Erdoğan, “Özgürlüklerin herkese eşit uygulandığı yeni Türkiye’yi herkes kabullenecek. Hukukun önünde herkes eşittir, kimse layüsel değildir. Hukuk devletinde suç işleme imtiyazına sahip sınıflar yoktur ve olamaz.” ifadelerini kullandı.
Konuşmasında yargının bağımsızlığı, adaletin toplumsal düzenin temeli olduğu ve hakim-savcıların taşıdığı sorumluluğun altını çizen Erdoğan, Türkiye’de yargıya yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunu vurguladı. “Yargıya siyasallaştı ithamında bulunanlar, çirkin üsluplarıyla yargı mensuplarımızı tartışmaların içine çekerek aslında yargıyı bizzat kendileri siyasallaştırıyor.” dedi.
Yeni dönemde göreve başlayacak genç hakim ve savcılara seslenen Erdoğan, adaletin tecellisi için fedakârca çalışmaları gerektiğini belirterek, “Maaşını alıp köşesine çekilen değil, vicdanı ve aklı hür vatan evlatları olarak görev yapacaksınız.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de kadın yargı mensuplarının artan görünürlüğüne de değinen Erdoğan, başörtülü yargı mensuplarına yönelik eleştirileri “hazımsızlık” olarak nitelendirdi ve “Türkiye artık bunları geride bırakmıştır, geride bırakmak zorundadır.” dedi.
Adalet sistemindeki reformlara da vurgu yapan Erdoğan, 2002’de 9 bin 349 olan hakim-savcı sayısının bugün 26 bin 803’e ulaştığını, mahkeme sayılarını da önemli ölçüde artırdıklarını ifade etti. Avrupa Konseyi raporlarına göre Türkiye’nin idari yargıdaki ortalama dosya görülme süresinin pek çok Avrupa ülkesinden daha kısa olduğunu hatırlattı.
Eleştirileri “yargıyı felç etmeye yönelik girişimler” olarak niteleyen Erdoğan, “Kabahati sürekli başkalarında arayanlar, çıkarlarına dokunulduğunda üsluplarını kirletenler artık yargıyı hedef göstermekten vazgeçmelidir.” mesajı verdi.


