Yahudi analist Shay Gal: KAAN bağımsızlık vizyonunun simgesi haline geldi!

0
Yahudi analist Shay Gal: KAAN bağımsızlık vizyonunun simgesi haline geldi!
İsrailli analist Shay Gal, Türkiye’nin milli muharip uçağı KAAN’a ilişkin değerlendirmesinde projenin artık yalnızca bir savunma girişimi değil, Ankara’nın tam bağımsızlık vizyonunun simgesi haline geldiğini vurguladı.

Eurasian Times’ta yayımlanan yazısında Gal, Türkiye’nin savunma sanayisinde son yıllarda yakaladığı ivmeye dikkat çekerek KAAN’ın bu dönüşümün merkezinde yer aldığını belirtti.

Gal’a göre KAAN, teknik özelliklerinin çok ötesinde bir anlam taşıyor. Analist, Türkiye’nin projeyi hayata geçirme konusundaki kararlılığının bölgesel dengeleri etkilediğini ve özellikle İsrail dahil olmak üzere birçok aktörde dikkatle takip edilen bir süreci tetiklediğini ifade etti. “Ankara her şeye rağmen geri dönülemez biçimde kendi yolunu açtı” diyen Gal, Türkiye’nin beşinci nesil savaş uçağı yarışına artık tam anlamıyla dahil olduğunu, ilk uçuşla birlikte TUSAŞ’ın mühendislik kapasitesinin de tartışmasız hale geldiğini belirtti.

KAAN’ın ilk bloklarında ABD üretimi F110 motorlarının kullanılacak olmasının bir bağımlılık riski doğurduğunu hatırlatan Gal, buna rağmen Türkiye’nin TEI–TRMotor iş birliğiyle geliştirdiği TF-35000 motoruyla bu bağımlılığı kalıcı biçimde sonlandırmaya hazırlandığını söyledi. “ABD’nin lisans kontrolü Ankara’yı yavaşlatabilir ama durduramaz. Türkiye zincirlerini kırmakta kararlı” ifadeleriyle bu sürecin Türkiye açısından geri dönüşü olmayan bir yol olduğuna dikkat çekti.

Analist, değerlendirmelerinde İsrail’in 1980’lerde ABD baskısı ve iç siyasi nedenlerle iptal ettiği Lavi savaş uçağı projesine de atıfta bulundu. İsrail’in o dönem geri adım attığını, fakat Türkiye’nin KAAN konusunda bunu yapmaya niyetli olmadığını belirten Gal, “İsrail’in Lavi’de vazgeçtiği yerde Ankara sonuna kadar gidiyor” dedi. Bu kararlılığın bölgede yeni bir güç gerçekliği oluşturduğunu ve Tel Aviv’in bunu yakından izlediğini ifade etti.

Gal ayrıca Endonezya gibi ülkelerden gelen ilginin Türkiye’nin savunma ihracatındaki güvenilirliğini artırdığına dikkat çekti. ABD kaynaklı lisans sorunlarının ihracat riskleri oluşturduğunu kabul eden analist, ancak milli motor devreye girdiğinde bu engellerin önemli ölçüde aşılacağını belirtti. Türkiye’nin aynı anda F-16 Block 70, Eurofighter Typhoon ve diğer platformlarla ilgili yürüttüğü görüşmelerin ise hem pratik hem stratejik açıdan akıllıca bir geçiş süreci olduğunu söyledi.

Tüm değerlendirmelerini özetleyen Gal, Türkiye’nin KAAN projesinden vazgeçmeyeceğini, bu uçağın yalnızca bir teknoloji hamlesi değil, aynı zamanda ideolojik ve stratejik bir iradenin yansıması olduğunu ifade ederek sözlerini noktaladı.

Yorum Yazın