İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü "İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü" soruşturması tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Can Tuncay ve 6 cumhuriyet savcısının birlikte hazırladığı 3 bin 806 sayfalık iddianame 7 ayrı bölümden oluştu. İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianamede, ihbar eden Mülkiye Müfettiş Kurulu Başkanlığı olurken, suçtan zarar görenler kısmında, Maliye, İçişleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Tarım ve Orman Bakanlıkları, İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, İBB ve Şişli Belediye Başkanlığı yer aldı. Aralarında Alaattin Kameroğlu, Avni Çelik, Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı işadamı Murat Özyeğin'in de olduğu 16 isim "müşteki" oldu.
105'İ TUTUKLU 402 ŞÜPHELİ
İddianamede 105'i tutuklu 402 şüpheli yer aldı. Suç örgütü şemasında "örgüt lideri ve kurucusu" olarak Ekrem İmamoğlu ilk sırada yer aldı. Örgüt yöneticilerinin ise Murat Ongun, Ertan Yıldız, Fatih Keleş, Adem Soytekin, Murat Gülibrahimoğlu ve geçtiğimiz aylarda casusluktan tutuklanan FETÖ bağlantılı Hüseyin Gün olduğu belirtildi. İmamoğlu'nun danışmanı olan ve aynı zamanda yabancı istihbarat mensuplarıyla irtibatlı olduğu saptanan Necati Özkan, İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz, eski Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, eski Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Boğaziçi İmar'ın gölge müdürü harita mühendisi Yakup Öner, Ekrem İmamoğlu'nun Koruma Müdürü Mustafa Akın, İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu'nun ağabeyi Cevat Kaya, Seza Büyükçulha ve avukatı Mehmet Pehlivan'ın ise doğrudan örgüt lideri İmamoğlu'na bağlı olarak hareket ettikleri belirtildi. Adem Kameroğlu, Mustafa Keleş, Mehmet Torun ve Seyfi Beyaz "müşteki-şüpheli" olarak iddianamede yer aldı.
Deliller kısmında ise, tanıklar, itirafçı ifadeleri, MASAK, Sayıştay, BDDK, USOM, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü raporları, bilirkişi raporları, HTS kayıtları, şüphelilerden ele geçirilen dijital materyallerin inceleme raporları, tape kayıtları, arama ve el koyma tutanakları, mülkiye müfettişliği tevdi raporları, vergi ön inceleme raporları, kamera görüntülerine ilişkin inceleme çözüm tutanakları, kolluk araştırma tutanakları, tapu kayıtları, sivil havacılık uçuş kayıtları yer aldı. 67 isim etkin pişmanlıktan yararlanarak itirafçı oldu.
FETÖVARİ YAPILANMA
İmamoğlu suç örgütünün CHP'li İBB ve ilçe belediyelerini saran yolsuzluk sarmalında "FETÖvari" bir yapılanma kurduğu ve istihbarata karşı koyma (İKK) yöntemleri kullandığı belirtildi. FETÖ'nün mahrem imamlar üzerinden yürüttüğü kamu görevi bulunmayan isimlerin kamu kurumlarında etkin hale getirilmesi yöntemini, İmamoğlu suç örgütünün de uyguladığı saptandı. Herhangi bir kamu görevleri bulunmayan İmamoğlu İnşaat'ın genel müdürü Tuncay Yılmaz ve örgütün para kasalarından Adem Soytekin ve Emrah Bağdatlı'nın belediyeler ve yapılan ihaleler üzerindeki etkilerine dikkat çekildi. Suç örgütünün görüşme ve toplantılarını büyük bir gizlilik içerisinde gerçekleştirmek için sinyal kesici jammer kullandığı da vurgulandı. Şüpheliler arasında ilginç isimler yer alıyor. Bunlar arasında izinsiz inşaat yapılan Vaniköy'deki Rus oligark Roman Abramoviç'in temsilcisi olduğu söylenen Boris Borisenko, görevden alınan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, eski Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, eski Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin gibi isimler yer aldı.
