Zalim Esed rejimi dönemindeki ağır ihlallere vurgu yapan Şeybani, 8 Aralık’ın uzun ve karanlık bir dönemin sonunu simgelediğini ifade ederek, kimyasal saldırılar ve on binlerce insanın akıbetini bilinmezliğe sürükleyen trajedilerin “asla yeniden yaşanmayacağı” sözünü verdi. Savaş sürecinde dahi sivillerin korunması için kesin talimatlar verildiğini söyleyen Şeybani, özgürlüğün kazanılmasının ardından hazırlanan yeni anayasanın temel hak ve özgürlükleri, uluslararası sözleşmelere bağlılığı ve hukukun üstünlüğünü güvence altına aldığını aktardı. Bu çerçevede bağımsız adalet kurumları, geçiş dönemi adalet mekanizmaları, kayıp kişileri araştırma birimleri ve toplumsal uzlaşı komisyonlarının oluşturulduğunu belirten Şeybani, sistemin “hakikat, adalet, tazminat ve tekrar etmeme garantisi” üzerine inşa edildiğini kaydetti. Eski rejimin bıraktığı toplu mezarların ortaya çıkarılmaya devam edildiğini söyleyen Şeybani, uluslararası kurumlarla kapıların açık olduğunu, OHCHR, ICRC ve bağımsız mekanizmalarla temasların sürdüğünü, gözaltı merkezlerine erişim sağlandığını ve tutuklu ziyaretlerine izin verildiğini açıkladı. Şeybani, 6 Mart 2025’te sahil bölgelerinde yaşanan olaylarda “intikam” söylemini reddettiklerini de sözlerine ekledi.
