Maturidilik üzerine yaptığı kapsamlı çalışmalarıyla bilinen, "Kemalizm ve Maturidilik" eserinin sahibi kelamcı yazar Melikşah Sezen sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Kemalizm'in artık geçerliliğini yitirmiş bir ideoloji olduğunu ifade ederek anayasa değişikliğinin bu meseledeki rolüne ve son dönemde tarikatlar içerisinde çıkan "ulusalcı kuklalara" değindi.
"Kemalizm, ite kaka yol alıyor, aldırılıyor"
Sezen, paylaşımında Kemalizmin artık zoraki bir şekilde varlığını sürdürmeye çalıştığını ifade etti. Sezen, dijitalleşme ve arşivlerin açılmasıyla birlikte Kemalizmin tarihi hatalarının ve ideolojik tutarsızlıklarının daha net bir şekilde görüldüğünü, bu durumun ise Kemalist kesimleri tedirgin ettiğini belirtti.
"Yıllardır Kemalizmin fecaatleri üzerine yazılan çizilenler artık ciddi bir yekun tutuyor, arşivler açılıyor ve dijitalleşiyor. Dönemin gazeteleri, dergileri online mecralarda, artan haber olanakları Kemalizmin fosilliğini aşikâr ediyor ve onun güvenli limanını her gün biraz daha daraltıyor" diyerek, Kemalizmin tarihi hatalarının daha görünür hale geldiğini ve toplumun bu konuda bilinçlendiğini vurguladı.
"Kemalist çevreler çöküşü geciktirme çabasında"
Sezen, Kemalizmin artık sürdürülemez bir ideoloji olduğunu savunurken, Kemalist çevrelerin bu durumu fark etmelerine rağmen bir alternatif üretemediklerini belirtti. Bu kesimlerin, bir çöküşün kaçınılmaz olduğunu gördüklerini ancak bu çöküşü geciktirmek için ellerinden geleni yaptıklarını ifade etti. Sezen, "Kemalist bir kesim, mukadder çöküşü en azından geciktirmenin derdinde. Çünkü iş, birkaç fiskede takati kesilecek bir raddeye geldi" dedi.
"İpini ulusalcıların tuttuğu bazı kuklalar bir fikrin habercisi"
Sezen’in paylaşımında en dikkat çeken noktalardan biri, son günlerde ortaya atılan bazı iddialara yönelik değerlendirmesiydi. Sezen, "İpini ulusalcıların tuttuğu bazı kuklaların 'Atatürk karşıtlığı kışkırtılacak', 'Nakşîliğin bir kolu radikalleşecek' gibi söylemleri, aslında zamanının yaklaştığı hissedilen fikirdir, deri atımıdır" ifadeleriyle, bu söylemlerin Kemalist ideolojinin sona ermekte olduğunun işareti olduğunu ileri ifade etti.
"Anayasa değişikliği Türkiye'nin sırtındaki kamburu atacak"
Sezen’in paylaşımında altını çizdiği diğer önemli nokta ise Anayasa değişikliğinin Türkiye için zorunlu olduğu. "Türkiye'nin güzel yarınları için Anayasa değişikliği elzem" diyen Sezen, bu değişiklik için güçlü bir irade, liyakatli kadrolar ve entelektüel bir zümrenin önemli olduğunu vurguladı. Sezen, bu adımların atılması halinde ülkenin sırtındaki büyük kamburdan kurtulabileceğini dile getirdi, ancak tüm bu unsurların bir araya gelmesinin zorluğuna da dikkat çekti.
Sezen'in paylaşımı
Kemalizm, miadını çoktan doldurmuş bir ideoloji artığı. Bu, hissî bir ifade değil, bir olgu. İte kaka yol alıyor, aldırılıyor. Anayasa değişimi meselesi, bu köhne hareketin müntesipleri için oldukça tedirgin edici. (Aslında ben o kadar tedirgin edici bir durum olduğuna kâni değilim ama onlar tedirgin bu belli.) Yıllardır Kemalizmin fecaatleri üzerine yazılan çizilenler artık ciddi bir yekun tutuyor, arşivler açılıyor ve dijitalleşiyor, dönemin gazeteleri-dergileri online mecralarda, artan haber olanakları Kemalizmin fosilliğini aşikâr ediyor ve onun güvenli limanını -karşı cephelerdeki tüm savrulmalara rağmen- hergün biraz daha daraltıyor. Kemalist bir kesim, mukadder çöküşü en azından geciktirmenin derdinde. Çünkü iş, birkaç fiskede takati kesilecek bir raddeye geldi. İpini ulusalcıların tuttuğu bazı kuklaların "Atatürk karşıtlığı kışkırtılacak", "Nakşîliğin bir kolu radikalleşecek" dediği şey, aslında zamanının yaklaştığı hissedilen fikirdir, deri atımıdır. Resmî tarihin, asimilasyonun, lâ-dinîliğin, şahısperetsliğin, etnik siyasetin, Kemalist toplum mühendisliğinin... sürdürülebilir olmadığını onlar da görüyorlar fakat yerine koyabilecekleri bir alternatifleri yok. Rejimin muhafızı darbeci bir orduyu da artık bulamıyor, oluşturamıyorlar. Türlü teşebbüsleri hep güdük kalıyor. Bariz bir sancı var. Tarikatların içten karıştırılması, itibar suaikastları, Kemalistlerin terörist ilan ettiği Müslümanlara yönelik haysiyet cellatlığı ve zaman zaman nükseden Mâturîdîlik istismarı hep bunlarla ilişkili. Türkiye'nin güzel yarınları için Anayasa değişikliği elzem. Fakat güçlü bir irade, liyakatli bir kadro, topluma başarılı bir arz, entelektüel bir zümrenin gündem belirleyiciliği vs. de aynı ölçüde gerekli. Bunların tümü gerçekleşir mi, açıkçası pek ihtimal vermiyorum. Fakat, eğer ki bu adımlar atılabilirse, ülkemiz sırtındaki büyük kamburdan işte o gün kurtulabilir.