Öztürkler, “Bayrağımıza uzanan eller, bunun ne anlama geldiğini tarihî hafızamızdan öğrenmelidir.” diyerek, Kıbrıs Türk halkının milli değerlerine yönelik her saldırının cevapsız kalmayacağını vurguladı.
Öztürkler yaptığı yazılı açıklamada, KKTC’nin 42’nci kuruluş yıl dönümünün, Lefkoşa Lokmacı Sınır Kapısı’nda Rum gençlerce düzenlenen “organize ve kışkırtıcı” bir provokasyonla gölgelenmeye çalışıldığını belirtti. Yunan bayraklarıyla yürüyen ve Türk askerine yönelik sloganlar atan grubun, “barıştan değil nefretten beslenen bir zihniyetin güncel tezahürü” olduğunu söyledi.
GKRY’de üçüncü büyük siyasi güç haline gelen aşırı sağcı ELAM’ın, EOKA’nın mirası üzerine kurulu bir nefret siyaseti izlediğini, kilisenin de bu çizgiye destek verdiğini ifade eden Öztürkler, “Kıbrıs Türk halkının özgürlük ve egemenliğinin sembolü olan KKTC’nin tüm bu provokasyonlara rağmen dimdik ayakta olduğunu” vurguladı.
“Beşparmak Dağları’ndan yükselen bağımsızlık ışığımız, en fanatik Rum’un evine dahi süzülmektedir.” diyen Öztürkler, bu ışığın KKTC halkının iradesini ve Türkiye’nin sarsılmaz desteğini temsil ettiğini kaydetti.
KKTC ve Türkiye bayraklarının Rumların her gün gördüğü, selamladığı devlet gerçekliğini simgelediğini hatırlatan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:
“Bayrağımıza kinle yaklaşanlar bilmelidir ki karşılarında sadece bir sembolü değil, bir halkın onurunu, tarihini ve geleceğini bulur. Bu tür provokasyonlar münferit değildir. Gelişmeleri yakından takip ediyor, gereken karşılığı her platformda vereceğimizi açıkça belirtiyoruz.”