2014 yerel seçimleri sonrasında yapılanmaya başlayan "İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü"ndeki örgüt üyelerinin eylemleri detaylı olarak iddianamede anlatıldı. İmamoğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanı olarak göreve başladıktan sonra 2015 yılında yetki alanındaki inşaatlardan ruhsat, imar, iskan izni gibi belediye işlemlerinde çeşitli usulsüzlükler yaprak firma sahiplerinden maddi menfaat temin eden bir yapılanma kurdu. İmarsız alanları imara açma, yapılardaki usulsüzlükleri görmezden gelme gibi eylemlerde bulundu. İmamoğlu, Keleş, Soytekin, Mehmet Murat Çalık, Tuncay Yılmaz, imar izni, yapı ruhsatı, iskan verilmesi için maddi menfaat elde etti. Bu yapılanmada "Kafa Koparan Fatih" lakaplı Fatih Keleş ve Adem Soytekin, İmamoğlu'nun talimatlarıyla hareket ederek firma sahipleriyle görüştü. Bu isimler, inşaat projelerindeki usulsüzlüklerden elde edilen maddi menfaatin firma sahiplerinden rüşvet olarak alınmasından sorumluydu. İddianamede, suç örgütünün 2015'ten itibaren gerçekleştirilen başta rüşvet, irtikap, ihaleye fesat karıştırma, kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık, vergi usul kanununa muhalefet, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak gele geçirilmesi veya yayılması, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerinin aklanması, çevrenin kasten kirletilmesi olmak üzere birçok suça karıştığı vurgulandı.
AMACI CHP'Yİ ELE GEÇİRİP CUMHURBAŞKANI OLMAKTI
İddianameye göre, İmamoğlu'nun kurduğu çıkar amaçlı suç örgütüyle, mali nitelikli suçların işlenmesi yoluyla elde edilen sermayeyle maddi zenginleşmenin yanı sıra İmamoğlu'nun üyesi olduğu CHP'nin ele geçirilmesi ve sonrasında gerçekleştirilecek olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde örgüt liderinin aday gösterilmesi için fon oluşturulması amaçlandı. İmamoğlu Beylikdüzü'nde yapmaya başladığı usulsüzlüklerle örgütün temellerini attı ve elde ettiği maddi menfaati 2019 yılında İBB başkanı seçilebilmesi amacıyla kullandı. İBB başkanı olduktan sonra görevinden kaynaklanan imkân ve yetkilerinin artmasıyla örgütün faaliyet alanı genişledi ve suçtan kaynaklanan kazancını artırdı. İBB şemasında yer alan birimlerden sorumlu örgüt yöneticilerini belirledikten sonra, her bir örgüt yöneticisine bağlı hareket eden örgüt üyesi sayısı artarak faaliyetler sürdürüldü. İBB'nin sorumluluk sahası dikkate alındığında İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü'nün tıpkı bir ahtapotun kolları gibi geliştiği, ilçe belediyelerinin sorumluluk sahasına giren konulara dahi, örgüt üyeleri ve yöneticilerinin karar alma yetkisine sahip olduğu iddianamede vurgulandı. İmamoğlu, İBB Başkanı olduktan sonra 2019'da CHP İstanbul il binasının satın alınması sürecinde o dönemki il başkanı Canan Kaftancıoğlu'nu saf dışı bırakarak satın alma sürecini bizzat yürüttü. İBB Başkanlığı'nın verdiği imkân ve yetkileri çıkar amaçlı suç örgütüne kazanç kaynağı haline getiren örgüt lideri İmamoğlu, suçtan elde ettiği kazancın bir kısmıyla kendisinin ve örgüt yöneticileri/üyelerinin zenginleşmesinde, bir kısmıyla da CHP yönetimini ele geçirmede kullandı.
