ABD demokrasisinin güçlü bir sembol olarak sürdürülebilmesi, her iki adayın da kampanya temalarından biri haline geldi. Trump, Demokrat Parti’yi "idari gücü muhaliflerle mücadele için kullanmakla" suçlarken, Harris ise Cumhuriyetçileri "faşizm eğilimli" olmakla eleştiriyor. Son dönemde New York Times’ın (NYT) verilerine göre Trump’ın, salıncak eyaletler dahil 71 etkinlikle daha çok eyalet gezmesi dikkat çekerken, Harris 53 etkinlik düzenledi ve kampanyasında bağış toplamada avantaj sağladı.
Salıncak eyaletlerde Trump avantajlı
FiveThirtyEight’ın analizine göre, salıncak eyaletlerin çoğunda Trump önde. Örneğin, Trump’ın Arizona’da 1,8, Georgia’da 1,5, Pennsylvania’da 0,3 puan farkla üstünlüğü mevcut. Harris ise Wisconsin ve Michigan’da küçük farklarla önde. Bu tablo, bugün seçim yapılsa Trump’ın 281, Harris’in ise 257 delege kazanabileceğine işaret ediyor. CNN ve diğer kaynaklara göre, eşit oyla sonuçlanabilecek bir "269’a 269" senaryosu da ihtimal dahilinde.
ABD Kongresi ve seçim sonrası olasılıklar
Bu seçimde Kongre’de güç dengesinin yeniden şekillenmesi de ihtimaller dahilinde. Seçici Kurul oylamasında eşitlik çıkması halinde başkanlık Temsilciler Meclisi’ne geçerken, başkan yardımcısının seçimi Senato tarafından yapılacak. Seçimle gelecek Kongre'de Temsilciler Meclisi çoğunluğunun Cumhuriyetçilerde kalması beklenirken, Senato’da da Cumhuriyetçilerin çoğunluğu kazanabileceği öngörülüyor.
Ekonominin seçimlere etkisi
ABD halkı ekonomik istikrara dair endişelerini her iki aday üzerinden değerlendiriyor. Gallup anketlerine göre, Trump’ın ekonomi yönetimine güven yüzde 54’le Harris’in önünde; Harris’e güvenenlerin oranı ise yüzde 45. Ekonomik kaygılar ve anketlerdeki dalgalanmalar, seçmen davranışlarını belirleyecek önemli unsurlar olarak öne çıkıyor.