Poleo, Türkiye'nin Eurofighter kullanıcısı olarak kabul edilmesini sağlayan mutabakat zaptının geçen hafta imzalandığını anımsatarak, bu anlaşmanın iki ülke arasındaki yakınlığın çarpıcı bir göstergesi olduğunu söyledi. Üretimin üçte birinin Birleşik Krallık’ta yapılacağını belirten Poleo, bu işbirliğinin savunma güvenliği kadar ekonomik büyüme açısından da önemli olduğunu ifade etti.
Temiz enerji alanındaki ortaklıklara da değinen Poleo, İngiltere'nin kuzeyinde kurulan deniz üstü yenilenebilir enerji atılım merkezinin Türkiye için büyük fırsatlar sunduğunu kaydetti. Deniz üstü rüzgar enerjisi projelerinde Türk şirketleriyle yürütülecek işlerin dünya çapında ses getirebileceğini dile getirdi. ENKA’nın Birleşik Krallık’taki düşük karbonlu hidrojen ve nükleer projelerdeki rolünü örnek gösterdi.
Poleo ayrıca, İngiliz ihracat finansmanı kurumu UKEF’in Karapınar GES gibi projelere destek sağladığını, bu kurumla çalışmak isteyen Türk şirketlerinin İstanbul’daki UKEF ekibiyle iletişime geçebileceğini belirtti. UKEF’in finansman kapasitesinin yaklaşık 80 milyar sterline çıkarılacağının da altını çizdi.
Birleşik Krallık’ın 10 yıllık sanayi stratejisine değinen Başkonsolos, temiz enerji dahil sekiz öncelikli alanda büyüme ve istihdam yaratma hedefleri bulunduğunu vurguladı. Türkiye ile yenilikçi nükleer enerji teknolojileri konusunda da işbirliği yapılabileceğini, şirketler arası kesintisiz temasın bu ilişkilerin temelini oluşturduğunu söyledi.
Ticaret ilişkilerine de değinen Poleo, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 27 milyar sterlini aştığını ve Türkiye’nin Birleşik Krallık’ın en büyük ortaklarından biri haline geldiğini açıkladı. Yeni ve geliştirilmiş Serbest Ticaret Anlaşması (STA) müzakerelerinin ilk turunun Ankara’da yapıldığını ve görüşmelerin son derece olumlu geçtiğini dile getirdi. Yeni STA’nın, Avrupa Birliği'nin iki uç tarafında yer alan ve AB ile güçlü bağlara sahip iki ülke arasında modern ve örnek teşkil edecek bir yapı oluşturacağını ifade etti.