Dünya Meteoroloji Örgütü'nün (WMO) açıklamalarına göre, Temmuz 2023'ten bu yana devam eden El Nino hava olayı, Afrika'nın güneyinde son 40 yılın en şiddetli kuraklığına yol açtı. Bu durum, başta Zambiya, Malavi, Zimbabve, Mozambik, Namibya, Angola, Botsvana ve Lesotho gibi ülkelerde ciddi bir gıda krizine neden oldu.
Gıda krizi ve yetersiz beslenme
Kuraklık, bölge ülkelerinin tarımsal üretimini büyük ölçüde etkileyerek, son beş yılın en kötü hasat döneminin yaşanmasına yol açtı. Güney Afrika Kalkınma Topluluğu'na (SADC) göre, toplam 130 milyon nüfusa sahip olan bu bölgedeki 68 milyon insan farklı düzeylerde yardıma ihtiyaç duyuyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) raporlarına göre, 22 milyondan fazla insan yüksek düzeyde gıda güvensizliğiyle karşı karşıya.
Nisan 2025'te gerçekleşecek hasat dönemine kadar gıda stoklarının tamamen tükenme noktasına geleceği belirtiliyor. Bu süreçte, 15 milyon kişi acil gıda yardımına muhtaç hale gelecek ve bölgede ciddi bir insani kriz yaşanacak.
En çok etkilenen ülkeler
Kuraklıktan en derin etkilenen ülkeler arasında Zambiya, Malavi, Zimbabve, Namibya, Lesotho ve Botsvana yer alıyor. Zambiya, 5,8 milyon kişi ile gıda güvensizliği bakımından listenin başında bulunurken, Malavi 5,7 milyon, Zimbabve 4,4 milyon ve Mozambik 3,3 milyon kişiyle izliyor.
Salgın hastalıkların yayılma riski
Kuraklık, aynı zamanda bölgedeki su kaynaklarının kurumasına ve içme suyuna erişimin kısıtlanmasına neden oluyor. Su kaynaklı hastalıkların yayılma riski, yetersiz beslenme ve zorlu yaşam koşulları nedeniyle artıyor. DSÖ, önümüzdeki aylarda kolera, sıtma, çocuk felci, tüberküloz ve kızamık gibi hastalıklarda artış yaşanabileceğini öngörüyor.
Acil müdahale gerekiyor
Kuraklığın etkileri, sadece gıda güvensizliği ile sınırlı kalmayıp sağlık ve yaşam koşullarını da ciddi şekilde tehdit ediyor. Bölgedeki ülkelerin acil yardıma ihtiyaç duyduğu, uluslararası yardım kuruluşlarının harekete geçmesi gerektiği vurgulanıyor.
