Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik Forumu'nda açıklamalarda bulundu. Erdoğan şunları söyledi:
622 gündür İsrail hükümetinin vahşi acımasız saldırıları karşısında Filistin'in Gazze'nin yiğit gençlerini yürekten selamlıyorum.
Gazze'nin barbarlığa karşı direnen cesur kadınlarını, minik omuzlarında annesizliğin, babasızlığın yükünü çeken, her türlü zorbalığa rağmen direnen tüm Filistinli kardeşlerimi selamlıyorum.
Forum kapsamında iki gün boyunca alınacak kararların, gençlerimiz başta olmak üzere ülkelerimiz ve insanlık için hayırlı olmasını temenni ediyorum.
İslam dünyası olarak zorlu bir süreçten geçiyoruz: savaş, kaos ve istikrarsızlık. Son iki yıldır yüzümüzü nereye çevirsek bir yıkımla bir dramla yüreklerimizi sızdıran insanlık suçlarıyla karşılaşıyoruz.
Gazze'de siyonist İsrail hükümeti, tüm dünyanın gözleri önünde sivilleri, kadınları, masum çocukları acımasızca katlediyor, hiçbir kural tanımadan işgali artırıyor. Her türlü insani yardım girişine engel olmak suretiyle açlığı bir silah olarak kullanıyor.
Gazze'yi dünyanın en büyük toplama kampına çevirenlerin savaş suçundan bahsetmesi, sadece tutarsızlık değil büyük bir utanmazlık ve pişkinliktir.
Bugün hastanelerinin zarar görmesinden şikayet eden İsrail, uluslararası kuruluşların verilerine göre yalnızca Gazze'de 700'den fazla sağlık kuruluşuna saldırdı, 35 hastaneyi bombaladı. Ambulanslar bile İsrail teröründen kurtulamadı.
Gazze'deki soykırımın birinci sorumlusu Netanyahu'dur
Gazze'deki soykırımın birinci sorumlusu Netanyahu'dur. Fakat 21 aydır Netanyahu ve cinayet şebekesinin katliamlarına ses çıkarmayanlar da bu suçlara ortak olmuşlardır. Netanyahu ve hükümeti hiçbir kural tanımadan aylardır şımarıkça işledikleri zulümler sebebiyle adlarını Hitler, Pol Pot gibi zalimlerin yanına yazdırmıştır.
İsrail'in gözü dönmüşlüğü durdurulmalı, artık bu haydutluk ve cinnet halinin bir an önce son bulması gerekiyor. Daha fazla sivil kaybı olmadan, bölgemizi etkileyecek korkunç bir felaket olmadan ellerin düğmelerden ve tetiklerden çekilmesi gerekiyor.
İsrail üzerinde tesir sahibi güçler, Netanyahu'nun oyununa gelmemeli ve nüfuzlarını bölgemizde ateşkes ve sükunetin tesisinden yana kullanmalı.
"Yaşasın özgür Filistin"
Zalimin karşısında, mazlumun yanında olmaktan asla çekinmedik. Kimin ne dediğine değil, mazlum ve mağdurların ne dediğine baktık. Bugün de aynı yerde duruyoruz. Bugün de barış diyoruz, adalet diyoruz, yaşasın özgür Filistin diyoruz.
Yaşanan bunca zulme ses çıkarmayan kim varsa işlenen tüm bu suçlara ortak olmuş demektir. Birlik ve beraberlik içinde hareket etmemiz şarttır. Fikir ayrılıklarımızı bir kenara bırakmak, ihtiyaç değil zorunluluktur.
