Olaylar sonrasında binlerce Uygur Türkü gözaltına alındı, ev baskınlarıyla çok sayıda kişi katledildi. Halen 10 binden fazla Uygur’un akıbeti bilinmiyor. Çin yönetimi, olayların ardından bölgeye asker sevk etti ve güvenlik önlemleri adı altında soykırımın dozajını artırdı. Çok sayıda kişi idam edildi; resmi rakamlara göre en az 196 Uygur infaz edildi. Bölgede Çin işgali hızlandırılırken, Müslümanların oruç tutması, Kur’an okuması yasaklandı, camiler de yıkıldı yahut Çinliler tarafından amacına mugayir bir şekilde kullanıldı. Uluslararası kamuoyu ve insan hakları kuruluşlarının sessizliği ise tepkilere yol açtı.
Stratejik konumu, enerji kaynakları ve Çin’in Batı’ya açılan kapısı olması bakımından Doğu Türkistan, yalnızca bölgesel değil, küresel ölçekte de bir öneme sahip. Uygur halkının kültürel kimliği ve inancı ise bu baskıların hedefinde olmaya devam ediyor. Bugün 1 milyondan fazla Uygur Türkü Çin’in toplama kamplarında “eğitim” adı altında asimile ediliyor.