Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, televizyon kanalları ve gazetelerin reyting uğruna şiddeti ve kötülüğü dramatize ederek sürekli gündemde tutmalarının toplumsal yapıya zarar verdiğini belirterek, medya kuruluşlarının sorumlu yayıncılık ilkelerine uyması gerektiğini vurguladı. Altun, geleneksel medyanın sosyal medyada yayılan görüntüleri filtresiz bir şekilde daha geniş kitlelere yaymaktan kaçınması gerektiğini belirtti.
TRT Arı Stüdyosu’nda bu yıl 10’uncusu düzenlenen “TRT Geleceğin İletişimcileri Yarışması Ödül Töreni”nde konuşan Altun, 12 kategoride ödül almaya hak kazanan genç iletişimcileri tebrik etti. Medya ve iletişim dünyasında son yıllarda köklü değişimlerin yaşandığına dikkat çeken Altun, Türkiye’nin bu dönüşüm süreçlerinde belirleyici bir aktör olmasının önemini vurguladı.
"Televizyon ve Gazeteler, Şiddet İçerikli Haberleri Dramatize Etmemeli"
Altun, medya kuruluşlarının topluma karşı sorumlu yayıncılık anlayışı çerçevesinde hareket etmeleri gerektiğini ifade ederek, şiddet ve kötülüğü dramatize ederek kamuoyunun gündeminde tutmanın tehlikelerine dikkat çekti. Altun, “Televizyon kanallarımız, gazetelerimiz reyting uğruna şiddeti, kötülüğü tüm detaylarıyla dramatize ederek sürekli bir şekilde kamuoyunun gündeminde tutamazlar, tutmamalıdırlar. Geleneksel medya kuruluşlarımız, sosyal medyadan önlerine düşen görüntüleri filtresiz şekilde daha geniş kitlelere yaymamak noktasında çok daha özenli olmak durumundadırlar.” ifadelerini kullandı.
“Gençlerimizi Dijital Mecraların Karanlık Dehlizlerine Teslim Edemeyiz”
Altun, sosyal medya ve dijital platformların şiddet ve kötülüğü özendirici içerikler sunarak gençler üzerinde olumsuz etkiler bıraktığını belirtti. “Gençlerimizi sosyal medyanın ve dijital mecraların karanlık dehlizlerine teslim edemeyiz. Bu platformların, şiddeti, vahşeti özendiren, yaygınlaştıran mecralara dönüştükleri ne yazık ki açıktır. Şunu da özellikle belirtmek isterim ki bu süreçte konvansiyonel medya kuruluşlarından da sorumlu yayıncılık ilkesi gereğince hareket etmesini bekliyoruz.” diye konuştu.
Sahici içeriklere ulaşmanın giderek zorlaştığını belirten Altun, kamusal denetim ve düzenleme süreçlerine ihtiyaç olduğunu vurguladı. “Bir yanda içerik enflasyonu yaşanırken, öte yandan sahici içeriklere ulaşmak giderek zorlaşıyor. Dolaşıma giren şey hakikat mi, yoksa hakikati tahrif eden, hakikat düşüncesini bile anlamsızlaştıran yalan, manipülasyon veya dezenformasyon mu?” şeklinde konuştu.
Altun, bu kapsamda Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bünyesinde Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’ni kurduklarını hatırlatarak, merkezin amacının yalan ve manipülasyonun tespiti ve doğru bilginin hızlı bir şekilde paylaşılması olduğunu belirtti. Altun, “Sosyal medya başta olmak üzere dijital mecralara ilişkin etkin hukuki düzenlemelere, caydırıcı tedbirlere ihtiyacımız var.” dedi.
"Gazze'de 200'e Yakın Gazeteci Öldürüldü"
Konuşmasında Batı medyasının Gazze’deki olaylara karşı sessiz kaldığını ve çifte standart sergilediğini ifade eden Altun, Gazze’de yaşanan soykırım sürecinde Batılı medya kuruluşlarının İsrail’in savaş suçlarına desteğinin artarak devam ettiğini belirtti. “Gazze'de 200'e yakın gazeteci öldürülürken sessiz kalan küresel şebekeye karşı bizler, buradaki kötülüğü, buradaki çifte standardı ifşa etmeye, haykırmaya devam edeceğiz.” dedi.
Altun, İsrail’in gazetecilere yönelik kasıtlı saldırılar gerçekleştirdiğini vurgulayarak, “İsrail’in gazetecilere yönelik saldırıları hakikatin duyurulmasını engellemeye yönelik bir girişimdir. Şu ana kadar Gazze’de 200’e yakın gazeteci öldürüldü. Ancak hakikat tüm çıplaklığıyla İsrail’in peşini bırakmayacak.” diye konuştu.
“Hakikat ve Adalet İçin Mücadelemizi Sürdüreceğiz”
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, Türkiye’nin küresel enformasyon düzenindeki adaletsizliğe karşı hakikatin savunuculuğunu yapmaya devam edeceğini belirtti. “Bizler, Gazze'de olduğu gibi Batı Şeria'da, Kudüs'te olduğu gibi Lübnan'da da iletişim kanallarını açık tutacak ve İsrail'in saldırılarını dünyaya duyurmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Siyasetten ekonomiye, kültür-sanattan iletişim ve medya alanına kadar birçok alanda yapılacak işler ve ulaşılacak hedefler olduğunu dile getiren Altun, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak geleceği daha iyi ve daha adil bir şekilde inşa etmenin bugünün gençlerine yatırım yapmaktan geçtiğini çok iyi biliyoruz.” dedi.
Altun, konuşmasının ardından TRT Özel Ödülü ve Belgesel Film kategorisinde dereceye giren genç iletişimcilere ödüllerini verdi ve Türkiye’nin iletişim ve medya alanında daha adil bir dünya düzeni kurmak için gençlere olan desteğinin devam edeceğini belirtti.