CHP YÖNETİMİNE İLK GÖVDE GÖSTERİSİ PARA KULELERİ
İmamoğlu, Kaftancıoğlu'nu saf dışı bırakarak CHP'nin yönetimine talip olduğuna ilişkin ilk gövde gösterisini gerçekleştirdi. İddianameye göre İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü'nün kamuoyunda kendisini ilk gösterdiği eylem, 'Para kuleleri' olarak bilinen deste deste dolarların sayıldığı kamuoyuna yansıdığı il binasının satın alım süreciydi. Bu görüntüler üzerine gerek CHP gerek örgüt, binanın 'bağış' olarak toplanan paralarla satın alındığı algısını oluşturmaya çalıştı ancak gerçekte durum farklıydı. CHP tarafından bağış olarak toplanan miktar dışında kalan tutar, örgütün suçtan elde ettiği kazançla karşılanmıştı.
RÜŞVET ÇARKINA VEKİL ÖZGÜR KARABAT DA GİRDİ
İddianameye göre CHP'de Özel'in göreve gelmesiyle, partinin kontrolü tamamen örgüt lideri Ekrem İmamoğlu'na geçti. 2024 Mart ayında gerçekleştirilen yerel seçimlerde İstanbul ilçelerinde ve Türkiye genelinde il ve ilçe belediye başkan adaylarının birçoğu örgüt lideri tarafından belirlendi. Avcılar, Sarıyer, Beyoğlu, Bayrampaşa ve Gaziosmanpaşa Belediye Başkan adayları ise İstanbul İl Başkanlığı seçimleri ve olağan kurultaydaki rolünden dolayı Rıza Akpolat tarafından belirlendi. CHP Milletvekili Özgür Karabat sistem içerisinde en etkin isimlerden oldu. Özellikle İETT'nin ihale süreçlerine doğrudan müdahale etti. Daha önce mali müşavirlik hizmeti verdiği Remzi Baka'ya İETT'den ihaleler verdi. Bunların kaşılığında rüşvet çarkına o da girdi.
ÖZEL'İ SEÇTİRDİ, CHP'Yİ PERDE ARKASINDAN YÖNETTİ
İddianame'de 2023'te Cumhurbaşkanlığı Genel Seçimlerinde aday olarak gösterilmeyen İmamoğlu'nun, Kılıçdaroğlu'na karşı gizli çalışmalarını hızlandırarak, CHP'nin fiili genel başkanı gibi davrandığı belirtildi. 38. İstanbul İl Kongresi'nde oy kullanacak delegelere maddi menfaat sağlayıp vaatlerde bulunarak Özgür Çelik lehine oy kullandırttığı kaydedildi. Söz konusu bu eylemlerle ilgili de davanın sürdüğü dile getirildi. 4-5 Kasım 2023'teki CHP'nin 38'inci Olağan Kongresi'nde ise Kılıçdaroğlu'nun karşısında aday olarak Özgür Özel'i belirlediği anlatıldı. Delegelerin Özgür Özel lehine oy vermesini sağlamak için para verildiği kaydedildi. Savcılık, Yargıtay'a gönderdiği ihbar bildiriminde, İmamoğlu suç örgütünün suçtan elde ettiği gelirle CHP üst yönetimini ele geçirdiği, CHP İstanbul İl Başkanlığı'nın suçtan elde edilen gelirle parti tüzel kişiliği adına satın alındığı, suç gelirlerinin parti üst yönetiminin bilgisi ve onayıyla sisteme aktarıldığı vurgulandı.
Ekrem İmamoğlu'nun "Her şeyim şeffaf" diyerek açıkladığı mal bildirim beyanında yer almayan Sarıyer Emirgan'daki yaklaşık 1.5 milyar TL (50 milyon dolar) değerinde 3 süper lüks villası da iddianamede yer buldu. Bilindiği üzere işadamı Ali Nuhoğlu, villaların İSKİ'den alacağına karşılık kendisine aktarılan paralarla alındığını itiraf etmişti. Bu ifade ve tespitler de iddianamede yer aldı. İddianamede, Nuhoğlu'nun sahibi olduğu İstcon İnşaat A.Ş.'nin Kiptaş A.Ş.'den aldığı ihaleye ilişkin 199 milyon 500 bin TL'lik avans ödemesinin, kamu ihalesi sürecinde örgütlü biçimde ele geçirilen suç geliri olduğu ve bu gelirle Ali Nuhoğlu'nun kontrolündeki Güllüce Tarımcılık A.Ş adına Emirgan'daki villaların satın alındığına değinildi. İddianamede, Nuhoğlu'nun 50 milyon dolarlık villaları ve şirket hisselerini 15 milyon liraya İmamoğlu İnşaat'a devrettiği aktarıldı.
