumhurbaşkanlığımız dönemlerinde hep bir arayış içerisinde olduk. Hatta bu uğurda, hiçbir siyasetçinin almadığı riskleri aldık, çok ağır yüklerin altına girdik. Maalesef, bu hasbi arayışlarımız da karanlık ve kanlı hesapların mahsulü saldırılarla sabote edildi. Neticede, örgütün eylemlerine başladığı tarihten bugüne geçen 40 yılı aşkın sürede; Türkü, Kürdü ve diğer kesimleriyle milletimizin tüm fertleri acı çekmiş, kayıp vermiştir."
"Şunu az buçuk ekonomi bilen herkes kabul ediyor. Bizimle aynı kulvardaki kimi ülkeler gelişmişlik liginin en üstüne çıkarken, biz yolumuza döşenen mayınları temizlemekle çok vakit kaybettik. Siyasi istikrarsızlığın da etkisiyle maruz kalınan yıkımlar ve ödenen büyük bedeller, ülkemizin bugün dahi yaşadığı kimi sıkıntıların kaynağı oldu. Tecrübelerimiz bize, ülkemizi kendi siyasi ajandalarının aparatı olarak kullanmak isteyen güçlerin sinsi oyunlarını bozdukça, diğer sorunlarımızın çözümünün kolaylaştığını göstermektedir. Bilhassa son 10 yılımız bu gerçeğin pek çok örneğiyle bezelidir."
Erdoğan, 2023 ve Türkiye Yüzyılı vizyonlarıyla değil de eski paradigmalarla yola devam etmeleri halinde "Terörsüz Türkiye" konusunda bu noktaya kesinlikle gelinemeyeceğini söyledi.
Derin bir arka plana sahip terör sorununun, ortak akıl, ortak vicdan, "tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" temelinde nihayete erme yoluna girmiş olmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirten Erdoğan, "Bakınız 'sınanmadığınız günahın masumu sayılmazsınız' diye güzel bir söz vardır. Biz, devlet ve millet olarak terörle sınandık, hem de en ağır şekilde sınandık; bedelini ödedik, derslerini çıkardık ve nihayet bu musibetten tamamen kurtulma aşamasına geldik. Diğer yandan, bölgemizde cereyan eden her gelişme, terörle hiçbir hayırlı neticeye varmanın mümkün olmadığını da ortaya koymuştur. Terörün, silahın, şiddetin, illegalitenin devri artık kapanmıştır. Meşru ve makbul yollar varken, başka yol aramak sadece akıl dışı değil, zamanın ruhuna da aykırıdır. Bunun aksini hiç kimse iddia edemez." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, güven, huzur, refah içinde yaşamanın, ancak ve ancak milletçe birlik ve beraberliği güçlendirmekle, kendi geleceklerine sahip çıkmakla, kendi altyapılarını kurmakla ve kendi yollarını çizmekle mümkün olduğunu dile getirerek, bunu başaramayan ülkelerin ve toplumların ne hallere düştüğünü hep beraber gördüklerinin altını çizdi.
AK Parti olarak her kesimden ve inançtan insanla bu mutabakatı sağladıkları için 23 yıldır iktidarda olduklarına dikkati çeken Erdoğan, Cumhur İttifakı olarak bu mutabakata inandıkları ve omuz verdikleri için ülkeyi nice badirelerden kurtardıklarını vurguladı.
Arif Nihat Asya'nın "İçimizden biri köprü olmaya razı olmazsa, kıyamete kadar bu suyun kıyılarını bekleriz" sözlerine işaret eden Erdoğan, "Biz işte bunun için mücadele ediyoruz. Bin yıllık maziden parlak geleceğimize sağlam bir köprü kurmak istiyoruz. Dünyada siyasi, sosyal, kültürel, ahlaki dengelerin altüst olduğu bir dönemde, 86 milyonun fertleri arasında ülkü, gönül ve fikir birliğini güçlendirmek için çabalıyoruz." diye konuştu.