Şahısta tecelli eden dava

0
Şahısta tecelli eden dava
Yazıya giriş yapar yapmaz İbda Mimarı Salih Mirzabeyoğlu’nun işaret ettiği hikmeti hatırlatmakta fayda var “Şartlar Türkiye’yi tarihi misyonunu üstlenmeye zorluyor!” Türkiye, istese de istemese de hakikaten çözülen düğümün merkezinde.

“Mukadder ve mukaddes hesaplaşma” başlıklı yazımda er ya da geç Türkiye'nin İsrail terör örgütü ile burun buruna geleceğini yazmıştık. İçeride cereyan eden hâdiseler ve dünyada olup biten şeyler…. Hamas’ın Aksa Tufanı operasyonu, Suriye’deki devrim, Rusya-Ukrayna çıkmazı ve hatta Çin ve ABD-Tayvan gerilimi dahi Türkiye’ye tesir ediyor. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha evvel de belirttiğimiz üzere Selahaddin Eyyubi ve Yavuz Sultan Selim gibi içeriyi tahkim ederek dışa yönelik sağlam politika geliştiriyor. Erdoğan tarihe damga vurmuş bu iki dehâdan nasipleniyor. Bana öyle geliyor ki; Türkiye, Türk-Kürt-Arap ittifakını kurma hazırlığı içerisinde.

İçeride toplumumuzdaki kardeşlik bağına zarar veren, dış istihbaratlara çalışanlara, provokasyonlara girişen odaklara karşı gerçekleştirilen operasyonlar, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin söylemleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Sayın Hakan Fidan'ın dış politikadaki hamleleri bize bu ittifakın ayak izlerini gösteriyor. Türk-Kürt-Arap birliği ancak İslâm şemsiyesi altında birleşir. Bu uğurda emek verenler de bunun farkında.

Hıristiyan âleminin sayısız devleti mevcut; hepsinin kendi yönetim biçimi olmasına rağmen bu devletler dinî olarak Vatikan’a (Katolikler) bağlı. Ortodoksların merkezi Rusya. Yahudilerin merkezi İsrail terör örgütünün sözde başkenti Tel Aviv'dir. Şii’lerin İran’da Ayetullah’ı, Vehhabilerin ise Suudîleri var. Ama Ehl-i Sünnet vel Cemaat bugün yetimdir. Öyle olmasaydı, bugün Gazze’de on binlerce Müslüman şehit edilemezdi. Bugün ne Arap Birliği ne İslâm İşbirliği Teşkilatı ne de benzeri yapılar, İslâm dünyasındaki sorunlara cevap veremiyor, veremez de. Dolayısıyla Türkiye’nin liderlik ettiği, adına ne derseniz deyin bir birlik zaruridir.

Erdoğan'ın son yurt dışına yaptığı Malezya, Endonezya ve Pakistan ziyaretlerindeki teveccühü gördük. Erdoğan’ın büyük bir hürmetle karşılanması, üç devlet liderinin de Cumhurbaşkanını İslam aleminin lideri olarak ilan etmeleri gurur verici bir hakikat.

Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in dediği gibi şahısta tecelli eden bir dava var. Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsında Türkiye'nin tarihi misyonunu üstlenme davası iyice zuhur ediyor. 

Yorum Yazın