AHTAPOTUN KOLLARI GİBİ SARDI
7 bölümlü iddianamede, ilk bölümde örgütün genel yapısı ve özellikleri, ikinci bölümde soruşturmanın genel özeti, üçüncü bölümde örgüt lideri İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde gerçekleştirdiği eylemler, dördüncü bölümde ise İBB Başkanı olduğu dönemde örgütün tıpkı bir ahtapotun kolları gibi İstanbul'a yayılan eylemleri ele alındı. 5'inci bölümde iBB'deki iştirakler eliyle gerçekleşen eylemler, 6'ncı bölümde örgüt mensubu ve şüphelilerin örgütsel konumları, yedinci ve son bölümde ise sevk maddeleri ve suç tanımları yapıldı. İddianamede belediyeleri ele geçiren İmamoğlu'nun hakkında soruşturma olduğundan haberdar olması üzerine hızlandırılmış Cumhurbaşkanlığı aday adaylığını gündeme getirdiği kaydedildi. Buradaki amaç ise kurduğu suç örgütünün kamuoyu nezdinde tartışılmasını engellemekti. 2014'te Beylikdüzü Başkanı seçildikten sonra yetkilerini kullanarak kurduğu lokal, çıkar amaçlı suç örgütü, operasyonun yapıldığı 2025 Mart ayı itibarıyla onlarca üyeye ulaştığı iddianamede vurgulandı.
GAZETECİ VE TELEVİZYON KANALLARI FONLANDI
İddianamede, İmamoğlu'nun kamuoyu desteği almak için gazetecilere fon sağlayarak PR yaptırdığı da yer aldı. Buna göre, örgütün medya ve sosyal medya üzerindeki faaliyetlerini örgüt yöneticisi Murat Ongun organize etti. Odatv sahibi Soner Yalçın, gazeteci Şaban Sevinç, Aykırı'nın sorumlusu Batuhan Çolak, Gazete Pencere'den Yavuz Oğhan ve Medyascope'un sahibi Ruşen Çakır gibi gazetecilerle çeşitli televizyon kanalları, suç örgütü tarafından fonlandı. Firari şüpheli Emrah Bağdatlı'nın suç gelirleri ile birçok sosyal medya içerik üreticisini de finanse ettiği tespit edildi.
BABASI VE OĞLU ÜZERİNDEN PARAYI AKLADI
İddianamede Ekrem İmamoğlu'nun oğlu Selim İmamoğlu ve babası Hasan İmamoğlu şüpheli sıfatıyla yer aldı. İmamoğlu'nun çıkar amaçlı örgütten elde ettiği paraların bir kısmını Hasan İmamoğlu ile ortak olduğu inşaat firmasına aktardığı, Hasan İmamoğlu'nun bu paraları farklı tarihlerde Selim İmamoğlu'nun hesabına gönderdiği anlatıldı. Bu parayı yurtdışına çıkarmak için ise Selim İmamoğlu adına Hırvatistan'da şirket kurarak aktardıkları belirtildi. Selim İmamoğlu'nun "Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama" suçundan 9 yıldan 20 yıla kadar hapsi istendi. Hasan İmamoğlu'nun ise örgüt yöneticileri ile iştirak halinde hareket ederek usulsüzce yapılan kamu ihalelerinden elde edilen suç gelirlerini taşınmaz alımı, şirket devri ve mali işlemlerle gizlediği gerekçesiyle aynı suçtan 9 yıldan 20 yıla kadar hapsi istendi.
