Nedim Şener, Hürriyet gazetesindeki köşesinde, HÜDA PAR'ı Hizbullah’ın siyasi uzantısı olarak nitelendirerek, partinin Türkiye'nin bölünmez bütünlüğüne tehdit oluşturduğunu ileri sürdü. Şener, yazısında şu ifadelere yer verdi: "Birisi terör örgütü PKK’nın, diğeri Hizbullah’ın siyasi uzantısı olan bu iki parti, bölücülükte birleşip aynı kulvarda yarışıyor. Kendini çok akıllı zanneden ‘bay kurnaz’ Hizbul/HÜDA PAR başkanı Yapıcıoğlu, sanki Anayasa’nın ilk 3 maddesine karşı değilmiş gibi 4. maddeyi gündeme getiriyor. Anayasa’da ‘Türk milletinden’ bahsedilir, Yapıcıoğlu’nun sindiremediği budur."
Bu ifadeler üzerine Tanrıkulu, sosyal medya hesabından Şener'e cevap vererek vererek, "Bu kadar çok nasırın olduğunu bilmiyordum! Halkın iradesini yok sayan, seçtiği vekilleri kabul etmeyen senin gibi faşistlere ne köşe yazısı yazdırmak ne de TV’lere çıkartmak doğru değil. Demokratik ülkelerde böyle konuşamazdın," dedi.
Şener’den Tanrıkulu'na: "Yemin ettiğiniz namus ve şeref nerede?"
Şener, Tanrıkulu'nun açıklamalarına yanıt olarak, "Anayasa’nın ilk dört maddesi ile uğraşıp bölücülük yapacağınıza, önce TBMM’de ‘Atatürk ilke ve inkilaplarına, vatanın ve milletin bütünlüğü üzerine dair namus ve şeref’ sözünüze bağlı kalın, sonra demokrasiden bahsedersiniz. Tabii millet huzurunda ‘namus ve şeref’ üzerine ettiğiniz yeminin sizin için önemi varsa," şeklinde konuştu.
Sivas Kongresi'ndeki yemine bağlı kalındı mı?
Bu üzerine Tanrıkulu, Şener'in Anayasa’ya yönelik iddialarına karşı çıkarak, "Hala yalan ve iftira atıyorsun. Anayasanın ilk 4 maddesi değil, 4. maddesi gelecek neslin iradesine ipotek koymadır. Biz de bunun doğru olmadığını söylüyoruz," dedi. Tanrıkulu, ayrıca Mustafa Kemal'in Sivas Kongresi'nde ettiği yemini paylaşarak, "Şimdi gelelim aşağıdaki yemine... Söyle bakalım, kim nerede bu yemini etti? Yeminine bağlı kaldı mı!?" ifadeleriyle Şener’e karşı çıktı.
Tanrıkulu’nun paylaştığı yemin:
“Makam-ı celil-i hilafet ve saltanata, İslamiyete, devlete, millete ve memlekete manen ve maddeten hizmetten başka bir gaye takip etmeyerek her türlü ihtirasat-ı şahsiye ve siyasiyeden ve fırkacılık amalinden münezzeh bir azm-ü iman ile çalışacağıma ve İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin ihyasına çalışmayacağıma namusum ve bilcümle mukaddesatım namına vallah, billah.”
(Hilafet ve saltanat makamına, İslam'a, devlete, millete ve vatana hem manevi hem de maddi olarak hizmet etmekten başka bir amaç gütmeyeceğime, her türlü kişisel ve siyasi ihtirastan, parti çıkarlarından uzak bir azim ve inançla çalışacağıma ve İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin yeniden canlandırılması için çaba göstermeyeceğime, namusum ve tüm kutsal değerlerim adına yemin ederim.)