Analizlerde, bu yatırımın Türkiye’nin bölgesel askeri kapasitesini ileri seviyeye taşıdığı, ayrıca yabancı devletler ve vekil unsurların Türkiye’ye yönelik saldırı planlarını ciddi ölçüde zorlaştırdığı kaydedildi.
ABD basınındaki haberlere göre “Çelik Kubbe”, radarlar, sensör ağları, füze sistemleri, komuta-kontrol merkezleri ve elektronik harp unsurlarının entegre edildiği modern bir savunma altyapısına dayanıyor. Sistem; alçak irtifa İHA’lar, roketler ve seyir füzelerinden, yüksek irtifadaki uzun menzilli füzelere ve savaş uçaklarına kadar geniş bir tehdit skalasına karşı koruma sağlayacak şekilde tasarlandı.
Dışa bağımlılığı azaltan bir mimari
ABD kaynakları, sistemin büyük ölçüde yerli savunma teknolojileriyle geliştirilmesine dikkat çekerek, Türkiye'nin hava savunmasında dış tedarikçilere bağımlılığını azalttığını vurguladı. Aynı analizlerde, projenin ilerleyen dönemlerde ihracat potansiyeli olan entegre bir savunma paketi hâline gelebileceği de belirtildi. Özellikle NATO ile uyumlu olup Batılı olmayan çözümler arayan ülkeler için Türkiye’nin bu sisteminin cazip bir seçenek olabileceği ifade edildi.
Sistemin NATO’yla çalışabilirliği gözetse de tamamen Türkiye’nin ulusal ihtiyaçlarına göre tasarlandığı, bu sayede Ankara’ya doktrin geliştirme, angajman kuralları belirleme, modernizasyon ve ihracat kararlarında daha geniş bir bağımsızlık alanı sunduğu kaydedildi.
Bölgeye stratejik bir mesaj
ABD basınına göre, “Çelik Kubbe” projesi aynı zamanda bölgedeki tüm aktörlere net bir caydırıcılık mesajı içeriyor. Komşu ülkeler ve Türkiye’ye hasmane davranabilecek unsurlar açısından bunun dikkat çekici bir stratejik uyarı niteliğinde olduğu ifade edildi.


