Erdoğan kılıç uyarısını kime yaptı?

0
Erdoğan kılıç uyarısını kime yaptı?
"Artık diplomaside “Erdoğan sözü” diye bir söz var. Erdoğan söylerse yapar. İnanmak istemeyen Suriye’deki Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı operasyonlarına baksın. Barış Pınarı harekâtını ABD’ye karşı Bahar Kalkanı harekâtını ise Rusya’ya karşı yaptık. Hem de Esed döneminde."

Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi bugünkü yazısında, Başkan Erdoğan'ın "Kılıç kınından çıkarsa kelama yer kalmaz" sözünün muhatabının kimler olabileceğini yazdı:

"İsrail, Suriye’de kontrol ettiği Dürzilere ayrıcalık istiyor. Bunun için ABD yönetimi üzerinden bastırıyor.
İsrail’in bir parmağı da YPG-SDG’nin içinde. SDG-PKK da ‘İsrail’in, Dürziler için istediğini biz de istiyoruz’ diye bastırıyor.

Suriye’de Dürziler ve SDG-PKK ile ilgili son durum bu.

AĞIZ DEĞİŞTİRDİ

Öcalan’ın çağrısına ve 10 Mart’ta Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile yaptığı anlaşmaya rağmen Suriye ordusuna entegre olmamakta direnen Mazlum Abdi, pazartesi gecesi ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile görüşmüştü. Daha önce, “Tek millet, tek halk, tek ordu ve tek Suriye” diyen Barrack son günlerde ağız değiştirdi. “Suriye’de federasyon değil ama onun biraz altında bir yapı düşünülmeli” dedi.

Bu Barrack’ın fikri mi yoksa ABD’nin yeni Suriye politikasında değişiklik sinyali mi, onu önümüzdeki günlerde anlayacağız. Ancak ABD elçisinin bu yaklaşımı Ankara’da rahatsızlık meydana getirdi.

SURİYE İÇİN TEHDİT

Suriye’de, İsrail’in baskısıyla güneyde Dürzilere ve kuzeyde SDG-PKK’ya ayrıcalık tanırsanız bu kez batıda Nusayriler, orta bölümde Araplar, yine kuzeyde Türkmenler ayrıcalık isteyecek. Suriye’de bir taşı oynatırsanız bütün taşlar yerinden oynar. Bina tepenize çöker. Suriye tekrar iç savaş günlerine döner.

Ankara’nın ve Şam’ın tüm etnik ve mezheplerin eşit temsil edildiği üniter Suriye politikasında bir değişiklik yok. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yönünü Ankara’ya ve Şam’a dönenler kazanacak” dedi. Bunu Türkiye’nin, Suriye’ye yönelik ilan ettiği yeni güvenlik konsepti olarak değerlendirmek gerekiyor. Bunun tersi, yönünü Ankara ve Şam’a dönmeyenler kazanamayacak demektir. Kaybedenler kulübünde yerlerini alacaklar demektir. Hele hele yönünü Tel Aviv’e dönenler ise hiç kazanamayacak. Çünkü Suriye için en büyük tehdit İsrail.

IRAK’TA İFLAS ETTİ

Ayrıca Amerikalılar buna benzer bir sistemi Irak’ta kurdular. Irak’taki iç savaşın nedeni etnik ve mezhep esaslı sistem oldu. Irak o yüzden bir türlü belini doğrultamıyor. Irak’ta iflas etmiş bir sistemi Suriye’de kuramazsınız. Çünkü Suriye iç savaştan çıkalı 7 ay oldu. Yeni bir iç savaş başladığında ise cehennemin kapıları açılmış olur. O zaman 8 Aralık devriminin anlamı kalmaz.

SDG-PKK ESED’LE İŞBİRLİĞİ YAPTI

Ayrıca SDG-PKK denilen yapı Suriye iç savaşında Esed yönetimi ile işbirliği yapmış olan bir terör örgütü. Suriye’nin petrol kuyularına, barajlarına, doğalgaz yataklarına, gümrük kapılarına, sınır kapılarına, en verimli topraklarına el koymuş bir terör örgütünden söz ediyoruz. Yeni Suriye’nin ekonomik olarak ayağa kalkması ve hükümran bir devlet olabilmesi için bu kaynaklara ihtiyacı var. Ayrıca SDG-PKK Amerika’nın desteğiyle bu bölgedeki Arapların, kendileriyle işbirliği yapmayan Kürtlerin, Türkmenlerin mallarına el koydu. SDG yeni dönemde cezalandırılması gerekirken ödüllendirilirse, Suriye’nin özgürlüğü için savaşanlar ne diyecek?

ABD’NİN ZİKZAKLARI

Türkiye ve yeni Suriye yönetiminin buna izin vermesi beklenemez. Ama ABD’nin bu konuda zikzak yapmaması lazım. ABD’nin duruşundaki 5 derecelik bir sapma dahi sahaya 45 derece olarak yansır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Kılıç kınından çıkarsa kaleme ve kelama yer kalmaz” uyarısının adresi sadece SDG değil. Suriye üzerine hesapları olanlara yapılmış bir uyarı.

ERDOĞAN SÖZÜ

Artık diplomaside “Erdoğan sözü” diye bir söz var. Erdoğan söylerse yapar. İnanmak istemeyen Suriye’deki Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı operasyonlarına baksın. Barış Pınarı harekâtını ABD’ye karşı Bahar Kalkanı harekâtını ise Rusya’ya karşı yaptık. Hem de Esed döneminde. Erdoğan’ın kararlılığı konusunda kuşkusu olan Libya’ya, Karabağ’a baksın. Suriye’de Esed rejimine son veren Erdoğan, SDG’ye eyvallah eder mi? SDG-PKK’ya yönelik operasyon Erdoğan’ın bir işaretini bekliyor.

ABD İLE ORTAK PERSPEKTİF

Suriye’de sabretmemiz bir zaaftan kaynaklanmıyor. Tam aksine bir stratejiye dayanıyor. ABD ve yeni Suriye yönetimi ile perspektiflerimiz uyuşuyor. ABD Başkanı Trump, “Suriye’nin anahtarı Türkiye’nin elinde” dedi. Trump’ın talimatıyla Centcom, Suriye’deki varlığını küçültüyor. 10 Amerikan üssü, 3’e indirildi. Centcom şimdiye kadar SDG’ye, Suriye ordusuna entegre olması yönünde telkinlerde bulunuyordu. O nedenle süreci diplomasi ile yönetmeye özen gösteriyoruz. Bu konsensusu bozmamaya özen gösteriyoruz. ABD yanımızdayken karşımıza almak istemiyoruz. Bu reel politiğe uygun olmaz. Biz hem söze hem de sahadaki uygulamalara bakıyoruz. Saha gerçeklerinin de farkındayız. Ama kum saati dolmaya başladı.

KILIÇ UYARISI

Masada diplomasinin etkili olabilmesi için arkasında mutlaka bir askeri gücün varlığı olması lazım. Erdoğan, “Kılıç” uyarısı ile Türkiye’nin gerektiğinde SDG-PKK’ya yönelik askeri operasyon yapmaktan çekinmeyeceğinin de işaretini verdi. Bu yazıda şimdilik bu kadarla yetinmek istiyorum. Suriye’deki gelişmeleri izlemeye devam..."

Yorum Yazın