Cumhurbaşkanı Erdoğan, Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu'nda konuştu

0
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu'nda konuştu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilecek "Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu"nda açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilecek "Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu"nda açıklamalarda bulunuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Yalnızca 4 saatlik uçuş mesafesiyle 67 ülkeye, yaklaşık 1.5 milyar insana doğrudan erişim sağlayan bir ülkenin misafirisiniz. Forumun bir uluslararası toplantıdan öte Türkiye'nin liderlik kapasitesini gösterecek bir platform olacağına inanıyorum.

Küresel ekonomide lojistik hatların önemi her geçen gün artıyor. Kovid salgını döneminde bunu yakından gördük. Tarihte olduğu gibi günümüzde de ulaşım imkanı geliştiren ülkeler toplumların refahına katkıda bulunmakla kalmıyor, kültürel ve bilimsel yönlerini de geliştiriyor. Türkiye'nin yaptığı büyük yatırımların gerisindeki temel motivasyon budur. Yol medeniyettir dedik. Büyük bir yatırım seferberliği başlattık. Yaklaşık 300 milyar dolarlık yatırım yaptık. 177 milyar dolarlık kısmı kara yollarına, 64 milyarı demir yollarına, 25 milyarı hava yollarına harcandı. Bu yatırımların üretime etkisi 1 trilyon 65 milyar dolara tekabül ediyor. İstihdamda da ciddi artış sağladık. Ulaştırma yatırımları adeta ekonomimizin itici gücü haline geldi.

6 bin 101 km'den aldığımız bölünmüş yolumuz 29 bin km'ye çıktı. 6 ilimiz birbirine bağlanırken bugün 77'ye yükseldi. Tünel uzunluğumuz 50 km'den 790 km'ye ulaştı. Köprü ve viyadük uzunluğumuzu 311 km'den 799 km'ye yükselttik.

Türkiye'yi hızlı trenle biz tanıştırdık. 2251 km hızlı tren ağı inşa ettik. 2002'de 10 bin 948 km olan demir yolu ağımızı 13 bin 919 km'ye, 2505 km olan sinyalli hat uzunluğunu 8046 km'ye, 2122 km olan elektrikli hat uzunluğunu 7264 km'ye çıkardık. Hava yolunu halkın yolu haline biz dönüştürdük. 26 olan havalimanı sayısını 58'e yükselttik. Yurt dışı uçuş noktasını 60'tan 303'e yükselttik. 2002'de ülkemizdeki toplam araç sayısı 8.5 milyon iken, şehirler arası ortalama hızımız 40 km idi, bugün araç sayısı 32 milyonu geçmesine rağmen seyahat hızımız 90 km'ye çıkmış durumda. Ulaştırmaya dair her başlıkta kelimenin tam manasıyla destan yazdık.

Hükümet olarak bütün bu yatırımları yaparken muhalefetin ve marjinal örgütlerin engelleme çabalarıyla mücadele ettik. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü sabote etmek için sokak olayları dahil her şeyi denediler, İstanbul Havalimanı için akla gelmez yalanlar söylediler. Yol mu yiyeceğiz dediler. Projeleri durdurmak için mahkeme kapılarında nöbet tuttular. Aslında ne iş yaptılar, ne hizmet ürettiler, ne de bizim iş yapmamızı istediler. İdeolojik konfor alanlarının dışına çıkmaya çalışmadılar. Takoz siyasetine takılmadık. Kıvanç kaynağı eserlerimizi ülkemizin kazanç hanesine başarıyla yazdırdık.

Vatandaşlarımızla birlikte ülke ve komşu bölgelerini birbirine bağlayacak rotaları tesis ediyoruz. 2 büyük projenin stratejik anlam kazandığını görüyor. İlki Orta Koridor'dur. Deniz yoluna kıyasla 2 kat hızlı, hava yoluna kıyasla 4 kat ucuz ulaşım sağlıyor. Bakü-Tiflis-Kars hattını faaliyete geçirdik. Muazzam projenin daha da geliştirilmesi için görüşmelerde ele almaya devam ediyoruz. Bu güzergah Avrupa ve Asya'yı güvenli bir şekilde birbirine bağlayacak. Süveyş'te taşımalar 35 gün, Ümit Burnu'nda ortalama 45 gün iken Orta Koridor'da 15 günün altına inecek. 75 milyar dolar ticaret potansiyeli var. Ülkemizde taşıma kapasitesi 6.5 milyon ton civarında. Orta Koridor için yapımına devam ettiğimiz projeleri hayata geçirdiğimizde toplam 114 milyar dolarlık iş kapasitesi öngörüyoruz.

Diğer proje Kalkınma Yolu'dur. Bir barış projesi olan Kalkınma Yolu, Kuzey-Güney ekseninde coğrafyaları birbirine bağlayacaktır. Basra Körfezi'nden başlayıp Ovaköy üzerinde ülkemiz oradan Avrupa'ya bağlanacak. 10 yıllık projeksiyonla üretime etkisi 50 milyar doları aşacak. Projenin en büyük kazananı bizimle, komşumuz Irak'la birlikte bölgemizdeki tüm kardeş ülkeler olacak. Çevremizdeki ülkelerle ilişkimizi kazan-kazan ekseninde geliştirirken gönül köprüleri de kuruyoruz. Artık Türkiye'nin sadece jeopolitik konumundan jeostratejik güven adası olmasından da söz ediyoruz.

Yorum Yazın