LGS olmadı sırada e-imza soruşturması var

0
LGS olmadı sırada e-imza soruşturması var
LGS neticeleri üzerinden yapılan operasyonun bir benzeri, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 1 yıldır yürüttüğü sahte e-imza soruşturmasında da yapılıyor.

 

LGS sonuçları açıklanmasıyla İmam Hatip talebeleri hedefe oturtulmuş, toplumda sınav soruları çalınmış algısı oluşturup, tam puanla sınavı kazanan çocukları isimleriyle birlikte fotoğraflarıyla suçlu gibi ifşa etmişlerdi.

Bu hıyaneti yapanlar görevlerini tamamladıkları için bugün LGS'yi ağızlarına bile almıyorlar. Şimdi yeni görevleri ise, sahte e-imzalarla diploma vb. resmî evraklar üretip satan çeteyi sanki kendileri ortaya çıkarmış da soruşturma öyle başlamış algısı oluşturmak.

Yazının girişinde de yazdım. Mezkûr soruşturma 1 yıldır sürüyor. Soruşturma, Gazi Üniversitesi Bilgi İşlem Dairesi ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'na bağlı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından yürütülen ortak çalışma ile Türkiye'nin dijital kamu altyapılarını hedef alan organize bir sahtecilik girişimi tespit edilmesiyle başlıyor; tarih, 2024 Ağustos.

LGS operasyonunda olduğu gibi sahte e-imza operasyonunda da ortaya isimler atıp linç ettiriyorlar. Bu isimlerden biri de Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan. Sayan'ın 6 lisans, 2 yüksek lisans ve 2 doktora mezuniyeti olmasını akılları almamış olacak ki onu da sahte diploma almakla suçladılar.

Sayan'ın diplomaları gerçek çıkınca da dümeni başka isimlere kırdılar. Tabii ki kıt akıllarında o soru: "Bu adam bu kadar başarıyı nasıl kazandı?" Cevabı Ömer Fatih Sayan şu sözlerle veriyor: "Hayatımın tamamı okumakla geçti. Birileri iftira atıyor diye bu hevesimi ve duruşumu değiştirmeyeceğim. Yakın çevremde de birden fazla alanda uzmanlaşmış birçok kişi var. Okumaya ve kendimi geliştirmeye devam edeceğim."

Bir anda birçok yalanı yayıp toplum hafızasında şüpheleri çoğaltmaya ve en önemlisi olan güven duygusunu sarsmaya çalışıyorlar. Bir istihbarat operasyonuyla karşı karşıyayız.

Toplumda oluşacak şüpheleri gidermek için Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, 16 sayfalık bir kitapçık hazırlamış ve internet sayfasına da yüklemiş. Mezkûr soruşturmayla alakalı oluşturulmak istenen şüpheleri 10 maddede toplamış ve hepsine tek tek cevap verilmiş. Sizlerin de dikkatini çekmesi için ilk 2 soruyu iktibas etti:

İddia 1: "Türkiye genelinde yüzlerce sahte diploma üretilmiştir."

Gerçek: Soruşturma kapsamında 57 sahte üniversite diploması, 4 sahte lise diploması ve 108 sahte sürücü belgesi tespit edilmiştir. İddialarda belirtilen "yüzlerce sahte diploma" ifadesi, doğru değildir. Süreç, ilgili kamu kurumlarının koordinasyonuyla kontrol altına alınmıştır. Bu belgelerin -ikisi hariç- herhangi bir mesleğin ifasında kullanıldığına dair bir tespit bulunmamaktadır.

İddia 2: 400 akademisyen usulsüz şekilde atanmıştır.

Gerçek: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturmada şu ana kadar 220 kişi hakkında işlem yapılmış, 199 şüpheli hakkında kamu davası açılmıştır. Ancak Türkiye'de görev yapan hiçbir akademisyen veya MEB öğretmeni bu kişiler arasında değildir. DMM tarafından yapılan açıklamada, "400 akademisyen" iddiasının kamuoyunu yanıltma amacı taşıdığı vurgulanmıştır. Nitekim soruşturma makamları tarafından yapılan bilgilendirmede söz konusu iddiayı destekleyen herhangi bir resmi belge, atama kaydı ya da adli tespit bulunmadığı vurgulanmıştır."

Görüldüğü üzere, doğruyu öğrenmek isteyen herkesin anlayacağı üzere cevaplar verilmiş. Devamını, soruşturmaya dair teferruatlı bir girizgah yazıyla birlikte şu bağlantıdan okuyabilirsiniz: https://www.iletisim.gov.tr/images/uploads/yayin/DMM_Sahte_E-imza_Operasyonu_Iddialar_Gercekler.pdf

Yalanın ışık hızıyla yayıldığı bir dönemde doğruyu yaymak için benim de elimden bu geliyor!

 

Yorum Yazın