Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle;
"Değerli Arkadaşlarım, Muhterem Misafirler, Basınımızın Değerli Temsilcileri, Haftalık olağan Meclis Grup toplantımıza başlarken hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlıyor başarılarla dolu bir hafta geçirmenizi temenni ediyorum."
MHP lideri Bahçeli, Erzincan'ın İliç ilçesinde altın üretimi yapılan bir maden sahasından çıkarılarak istiflenen toprağın kaymasıyla milleti hüzne boğan bir felaket meydana geldiğini hatırlatarak, milyonlarca metreküp toprak kütlesinin 200 metrelik yamaçtan bir sel gibi vadiye akarak geniş bir alana yayıldığını anlattı. 9 maden işçisinin toprak altında kaldığını anımsatan Bahçeli, toprak kaymasından hemen sonra kriz masası kurulduğunu, devletin gecikmeksizin bütün imkanlarıyla seferber olduğunu, ilgili bakan ve bürokratların kısa süre içinde maden sahasına giderek arama kurtarma faaliyetlerine refakat ettiğini dile getirdi. Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir haftadır AFAD ekipleri, gönüllü yardım kuruluşları, hatta yöre insanımız çalışmalarını fedakarlıkla yürütmektedir. İşçilerimize ulaşmak ve gün ışığına çıkarabilmek amacıyla maden alanına yığılan devasa toprak kütlesinin tahliye ve temizlik işlemi dikkatle ve kararlılıkla sürdürülmektedir. Ancak heyelan bölgesinde hala riskli alanların varlığı, bu kapsamda yeni toprak kaymalarının zaman zaman yaşanıyor olması, ister istemez arama kurtarma ekiplerini zora sokmakta, çalışmalarını da aksatmaktadır. Üstelik bölgenin yağışlar sebebiyle çamur ve balçıkla kaplanmış olması araştırma ve incelemelerin metal detektörlerle yapılmasını mecburi hale getirmektedir. Kayaçların içindeki altın cevherini siyanürleyip ayrıştıran, müteakiben kalan siyanürlü atıkları suyla arındırıp tekrar kullanılmasını sağlayan, yani çok zor şartlarda damla damla dökülen alın terlerinin bereketiyle helal lokmasını arayan işçilerimizin hayata döndürülmesi yegane dilek ve beklentimizdir. Üzgün olsak bile ümitsiz değiliz. Kaldı ki Allah var, gam yoktur. Ümitlerimizi diri tutarak bölgeden gelecek müjdeli haberlere kulağımızı çevirmiş durumdayız."
Bahçeli, "Milletimizin, ak koyunu da kara koyunu da açıklıkla tefrik etmesi için uygun zemin oluşturulmalıdır. Adeta uzaya çıkar gibi özel koruyucu kıyafetlerin üstüne dehşet uyandıran maskeler takan ve ikinci Çernobil hezeyanını telaffuz edip siyanür atıklarının Sabırlı Deresi'ne akıtıldığını ve bu atıkların yağışla beraber yeraltı sularına karışarak Fırat Nehri'ni kirlettiğini söyleyenler iddialarını ispatla mükelleftir. Ağzıyla değil de karnıyla konuşanların şımarıklıkları tahammül sınırlarından taşmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
MHP lideri Bahçeli, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının konuyla ilgili kamuoyuyla paylaştığı "Toprak kayması sırasında akan malzemenin Fırat Nehri'ne ulaşmasının engellenmesi amacıyla Sabırlı Deresi'nin Fırat Nehri'ne ulaştığı menfezin kapaklarının kapatıldığı" şeklindeki açıklamasını aktararak, şunları kaydetti:
"Açıklama ortadayken, halen dedikodu üretmenin, halen kaygıları diri tutmanın ahlaken tutarlı bir yanı var mıdır? 9 canı, 9 hayatı kurtarma çalışmaları sürüyorken, kayan toprak kütlesinin içinde hangi ağır metallerin bulunduğuyla ilgili resmi ağızlardan bir açıklama yapılmadığını eleştirenlerin amacı bize göre üzüm yemek değil, bağcı dövmek için mevzi almaktır. Acılarımız üzerinde siyasi ve ideolojik geçim kapısı açmaya heveslenmek vicdansızlıktır, insafsızlıktır, izansızlıktır, pis bir fırsatçılıktır. Kayan toprak inşallah kaldırılacaktır, yaralarımız elbirliğiyle sarılacaktır, peki insanlığını kaybedenler tekrar eski hallerine nasıl dönebileceklerdir? Ayıp, günah, yazık değil mi?"
Bahçeli, ucu nereye dayanıyorsa dayansın sorumluluğu somut delillerle belirlenen kurum ya da kişilerin adli ve idari temelde hesap vermesinin acil ve elzem bir ihtiyaç olduğunu söyledi.
İliç'te tehlikeli bir sızıntının şu ana kadar tespit edilmediğini ifade eden Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çöpler Altın Madeni'nde geçmişe sari var olan ihmaller zincirinin, 13 Şubat faciasındaki payını yok saymak elbette mümkün değildir. Çalışanların risklerden korunması için alınması gereken tedbirlerin göz ardı edildiği, yığınlarda oluşan çatlaklara karşı gerekli müdahalenin zamanında yapılmadığı, iş güvenliği uzmanlarının ikazlarına rağmen çatlakların oluştuğu alanlara solüsyon basılması gibi eksik, hata ve kusurların süreç içerisinde yaygınlık kazanarak felaketin alt yapısını hazırladığı, ABD'li şirketin alt işverenleri yeterince denetim ve gözetime tabi tutmadığı için tali kusurlu, maden operasyonlarından sorumlu olanların da asli kusurlu sayıldığı, maden sahasında oluşan çatlaklar nedeniyle bazı alt yüklenici firmaların işçilerini çektiği, ancak asıl yüklenici firmanın çalışmaya devam ettiği gibi iddialar bir haftalık süreç içinde ziyadesiyle gündeme yansımıştır. Bu kapsamda yürütülen adli soruşturmanın sağlam ve sağlıklı sonuçlar verebilmesi için hazırlanan bilirkişi raporunun aceleye getirilmesi bir başka tartışma konusudur. Bu nedenle bilirkişi raporunun tekrar ele alınması, yeni bir bilirkişi heyetinin oluşturulması bizim görüşümüze göre akla en uygun seçenektir."
Bahçeli, Çöpler köyündeki altın madeni felaketiyle birlikte Cumhur İttifakı'nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum'un, hedef tahtası haline getirildiğini söyledi.
Bahçeli, "İliç'i konuşuyorken konunun Sayın Kurum'un bakanlık dönemine geçiş yapması, nihayetinde haksız ve hayasız eleştirilerin sökün etmesi sinsi bir propagandanın tedavülde olduğuna işaret etmiştir. İstanbul'da havlu atacaklarını şimdiden fark eden müflis zihniyetler Sayın Kurum'u yıpratmak için devreye girmişlerdir." diye konuştu.
Çöpler köyündeki altın madeninin yüklenici firmasına ÇED raporunu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının vermediğini belirten Bahçeli, Bakanlığın yalnızca çevresel etkileri değerlendirip denetlediğini, bunun yanında altın madeninin çevreye zarar verip vermediğini incelediğini anlattı.