Sabah gazetesi yazarı Bercan Tutar bugünkü "BM'den itiraf: Soykırım ittifakını Türkiye parçaladı" başlıklı yazısında, Türkiye'nin yaptığı hamlelerle Gazze'deki soykırım ittifakını nasıl parçaladığını yazdı:
"Gazze dünya için büyük bir insanlık imtihanıydı. Fakat bu zorlu sınavdan çok az kişi ve ülke yüzünün akıyla çıkabildi. Küresel sistem sınıfta kaldı. Bu bağlamda Gazze, herkesin sahteliğini ortaya çıkardı, yüzlerdeki maskeleri düşürdü. Ahlaki, vicdani ve insani değerleri sözde kalan Batı endeksli uluslararası sistemin aslında nasıl bir kölelik ve barbarlık düzeni olduğunu bütün dünyaya gösterdi.
Ve geldiğimiz aşamada sadece soykırımcı İsrail rejimi değil ona açıkça destek veren onlarca ülke de artık insanlığın kara listesinde yer alıyor. Nitekim BM'nin hazırladığı son rapora göre başta ABD ve Avrupalı ülkeler olmak üzere 63 ülke İsrail'in Gazze'deki vahşi soykırımının başlamasında ve devam etmesinde her açıdan suç ortağı konumunda.
Rapora göre içinde bazı Arap devletlerinin de bulunduğu 63 ülke İsrail'in Gazze'deki Filistinlilere yönelik soykırımına olanak sağlayan 'toplu suça' ortak. Hepsi organize bir şekilde bu soykırıma yataklık etti. Çünkü iki yıl boyunca canlı yayınlanan bu mezalim üçüncü devletlerin doğrudan desteği, askeri katkısı, istihbari kalkanı, maddi yardımı, diplomatik koruması ve bazen de aktif katılımıyla devam ettirildi.
***
Soykırımın en büyük tedarikçileri ise ABD, Almanya, İngiltere ve İtalya gibi ülkeler. Raporda, çoğunluğunu Batılı ülkelerin oluşturduğu suç ortaklarının desteği olmadan İsrail'in Gazze'ye yönelik sistematik soykırım saldırılarını sürdüremeyeceğinin altı özellikle çiziliyor.
BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, raporu sunarken yaptığı açıklamada Arap ülkelerinden BAE, Mısır, Ürdün ve Fas'ın soykırım saldırıları boyunca İsrail ile ticaretini artırdığını kaydederken sadece Türkiye'nin Mayıs 2024'te İsrail ile ticaretini askıya aldığını vurgulaması oldukça dikkat çekici.
Raporda, Türkiye'nin öncülük ettiği İsrail ile ticareti askıya alma hamlelerine daha sonra İspanya ve Slovenya ile diğer ülkelerin de katılmaya başladığı kaydediliyor. Türkiye liderliğindeki küresel direniş bugün insanlık için yeni bir umut kapısını aralamış durumda.
Rapordan da anlıyoruz ki Türkiye her açıdan küresel vicdanın sesi olmuş. BM raporundaki bu tespit, ülkemizin Gazze'de pasif kaldığını savunanların suratına bir tokat gibi iniyor ve bütün manipülatif iddialarını ilk elden çürütüyor.
***
BM raporundaki bu tarihi tespit, Türkiye'ye iftirada sınır tanımayanların kepazeliğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Oysa kimse unutmamalı ki 7 Ekim 2023'te soykırım saldırılarına başlar başlamaz dünyanın katil İsrail'e destek yarışına girdiği süreçte ayağa kalkıp siyonist tezgâhı darmadağın eden tek lider Sayın Erdoğan'dı
Dünyanın yüzüne "Hamas bir mücahitler ordusudur. Terörist gibi davranan İsrail'dir" diyen Erdoğan, İsrail'in Hamas'ı DEAŞ'laştırma oyununu akamete uğrattı.
Bugün soykırımın en büyük sponsoru ABD'ye de Avrupalı devletlere de geri adım attıran güç, Türkiye'nin kararlı direnişidir. Geldiğimiz aşamada ABD Başkanı Donald Trump'ın da sık sık dile getirdiği gibi Türkiye'nin desteğiyle sağlanan Gazze ateşkesi ve barış planı, şimdiden siyonistlerin kâbusuna dönüşmüş halde. Çünkü Türkiye'nin devreye girmesiyle soykırımcıların sürgün ve ilhak planları rafa kaldırılırken iki devletli çözüm ise yeniden tozlu raflardan indirildi. Türkiye'nin ticaret ambargosuyla başlattığı hamlelerden sonra hem masada hem sahadaki kararlı duruşu bugün tüm dengeleri ve kurguları altüst ediyor. Dünya artık sorunun 'Filistin' değil 'siyonist İsrail' olduğunu görüyor. Hâsılı kelam, küresel soykırım ittifakını parçalayan Türkiye şimdi de Filistin devletine giden yolun taşlarını döşüyor."


