Tarihte Bugün: 13 Aralık 1949 - Terör devleti İsrail Kudüs’ü başkent ilan etti.
Kudüs, 1517’den I. Cihan Harbi’nin sonuna kadar Osmanlı’nın toprakları içerisindeydi. I. Cihan Harbi’nden sonra İngilizlerin eline geçen Kudüs’te emperyalist Avrupa ülkeleri konsolosluklar açtı. Birleşik Krallık Filistin Mandası, Domuzlar Diktatoryası (Birleşmiş Milletler) vasıtasıyla Paylaşım Plânı adı altında Filistin topraklarını Yahudilere bölüştürdü. Yahudiler her ne kadar plândan memnun olduysa da, Araplar bölme plânının yasal olmadığını söyleyerek anlaşmayı kabul etmedi. O gün plânı kabul etmeyen devletlerin neredeyse hepsi bugün Gazze’de dökülen Müslüman kanları için gerçek mânâda ortaya bir şey koymuyor.
Kudüs’ü başkent ilân etmeden önce, 1948’de bağımsızlığını ilân eden İsrail’e Arap Birliği savaş başlatmıştı. 1949’da ise BM “Ateşkes Anlaşması” sunarak Kudüs’ü tam da İsrail’in istediği gibi ikiye böldü: Doğu Kudüs Ürdün’ün, Batı Kudüs ise İsrail’in kontrolüne geçti.
Birleşmiş Milletler, Kudüs’ün “corpus separatum” olarak uluslararası özel bir rejime tâbi tutulması gerektiğini tavsiye etmiştir. BMGK’da kabul edilen karara göre, “İşgal güçleri olan İsrail’in Kutsal kent Kudüs hakkında gerek yasama gerek yargı olarak empoze ettiği kanunlar yasadışıdır, dolayısıyla geçersizdir ve İsrail, tek taraflı yasadışı kanunlarını geri çevirmeye çağrılmaktadır.”
ABD’de başkanlık koltuğuna oturmaya hazırlanan Donald Trump, bir önceki döneminde (2017), İsrail’in başkentinin Kudüs olduğunu söyleyip Tel Aviv Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşıma kararı almıştı.
Bugün, Amerika hariç hiçbir ülke İsrail’in başkenti olarak Kudüs’ü tanımamaktadır. Ancak ikiyüzlü Batı, Siyonistlerin işgal ve soykırımlarına da ses etmemektedir. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve sair köhnemiş müesseselerin Kudüs meselesinde herhangi bir faydası olmadığı ortadadır; Müslümanların kendi göbek bağını kendisi kesmesi gerekmektedir.