Mecmualardan: Atatürkçüler arasında “Atatürk rahmetli mi” tartışması

0
Mecmualardan: Atatürkçüler arasında “Atatürk rahmetli mi” tartışması
Her 10 Kasım’da Atatürk’e rahmet dilenir mi dilenmez mi tartışması yaşanır. Atatürkçüler Müslümanları, “Atamıza niye rahmet dilemiyorsunuz” diye rahmet dilemeye zorlarlar.

Atatürk’e rahmet dileme/dilememe mevzusu yeni bir konu değil. Geçmişte de mezkûr tartışma yaşanmış ama bir farkla, Atatürkçülerle Müslümanlar arasında değil. Atatürkçüler kendi aralarında bu tartışmayı yaşamışlar.

Evet, yanlış okumadınız. Atatürkçüler M. Kemal’e rahmet dilenip dilenmeyeceğini tartışmış.

Mâlûmunuz Cumhuriyet kurulduğunda halka İslâm’ın yerine yeni bir inanç dikte edilmeye çalışıldı. Kimi bu inanca Atatürkçülük dedi kimi Kemalizm. Tabiî ki bu inancın bir tanrısı ve peygamberi de olmalıydı. İşte bu noktada M. Kemal’e Türk’ün tanrısı diyen de oldu Türk’ün peygamberi diyen de.

Eh bir tanrı nasıl rahmetli olur; tanrılar ölümsüzdür!

Bu itikada sahip olanlardan Nadir Nadi, başyazarı olduğu babasının gazetesi Cumhuriyet Gazetesi’nde 75 yıl önce M. Kemal’e rahmet dilenemeyeceğini yazmış. Buna mukabil Cemal Kutay neşrettiği haftalık Millet Mecmuası’nda M. Kemal’e niçin rahmet dilenmesini izah etmiş.

20 Ocak 1949 tarihli Millet Mecmuası’nda Kutay “Rahmetli…” başlığıyla şunları yazmış: 

“Cumhuriyet başyazarı Nadir Nadi, Atatürke (Rahmetli) denilmesini, eşsiz kahramanımızın hâtırasına saygısızlık telâkki ediyor. Bu tâbirin, anonim merhamet hissini ifade ettiğine kanidir. Biz, aslâ bu fikirde değiliz. Lûgat mânasını bir tarafa bırakınız: (Rahmetli), fâni hayat devresini tamamlamış insanların Tanrı huzurunda mağfiret ve gufrana lâyık olmak temennisini ifade eder. Ölen Atatürk olsa dahi, bu şefaat dileğinden müstağni değildir ve olamaz.

(…)

Merhamet ve gufrana niyaz hissine muhtaç olmayan, bizzat Atatürkün tarihini yaptığı (İki Mustafa Kemal) den, inkılâbı manevî varlığında temsil eden KEMALİST REJİM’dir… Ölüsüne on yıldır mezar yapılamayan Mustafa Kemal ise, bir insan olarak, her zaman için Tanrının şefkat ve rahmetine muhtaç bir (RAHMETLİ) dir. Ben, ölümünden sonra, şerefli ve büyük adına en çok yazı yazmış, bilhassa O’nun ihtibasa uğrayan manevî tarafları için bâkir vesikaları neşretmeyi, ihmal edilmez vazife saymış, Kemalist olarak, Atatürke daima (RAHMETLİ) diyeceğim.”

Görüleceği üzere Nadir Nadi M. Kemal’e ulûhiyet atfederek rahmet dilenmesine karşı çıkarken Cemal Kutay M. Kemal’e değil ama kurduğu rejime kutsallık atfediyor. 

Geçtiğimiz aylarda bir televizyon programında bir gazeteci “Rahmetli Atatürk” deyince, şu sıralar adı “Saraçhane bülbülü”ne çıkan CHP gazetecisi Şaban Sevinç, “Atatürk'e rahmetli deme. Atatürk rahmetli değil. Atatürk halen yaşıyor.” diyerek itiraz etmişti. Kafa aynı kafa, değişen bir şey yok!

Atatürkçüler Müslümanlar’ın ensesinde “Rahmet dileyin” diye boza pişireceklerine kendi aralarındaki itikadi ihtilafı halletmeleri gerekiyor.

Mecmuacı / Ekip Haber

Yorum Yazın