Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, dünyanın, yeni ve köklü bir değişimin eşiğinde olmanın sancısını yaşadığını söyledi.
"Esasen karşımızdaki bu tablo sadece AK Parti ve Cumhur İttifakı ile sınırlandırılamayacak kadar önemlidir." ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Siyaset yelpazesinin neresinde olursa olsun kendini bu ülkeye, bu millete karşı mesul hisseden herkesin bu mücadeleye destek vermesi, katkı sunması, en azından yıkıcı muhalefetten kaçınması gerekir. Söz konusu vatan, millet, devletse gerisi sadece birer teferruattır. Dünyanın pek çok yerinde milli meselelerde iktidar-muhalefet ayrımı olmadan ortak bir duruş sergilendiği hepimizin malumudur. Şahsen biz de yarım asra yaklaşan siyasi hayatımızın tamamında bunu savunduk. Ayrıştıran değil birleştiren; kutuplaştıran değil kucaklaştıran; ortak değerler etrafında toplumun tüm kesimlerini buluşturmaya çalışan tarzı siyasetle ülkemize hizmet etmenin gayretinde olduk. Muhataplarımızdan çoğu zaman arzu ettiğimiz yaklaşımı görmesek de kardeşlik siyasetimizde eser ve hizmet politikamızdan ödün vermedik."
"Türkiye, küresel siyasetin kutup başlarından biri olma rolünü günden güne güçlendirmektedir." diyen Erdoğan, "1000'inci gününü geride bırakan Rusya-Ukrayna Savaşı ve 14'üncü ayına ulaşan Gazze soykırımı dahil coğrafyamızdaki tüm krizlerin çözümü için yoğun çaba içindeyiz. İsrail ile Lübnan arasında bu sabah itibarıyla yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasından memnuniyet duyuyoruz. Sahada sükunetin muhafazası noktasında tüm taraftarların, bilhassa da İsrail'in sorumluluklarını harfiyen yerine getirmesini bekliyoruz. Gazze'de katliamın durması ve kalıcı ateşkesin tesisi için Türkiye olarak her türlü katkıya hazır olduğumuzu ifade ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Diplomasi alanında yaptıklarına ilişkin video gösteriminin ardından konuşmasına devam eden Erdoğan, bütün diplomatik hamlelerini siyasi kimliğiyle değil bu ülkenin ve milletin bir ferdi olarak gerçekleştirdiğini vurguladı. Erdoğan, mensubu olmaktan daima şeref duyduğu Türk milletine en iyi şekilde hizmet etmenin derdinde; mazlum ve mağdurların umudu olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni her alanda bayındır kılmanın, güçlü, müreffeh, muteber, muvaffak bir ülke haline getirmenin peşinde olduklarını kaydetti.