161 MİLYAR LİRALIK KAMU ZARARI
İddianamede 142 suç eyleminin gerçekleştiği, bu eylemler neticesinde elde edilen menfaat ile sebep olunan kamu zararının suç tarihleri itibariyle güncel değeri hariç toplamda 160 milyar lira ve 24 milyon dolar (1 milyar lira) olduğu ifade edildi. Gayrimenkul olarak ise İstanbul ili ve ülke genelinde 95 taşınmaz olduğu, bunun örgüt lideri İmamoğlu ve yöneticilerinin suç gelirlerinden elde ettikleri malvarlıklarının haricinde olduğu ifade edildi. Bunda başta İmamoğlu İnşaat'ın 3 yılda 19 dükkân, 19 mesken, 63 konut, 8 ofis, 6 büro ve 2 arsa olmak üzere toplamda aldığı 117 adet taşınmaz yer alıyor.
METRO İÇİN ALINAN KREDİYİ ŞİRKETİNE AKTARDI
İBB tarafından 14 yurtdışı finansmandan başta "raylı sistemlerde" kullanılmak üzere toplamda yatırıldığı günkü kur göz önüne alındığında 69 milyar 516 milyon liralık başka ödemelerde kullanılmaması gereken kredi alındı. Bu krediler amacı dışında 18 milyar 846 milyonu yurtdışı finansal kuruluşlara gönderildi. 13 milyar 836 milyon 609 bin lirasını iştirak şirketleri üzerinden İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü'ne bağlı ve yakın olduğu tespit edilen şirketlere aktarıldı. Bu suretle örgütün yurtdışı finansmanları üzerinden de toplamda 39 milyar 872 milyon lira kamu zararına sebep oldu.
İZİNSİZ HAFRİYATLA 80 MİLYARLIK VURGUN
Savcılığın hazırladığı iddianamede, İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü'nün 2020-2025 aralarında sebep olduğu kamu zararı ve suçtan elde ettiği menfaat miktarı da yer aldı. Buna göre örgüt yöneticisi Murat Gülibrahimoğlu koordinesinde "kaçak hafriyat" sistemi ile 185 milyon 877 bin ton izinsiz hafriyat dökümü gerçekleştirdi. Maden ruhsatlı alanlara yapılan kaçak hafriyat dökümü neticesinde 2021-2015 arasında 31 milyar lira üzerinde suç geliri elde etti. Yapılan kaçak dökümler neticesinde maden sahalarının zarar görmesine sebep olarak 80 milyar lira kamu zararı oluşturdu.
İddianamede, İmamoğlu'nun hakkında soruşturma yürütüldüğünü öğrenmesinin ardından örgütün deşifre edilmesini ve yakalanmalarını engellemek amacıyla örgüt mensuplarının görüşmelerini kamu binaları dışındaki özel yerlerde, güvenlik kamerası kaydını engelleyerek yaptığı belirtildi. İmamoğlu'nun gizlilik kuralları, koruma müdürü Mustafa Akın tarafından organize edildi. Toplantılarda kameralar bantlandı ve sinyal kesici cihaz (jammer) getirtilerek önlem alındı. İmamoğlu'nun ikametinin kamera kayıtlarının da yok edildiği iddianamede yer aldı.
16 AYRI SUÇ 142 EYLEM
Örgüt lideri Ekrem İmamoğlu sadece doğrudan işlediği suçlardan değil aynı zamanda örgüt üyeleri tarafından işlenen suçlardan sorumlu tutuldu. Bunlara göre 142 eylemden sorumlu İmamoğlu'nun, "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma", 59 kez "Rüşvet", 11 kez "Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama", 46 kez "Kamu kurum ve kuruluşların zararına dolandırıcılık", 4 kez "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme", 2 kez "Kişisel verilerin kaydedilmesi", 2 kez "Kişisel verileri ele geçirme ve yayma", "Haberleşmenin engellenmesi", "Kamu malına zarar verme", "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma", 9 kez "İrtikap", 70 kez "İhaleye fesat karıştırma", "Çevrenin kasten kirletilmesi", "Orman kanunlarına muhalefet", "Maden kanunlarına muhalefet" ve "Vergi usul kanuna muhalefet" suçlarından 828 yıldan 2 bin 352 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.
CHP İL BİNASINA EL KONULMASI TALEP EDİLDİ
İddianamede, CHP'nin İstanbul İl Başkanlığı binasının "suç gelirleriyle" finanse edildiği tespitiyle, binaya el konulması istendi.


