Yahudi Tarihçi Pappé: 7 Ekim'den sonra İsrail'in dağılma süreci başladı

0
Yahudi Tarihçi Pappé: 7 Ekim'den sonra İsrail'in dağılma süreci başladı
Yahudi tarihçi profesör Ilan Pappé, "Siyasi açıdan, soykırım yapan bir İsrail artık Yahudiler için, özellikle de bir inanç veya kültürel grup olarak geleceklerinin bir Yahudi devletine bağlı olmadığına ve aslında onsuz daha güvende olabileceklerine inananlar için o kadar da çekici değil." dedi.

Yahudi tarihçi profesör Ilan Pappé, 7 Ekim 2023’ten itibaren Filistin’de yaşanan süreci tarihi bağlamda değerlendirdiği analizini Al Jazeera için kaleme aldı. Pappé, bu tarihten sonra İsrail’de yaşanan gelişmeleri “dekolonizasyon ve dağılma” ekseninde ele alarak, Siyonist projenin çözülme sürecine girdiğini söyledi. 7 Ekim 2024 tarihli makalesinde, İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’daki eylemlerini sömürgecilik ve karşıt hareket olan dekolonizasyon kavramları çerçevesinde analiz eden Pappé, bu sürecin bölgedeki dengeler üzerindeki etkilerini tartıştı.

“Sömürgeleştirme ve dekolonizasyon süreci”

Pappé, makalesinde, 7 Ekim 2023’ten itibaren yaşanan olayların, 1948 ve hatta 19. yüzyılın sonlarından bu yana süregelen tarihi bir sürecin parçası olduğunu belirtti. Pappé’nin analizine göre, İsrail’in hem Gazze Şeridi’nde hem de işgal altındaki Batı Şeria’da gerçekleştirdiği eylemler, sömürgeleştirme ve dekolonizasyon süreçlerinin tarihi bağlamını daha da ön plana çıkardı.

“İsrail’in geçtiğimiz yıl boyunca hem Gazze’de hem de Batı Şeria’da gerçekleştirdiği saldırılar, Filistin yanlısı aktivist hareketlerin ve akademisyenlerin sözlüğünden çıkarak, Uluslararası Adalet Divanı gibi uluslararası mahkemelerin çalışmalarına girdi,” diyen Pappé, bu gelişmelerin Filistin mücadelesini terörizm veya barış görüşmeleri gibi kalıplaşmış mecazların ötesinde sömürgecilik karşıtı bir mücadele olarak tanımlanması gerektiğini vurguladı.

Pappé, bu süreçte Batı medyasının yanıltıcı bir dil kullanarak olayları çarpıttığını öne sürdü. “Gerçekten de, ‘İran destekli terörist grup Hamas’ veya ‘barış süreci’ gibi ABD ve Batı medyası tarafından yayılan yanıltıcı dillerin terk edilmesinin zamanı gelmiştir. Bunun yerine, Filistin direnişinden ve Filistin’in ‘nehirden denize’ sömürgesizleştirilmesinden bahsetmek gereklidir” ifadelerini kullanan Pappé, Batı medyasının itibar kaybettiğini ve bu dil değişikliğinin kaçınılmaz olduğunu belirtti.

“İsrail’in dağılma süreci başladı”

"Geçtiğimiz yıl tüm gücüyle ortaya çıkan süreç İsrail’in dağılması ve Siyonist projenin olası çöküşü oldu." diyen Pappé, İsrail’in tarihi olarak bölgedeki varlığını sürdürmesini, dini, emperyalist ve ekonomik çıkarların güçlü bir ittifakı olarak tanımladı. Ancak bu ittifakın artık zayıfladığını ve İsrail’in bir çözülme sürecine girdiğini savundu. “Filistinlilerin mülksüzleştirilmesi yoluyla Arap dünyasının kalbine Avrupalı bir Yahudi devleti yerleştirme şeklindeki Siyonist fikir başından beri mantıksız ve ahlaksızdı,” diyen Pappé, İsrail’in ayakta kalmasının yalnızca bu güçlü ittifakla mümkün olduğunu söyledi.

Pappé, “İsrail’in artık kısa ve başarılı bir savaş yapabilecek durumda olmadığını, aksine, uzun bir savaşa girdiğini ve tam bir zafer ihtimalinin çok düşük olduğunu” belirtti. İsrail’in mevcut politikalarının Yahudi toplumu için de cazip olmadığını ve soykırımcı bir devletin artık Yahudiler için güvenli bir gelecek vadetmediğini ifade etti.

“ABD seçimleri İsrail’i etkileyebilir”

ABD’deki siyasi gelişmelerin de İsrail üzerindeki etkisine değinen Pappé, yaklaşan ABD başkanlık seçimlerinin bölgedeki politikalar üzerinde belirleyici olabileceğini söyledi. “Kamala Harris’in seçimleri kazanması halinde Demokratlar içerisinde Filistin konusunda daha doğru bir dil ve çerçeveleme benimsemiş olan ilerici kesimlerin etkisi artabilir,” diye belirten Pappé, buna karşın Donald Trump’ın kazanması durumunda İsrail’e daha fazla destek verileceğini öngördü.

Pappé, ABD seçimlerinin sonucu ne olursa olsun, İsrail’in sömürgeci politikalarının sürdüğü sürece bölgenin huzura kavuşmasının mümkün olmayacağını vurguladı: “Sömürgeleştirme ve sömürgesizleştirmenin bu ikiz çerçevesi, Gazze’deki soykırımı ve İsrail’in başka yerlerdeki maceracılığını durdurma gücüne sahip olanlar tarafından görmezden gelindiği sürece, bölgenin bir bütün olarak huzura kavuşması için çok az umut vardır.”

“Zulüm ne zaman bitecek?”

Pappé, yazısının sonunda İsrail-Filistin meselesine dair geleceğe yönelik tahminlerde bulunmaktan kaçındığını ancak yaşananların uzun vadede İsrail için olumsuz sonuçlar doğurabileceğini ifade etti. “Tarihçiler geleceği tahmin etmemelidir ama en azından gelecek için makul bir senaryo ortaya koyabilirler” diyen Pappé, “Filistinlilere yönelik zulmün ‘bitip bitmeyeceği’ sorusunun yerini artık ‘ne zaman’ sorusunun alabileceğini söylemenin makul olduğunu düşünüyorum” dedi.

Yorum Yazın