Manavgat 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, baklava kutusu içinde 110 bin avro rüşvet alırken polis ekiplerince suçüstü yakalanan Tüter, savunma yaptı. Tüter, yakalanma anının görüntüleri sonrası kendisine kumpas kurulduğunu ileri sürerek günah keçisi ilan edildiğini söyledi.
Mahkeme başkanının tapelerdeki “Kimseye bir şey deme” ve “Tamam, ne kadar var içinde” ifadelerini hatırlatması üzerine Tüter, söz konusu konuşmanın otel tadilatıyla ilgili olduğunu öne sürdü. “İçinde ne kadar olduğunu bilmiyordum, sonrasında çantayı kapının arkasına koydum, polis geldiğinde çantayı aldı” dedi.
Tüter; belediye meclisi üyesi ve davada sanık olarak yargılanan Seval Öz Özgenç'in güreşçi A.G.'nin sponsoru olmasıyla ilgili ise "Niyazi Nefi Kara ile koridorda karşılaştım, Seval Öz Özgenç'le ilgili bana 'Otelinde kaçak odalar varmış, A.G.'nin parasını ödeyecek' dedi" diye konuştu.
Tüter'in savunmasında; Manavgat'ta başka otelde de kaçak oda bulunduğu yönünde Niyazi Nefi Kara'nın yeğeni Hüseyin Cem Gül'ü telefonla arayıp, bilgi verdiğini belirtmesi üzerine mahkeme başkanı, "Hüseyin Cem Gül, sanayide esnaf. 'Neden ona bilgi veriyorsun?" diye sordu. Mahkeme başkanı, soruyu cevaplamadan önce sanıklara bakan Tüter'e "Sağa sola bakma, doğrudan bize bakarak cevap ver" uyarısında bulundu. Tüter de "Öylesine aradım. Belki bilgisi vardır" karşılığını verdi.
Tüter, mahkeme başkanının, polis baskınında belediyeden kendisine tahsisli araçta ele geçirilen alkollü içecekler hakkında sorusuna ise "Benim şoförümün düğünü vardı. Şoförüm gariban biri. Mekan sahipleri, şoförüme hediye olarak gönderdi" dedi.
