Hilal Kaplan: Müslümanların galeyana gelmesini veya çabuk öfkelenmesini eleştiren parmak sallamaların nazarımızda bir kıymeti yoktur

0
Hilal Kaplan: Müslümanların galeyana gelmesini veya çabuk öfkelenmesini eleştiren parmak sallamaların nazarımızda bir kıymeti yoktur
"Hiç tartışmaya girmeksizin ifade etmek gerekir ki eğer canımızdan aziz bildiğimiz, başta sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed (SAV) olmak üzere, değerlerimize hakaret ettirmek istemediğimiz için "bağnaz" sayılıyorsak; bu unvanı öpüp başımıza koyarız."

Sabah gazetesi yazarı Hilal Kaplan bugünkü "Anam babam sana feda olsun ya Resulallah" yazısında, Leman dergisinin Peygamber Efendimiz'i ve Hz. Musa'yı tahkir edici karikatür yayımlamasına tepki gösteren Müslümanları eleştirenlere "umurumuzda değilsiniz" diye yazdı.

"Şehit Malcolm el-Şahbaz'ın dediği gibi "İslam'a sövmekten başka fikri olmayanlar; fikrin değil, İslam'a sövmenin özgürlüğünü istiyorlar".
Müslümanlara ve İslami değerlere yönelik nefretini gizlemeyen Leman dergisinde, âlemlere rahmet olarak gönderilen sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed (SAV) ve kendisine kitap indirilen Ülü'l-azm peygamberlerden Hazreti Musa (AS) hakkında bir karikatür yayınlandı. Bu karikatür, 30 Haziran'da sosyal medyada gündem olunca, kamuoyunun dikkati bir anda buraya kaydı.
Aslında bu son derece normal bir durumdu. Çünkü biz Müslümanlar için, âlemlere rahmet olarak gönderilen sevgili Peygamberimiz, kendimizden, ailemizden, kısacası önem verdiğimiz her şeyden daha kıymetlidir.
"Anam babam sana feda olsun ya Resulallah" cümlesi, sahabeden yadigâr, ezberlenmiş bir tekrar değildir. Bu, inancımızın ve sevgimizin samimi bir ifadesidir. Dolayısıyla, Müslümanların galeyana gelmesini veya çabuk öfkelenmesini eleştiren parmak sallamaların nazarımızda bir kıymeti yoktur. Çünkü dünya üzerinde kendisine Müslüman diyen bir insanı, Hazreti Peygamber'e edilen bir hakaretten daha fazla öfkelendirecek bir şey yoktur.
Leman dergisinin bu pespaye karikatürü sonrasında haklı olarak büyük tepkiler oluştu. Hemen ardından, bu karikatürü çizen kişi ve buna izin veren sorumlular hakkında gözaltı kararı çıktı.
Kendiliğinden ve doğal bir şekilde gelişen bu tepkiler sonrası geri adım atan Leman dergisi, kastettiklerinin Peygamber Efendimiz ya da Hazreti Musa olmadığını, İsrail'in Filistin halkına yönelik baskısını göstermek için böyle bir çizim yaptıklarını iddia etti.
Bu savunmalarını desteklemek adına, geçmişte yaptıkları Filistin özel sayılarından ve Mavi Marmara için hazırladıkları kapaktan da bahsetmeyi ihmal etmediler.
Ancak bu karikatürü çizen kişinin sosyal medyada Müslümanlara ve İslam'a yönelik geçmişteki hakaret içerikli paylaşımları hatırlatılınca, Leman dergisinin söylediklerinin gerçeği yansıtmadığı; aksine, bu karikatüristin Müslümanların bam teline basmak için bu çirkin girişimde bulunduğu teyit edilmiş oldu.
Leman dergisinin hem mahcup hem de üstten bir dille yaptığı sözde özrün ardından, Türkiye'de muhalif kesimlerce kanaat önderi sayılan bazı isimler de birbiri ardına açıklamalar yapmaya başladılar. Bu kişilerden biri, İncil'de geçen bir pasajı hatırlatıp geçmişte Yahudilerden özür dilediğini söyleyince, bu geçmişi bilen insanlar sadece acı acı güldü.
Ayrıca, geçmişte Hazreti Musa hakkında bir karikatür yayınlayan Gırgır dergisinin, Türkiye'deki Yahudi cemaatinden gelen tepkiler sonrası sadece özür dilemekle kalmayıp yayın hayatına da son verdiğini, o dönem kimsenin düşünce veya basın özgürlüğünü akıllarına getirmediğini hatırlatmakta fayda var.
Bugün karşımızda, Müslümanların canlarından aziz bildiği değerlere hakaret etmeyi "özgürlük" sayan bir kitle var. Bu kitle, biz bu özgürlüğü onlara tanımadığımızda bizi bağnazlıkla suçluyor.
Hiç tartışmaya girmeksizin ifade etmek gerekir ki eğer canımızdan aziz bildiğimiz, başta sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed (SAV) olmak üzere, değerlerimize hakaret ettirmek istemediğimiz için "bağnaz" sayılıyorsak; bu unvanı öpüp başımıza koyarız."

Yorum Yazın