Suriye Enformasyon Bakanı Mustafa: SDG'ye son çıkış yolunu sunduk

0
Suriye Enformasyon Bakanı Mustafa: SDG'ye son çıkış yolunu sunduk
Suriye'de SDG adını kullanan terör örgütü PKK/YPG'nin mevcut yaklaşımda büyük hata yaptığını belirten Suriye Enformasyon Bakanı Mustafa, '10 Mart Anlaşması'nı, Mazlum Abdi için bir çıkış yolu olarak sunduk.

Suriye Enformasyon Bakanı Hamza Mustafa, Beşşar Esed rejiminin düşmesiyle sonuçlanan "Düşmanı Caydırma" operasyonunun birinci yıl dönümünde AA'ya değerlendirmelerde bulundu.

Şam yönetimi ile SDG arasında 10 Mart'ta imzalanan anlaşmanın Suriye'nin birlik ve egemenliği açısından "tarihi bir fırsat olduğu" yorumunda bulunan Mustafa, ancak örgütün taahhütlerini yerine getirmediğini belirtti.

Örgütün elebaşlarından Mazlum Abdi'nin ilk dönemlerde 10 Mart'taki anlaşmayı kabul ettiğini fakat örgütün taahhütlerini yerine getirmediğini, oylama ve zaman kazanma politikası izlediğini dile getiren Mustafa, şöyle devam etti:
"SDG, mevcut yaklaşımlarında büyük bir hata yapıyor. 10 Mart Anlaşması'nı, Mazlum Abdi için bir çıkış yolu olarak sunduk. İki ihtimal vardı, ABD'nin uzun süreli kalışı bu imkansızdır. Afganistan tarzı bir çekilme bu mümkündür. Özellikle Süveyda'daki olaylardan sonra değişim bekleme politikası izledi. Mazlum Abdi, Dürziler ve Aleviler hakkında oryantalist bir dil kullanmaya başladı."

Mustafa, Abdi'nin Şam'a gelerek anlaşmayı tamamlamak yerine, bazı Avrupa ülkelerinin baskısıyla Erbil'e gittiğini, bunun "büyük bir siyasi okuma hatası" olduğunu savundu.

"10 MART ANLAŞMASI'NIN ALTERNATİFİ YOK"

Suriye'de federalizm ve siyasi ademimerkeziyet konusu tamamen bittiğini vurgulayan Mustafa, "Ona (Mazlum Abdi) şunu açıkça söyledik, Eğer 10 Mart Anlaşması'nı uygulayamıyorsan, söyle. Eğer istemiyorsan, bunu da söyle. Ama ne gizli maddeler ne de partisel bütünlük. Entegrasyon tam olmalı, siyasi ve askeri olarak. Kitleler şeklinde değil bireysel olarak. Ama federalizm ve siyasi ademimerkeziyet konusu tamamen bitmiştir. Mazlum Abdi, son oyununu oynamaya çalışıyor. Bu olmayacak. 10 Mart Anlaşması'nın alternatifi yoktur." ifadelerini kullandı.
ABD'nin Suriye dosyasına bakışının da değiştiğini dile getiren Mustafa, "Devlet, tek garanti edici aktördür; DEAŞ'la mücadelede tek ehil güçtür, bölgesel istikrarın temel unsurudur. Bu nedenle tüm bölgesel ve uluslararası dosyalar SDG uğruna ertelenmeyecektir." değerlendirmesinde bulundu.

"İSRAİL, 8 ARALIK'TAN SONRA İŞGAL ETTİĞİ TÜM BÖLGELERDEN ÇEKİLMELİDİR"

Bakan Mustafa, İsrail'in işgali ve Şam ile Tel Aviv arasındaki son gelişmelere de değindi.

Yeni Suriye'nin kalkınma ve toparlanmaya yatırım yapmak istediğini vurgulayan Mustafa, "Yeni Suriye, bölgesel çatışmalara girmek istemiyor. Suriye hiçbir bölgeye tehdit olmayacaktır; çünkü biz savaşla yıpranmış, iç kapasitesini onarmak isteyen bir ülkeyiz." dedi.

Mustafa, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana tırmandırıcı bir siyaset izlediğini, Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetinin bölgedeki tüm ülkeleri kışkırtıcı çatışmalara çekmeye çalıştığını belirtti.

