FETÖ’nün Almanya “Kalesi” sarsılıyor: Göçmen karşıtlığı planları altüst etti

0
FETÖ’nün Almanya “Kalesi” sarsılıyor: Göçmen karşıtlığı planları altüst etti
Almanya’da aşırı sağın yükselişi, FETÖ’nün “güvenli liman” olarak gördüğü ülkede planlarını altüst ederken, firari mensuplar göçmen karşıtlığı nedeniyle vatandaşlık işlemlerini hızlandırma telaşına girdi.

Almanya’da erken seçim kararıyla birlikte göçmenlere yönelik sert söylemlerin yükselmesi, uzun süredir bu ülkede konumlanan FETÖ mensuplarını telaşlandırdı. Türkiye’deki darbe girişimi sonrası firar eden çok sayıda FETÖ üyesinin ikamet ettiği Almanya’da, aşırı sağın güçlenmesi sonucu göçmenlere karşı olumsuz tutumların artmasından endişe ediliyor. Özellikle vatandaşlık başvuru süreçleri devam eden FETÖ’cü asker ve polis kökenli firarilerin bu durumdan fazlasıyla etkilendiği belirtiliyor.

Erken seçim kararı ve aşırı Sağın yükselişi

Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier, Başbakan Olaf Scholz’un parlamentodaki güven oylamasını kaybetmesinin ardından Federal Meclisi feshederek 23 Şubat 2025’te erken seçime gidileceğini duyurdu. Almanya’da yapılacak bu seçimler öncesinde aşırı sağ partilerin yükselişe geçmesi, ülkedeki göçmen topluluklarında tedirginliğe neden oldu.

  • Aşırı sağ partilerin önde gelenlerinden AfD (Almanya için Alternatif), son dönemde kamuoyu yoklamalarında oy oranını artırıyor.
  • Seçmenlerin göçmen karşıtı eğilimleri, yeni hükümetin de bu doğrultuda sert politikalar izlemesine yol açabileceği şeklinde yorumlanıyor.

Uzmanlar, Almanya genelindeki göçmen nüfusun 12 milyona yaklaştığını, bu kitlenin önemli bir kısmının Türk vatandaşı veya kökenli olduğunu belirtiyor. Bu durum, ülkede göçmenlerle ilgili alınabilecek olası sert tedbirlerin FETÖ mensuplarını da doğrudan etkileyeceği anlamına geliyor.

FETÖ’nün Almanya’daki varlığı ve tarihi bağları

Türkiye’de 15 Temmuz 2016 gecesi gerçekleştirilen başarısız darbe girişiminin ardından birçok FETÖ mensubu yurt dışına kaçtı. Almanya, bu firarilerin büyük kısmına ev sahipliği yapan ülkelerin başında geliyor. Örgütün 1990’lardan itibaren Almanya’da önemli yatırımlar yaptığı, eğitim kurumları, kültür merkezleri ve çeşitli sivil toplum kuruluşları üzerinden toplumsal nüfuz kazanmaya çalıştığı biliniyor.

  • FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’den sonra örgütte en etkili isimlerden biri sayılan Abdullah Aymaz, uzun süredir Almanya’da ikamet ediyor.
  • Firari FETÖ mensuplarının yaklaşık dörtte birinin Almanya’da olduğu, güvenlik kaynakları tarafından dile getiriliyor.
  • FETÖ, Türkiye’den ihraç edilen asker ve polislerin Almanya’da vatandaşlık almasını stratejik bir hedef olarak görüyor. Böylece Alman kamu kurum ve kuruluşlarında kadrolaşma amacı güdüldüğü iddia ediliyor.

Örgütün “mahrem yapı” olarak adlandırılan gizli örgütlenme yöntemini, Almanya’da da sürdürdüğü belirtiliyor. Özellikle firari askerlerin diğer FETÖ’cülerle bağlantılarının, örgüt içerisindeki “mahrem abiler” tarafından koordine edildiği ifade ediliyor.

Göçmenlere karşı tepkiler ve magdeburg saldırısı

Almanya’nın Magdeburg kentinde 21 Aralık’ta gerçekleşen bir Noel Pazarı saldırısı, ülkedeki göçmenlere yönelik tepkileri yeniden alevlendirdi. Failin uzun süredir Almanya’da yaşayan Suudi Arabistan kökenli bir göçmen olması, aşırı sağ çevrelerin göçmen karşıtı gösteriler düzenlemesine yol açtı.

  • Bu eylemler, Almanya’daki tüm göçmen gruplarının yanı sıra FETÖ mensuplarını da endişelendirdi.
  • Yeni dönemde katı göçmen politikalarının devreye girmesi, vatandaşlık işlemlerinin daha zor veya daha uzun hale gelmesi riskini artırıyor.

Almanya’da yükselen göçmen karşıtlığı, Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri gönderilmesi tartışmalarını da yeniden gündeme taşıdı. Mültecilerle ilgili bu adımların, Türkiye’den firar eden FETÖ mensupları gibi diğer göçmen gruplarına da yansıyabileceği endişesi öne çıkıyor.


Vatandaşlık başvurularında hızlanma

Son dönemlerde FETÖ mensuplarının en büyük telaşının, Almanya vatandaşlığı süreçlerini sonuçlandırmak olduğu belirtiliyor. Örgüt, Türkiye’den ihraç edilen asker ve polislerin Almanya’da vatandaşlık almalarını özel bir strateji çerçevesinde destekliyor. Çünkü vatandaşlık hakkı, hem resmî görev alma olanaklarını hem de yasal korunma boyutunu artırıyor.

  • Örgüt, son beş yıldır bu konuda yoğun bir lobi ve altyapı çalışması yürütüyor.
  • Aşırı sağın güçlenmesiyle birlikte göçmen statüsündeki kişilerin vatandaşlık başvurularının daha sıkı denetleneceği ve süreçlerin uzayabileceği dile getiriliyor.

FETÖ’nün “Kale” Olarak gördüğü Almanya’daki geleceği

Avrupa’nın en büyük ekonomisi ve AB’nin siyasi açıdan en etkili ülkesi konumundaki Almanya, FETÖ için uzun yıllardır “en güvenli liman” olarak görülüyordu. Ancak erken seçimde aşırı sağ partilerin oylarını artırması ve ülkedeki göçmen karşıtı söylemlerin yaygınlaşması, örgütün geleceğe dair planlarını belirsizliğe sürüklüyor.

  • Örgüt içi disiplin ve ‘mahrem yapı’ Almanya’da da varlığını koruyor ancak artan kamuoyu baskısının örgüt mensuplarının hareket kabiliyetini kısıtladığı ifade ediliyor.
  • Vatandaşlık engelleri ve olası geri gönderme politikaları, FETÖ’nün Almanya’da yeni arayışlara itilebileceği şeklinde değerlendiriliyor.

Güvenlik uzmanları, FETÖ’nün Batı Avrupa ülkelerinde edindiği ayrıcalıklı konumunu kaybetmemek için tüm diplomatik ve lobi kanallarını seferber ettiğini ancak Almanya’daki gelişmelerin örgütü zora sokabileceğini belirtiyor.

Yorum Yazın