İsrail terör örgütünün nihai hedefi olan, inançlarına dayandırdığı Arz-ı Mevud denilen "Vadedilmiş Topraklar" plânında Filistin, Irak, Suudi Arabistan, Kuveyt, Türkiye, Mısır, Suriye, Lübnan ve Ürdün'e kadar uzanan sınırlar yer alıyor. Bu hedefin içerisinde Anadolu da yer alıyor. İsrail terör örgütünün hedefinde Sivas'a kadar uzanan bir Anadolu coğrafyası da mevcut.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan her daim bu tehlikeye vurgu yapıyor, İsrail’in asıl hedefinin Anadolu olduğunu, Hamas’ın Anadolu'nun ileri savunma hattını müdafaa eden mücahitler grubu olduğunu vurguluyor.
İsrail terör örgütünün kabinesinde yer alan bakanlar da bu sapkınlığı dile getiriyorlar. Zaten Lübnan'a kadar gelen İsrail terör örgütü, Lübnan'dan Suriye topraklarını almak için elinden geleni ardına koymayacak. İsrail’in ileri karakolu olan PKK/PYD terör örgütü Suriye topraklarının üçte birini ve yer altı kaynaklarının bir kısmını elinde bulunduruyor.
İsrail’in Arz-ı Mevud sapkınlığına hizmet eden PKK terör örgütünün de asıl hedefi Anadolu’nun bir kısmını işgal etmek. PKK-PYD denilen Kürt görünümlü örgüt, Haçlı-Siyonistlere hizmet ediyor. Selahaddin Eyyubi'nin torunlarının lanetli kavim Yahudilerle hiçbir zerre bağı olmadığı gibi Yahudilerle ezeli ve ebedi düşmandır. PKK terör örgütünün derdinin hiçbir zaman Kürtlerin menfaati olmadığı, dertlerinin Yahudilerin menfaati olduğunu coğrafyadaki hesaplaşmadan görebiliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti de bu hamlelere karşı Fırat Kalkanı Harekatı, Zeytin Dalı Harekatı, Barış Pınarı Harekatlarını gerçekleştirmişti. Son zamanlarda hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hem Devlet Bahçeli'nin Suriye'nin kuzeyini terörden temizleme mesajı da son derece ehemmiyetli. Coğrafyamız çok büyük hâdiselere gebe. Türkiye'nin yapacağı kara harekâtı İsrail terör örgütüne, Arz-ı Mevud’a köklü bir darbe indirecektir. İçimizdeki bazı romantik geçinen İslamcıların Kudüs'e, Gazze'ye sefere çıkalım diyerek aslında zerre siyasetten, coğrafyadan anlamadıklarını görüyoruz. Kudüs'ün yolu İdlip'ten, Halep'ten, Aynel Arap'tan, Haseke'den, Deyr Zor'dan, Rakka'dan geçer. Bu söylemler şanlı komutan Selahaddin Eyyubi'nin siyasi, askeri stratejisini dahi okumadıklarını gösteriyor. Türkiye Suriye'nin kuzeyine gerçekleştireceği kara harekatıyla birlikte, aslında PKK terör örgütü ile değil Yahudi İsrail terör örgütü ile hesaplaşacaktır. Türkiye Suriye'nin kuzeyindeki askeri harekatla Suriye'deki Arzı Mevud hedefini çöpe atarak, İsrail’in yıkılışını hızlandıracaktır biiznillah. Önümüzdeki günler tarihi hadiselerin yaşanacağı kritik bir dönüm noktası olacaktır. Milli Savunma Bakanı Sayın Yaşar Güler'in: "İsrail Türkiye’ye saldırabilir. Cumhurbaşkanımız böyle bir tehlikeyi görmese söyler mi? Çok büyük bir olay gerekmiyor, 3. Dünya Savaşı her an çıkabilir." sözü de bu çerçevede okunmalıdır.
Velhasıl Türkiye, Arzı Mevud’a darbeyi indirmeye hazırlanıyor ve er ya da geç Müslüman Türk’ün yumruğunu vuracaktır.