İsrail'in 1974'ten bu yana Suriye'de işgal ettiği bölgelerden çekilmesi konusundaki Şam'ın görüşünün bugün ABD yönetimi tarafından da kabul edildiği yorumunda bulunan Mustafa, bunun Netanyahu üzerinde baskı oluşturduğunu ancak İsrail Başbakanı'nın "sürekli ileriye kaçış politikasını benimsediğini" söyledi.

İsrail'in çoğu zaman "hesap hatası" yaptığını ancak Suriye'nin tutumunun değişmediği dile getiren Suriyeli Bakan, "İsrail, 8 Aralık'tan sonra işgal ettiği tüm bölgelerden çekilmelidir." dedi.

Suriye ile İsrail arasında yeni bir güvenlik anlaşması imzalanması için yürütülen çabalara da değinen Mustafa, "1974 Anlaşması'na benzer, özü değişmeyen bir güvenlik anlaşmasından daha azına razı olmayacağız." ifadelerini kullandı.

İsrail'in "Suriye'deki Dürzileri koruma" söylemini de reddettiklerini vurgulayan Mustafa, bu konunun Şam'ın egemenlik meselesi olduğunu kaydetti.

"BUGÜN SURİYE'DE HİÇBİR GAZETECİ DÜŞÜNCESİ NEDENİYLE TUTUKLU DEĞİL"

Bakan Mustafa, devrimin ardından Suriye'de basında yaşanan gelişmeler ve basın özgürlüğüne ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

Suriye'nin geçmişte "korku krallığı" olarak anıldığını anımsatan Mustafa, "Bugün Suriye'de hiçbir gazeteci düşüncesi nedeniyle tutuklu değil. Sadece bir olay soruşturma aşamasındadır. Suriye, korku krallığından gazeteci tutuklamaların yoğun olduğu dönemden, 700'den fazla gazetecinin şehit edildiği devrim sürecinden artık düşünce nedeniyle tutuklamanın olmadığı bir aşamaya geçti." dedi.

Yaklaşık 3 bin basın kartı başvurusu aldıklarını aktaran Mustafa, bu talepleri işleme koyduklarını paylaştı.

Bakanlığının "klasik sansür makamı" olmaktan çıktığını vurgulayan Mustafa, "Amacımız şeffaflığı artırmak ve yetkiliyi vatandaşa daha yakınlaştırmaktır." diye konuştu.

Basında yenilikler için çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Mustafa, "Haber ajansı yeni temeller üzerinde yeniden inşa edildi, haziranda faaliyete geçti. Sevra Suriye Gazetesi adıyla yeni bir platform, basılı gazete ve elektronik site açılıyor. Şam Radyosu, ulusal bir radyo olarak tekrar yayına hazırlanıyor. Arap Reklam Kurumu, kar edebilen, proje üreten bir reklam ajansına dönüştürüldü." dedi.

Suriye'de dizi üretimini yerelleştirmek için çalışmalarının yürütüldüğü belirten Mustafa, "Bugüne kadar Suriye'de çekilecek 25'ten fazla dizi projesi yerelleştirildi. Bu sayı 2010'dakinden fazla." dedi.

Bakan Mustafa, Suriye'yi bölgesel bir medya üssü yapmayı hedeflediklerini ve bunun için de 2 büyük projeyi hayata geçireceklerini kaydetti.

Suriye'de mevcutta 500 medya kurumunun bulunduğuna işaret eden Mustafa, bu yıl ülkesini 3 binden fazla yabancı heyetin ziyaret ettiğini kaydetti.

"DENETİM DEĞİL, REKABETÇİ KAMU MEDYASI"

Suriye Enformasyon Bakanı Hamza Mustafa, 2026 yılı için belirlenen strateji ve vizyonu özetlerken, hedeflerinin üç eksende yoğunlaştığını anlattı.

Bunun resmi medyanın "kamu medyası"na dönüşmesi, yerel boyutun güçlendirilmesi ile genç nüfusa ve dijitale odaklanma olduğunu vurgulayan Bakan Mustafa, basında "denetim değil" rekabetçi kamu medyasını geliştirmeyi hedeflediklerini belirtti.

Ülkedeki medyanın Şam merkezli yapısından çıkarılıp her ilin kendi toplumsal dokusunu yansıtan yerel bir modele geçileceğini anlatan Enformasyon Bakanı Mustafa, nüfusun yarısını oluşturan genç kuşak için dijital platformlar, yapay zeka ve yeni teknolojileri merkeze alan rekabetçi bir medya yapısı planladıklarını kaydetti.

  • Next Social

Yorum Yazın